Murat
Boz ve Seda Bakan’ın başrollerini oynadığı filmin adı bu. Film, hem de romantik
komedi. Böyle tatlı bir filme niye ağızları ekşitecek bir isim koyuyorsunuz ki?
Bugünlerde en çok duyduğumuz şey ölüm. Ruhlarımız daraldı artık. Böyle bir
ortamda, tam da insanın kafa dağıtacağı bir filme niye böyle soğuk bir isim
koyar ki insan?
Belki filmi izleyince isim cuk diye oturacak olabilir. Böyle olsa
bile yine de bu isim koyulmaz bence. Romantik komedi dediğin cıvıl cıvıl olur. İnsan
daha en baştan, fragmanını bile görmeden pozitif bakar romantik komediye. Hal böyleyken
böyle bir isim konulmasını anlamış değilim ben.
YENİ
ZELANDA BAŞBAKANI…
Saldırıdan
sonra ekranlarda bir kadın. Ezilmiş büzülmüş bir halde açıklama yapıyor. “Herhalde
hükümet sözcüsü ya da bakan falan” dedim. Üzgün olduğu her halinden belliydi. Sonradan
öğrenecektim ki o kadın Yeni Zelanda’nın Başbakanıymış. Cenazelerde başörtüsü
takıp baş sağlığı dilemesi ayrı bir güzel tutumdu. Attığı her adım, söylediği
her sözle yara sarıcı bir tavır sergiledi.
Hele ki Avrupa’da İslam karşıtı
söylemler zirve yapmışken onun tutumu çok iyi geldi dünyaya. Bu yaptıklarını
görünce, “Hala böyle insanlar varmış mı dünyada?” dedim. Ama varmış. İyi ki de
var. Keşke onu güzel bir olay ile tanımış olsaydık. O kadar cana bir şey
olmadan.
SERVİSTEN
DIŞARIYI İZLERKEN…
Akşam
servisle eve giderken yolu izledim. Normalde çıktığımız saatte hava çoktan
kararmış olurdu. Ama bugün biraz aydınlıktı. Ne de olsa yavaş yavaş günler
uzamaya başladı. Yolu aydınlatan direklerdeki ışıklar sarı sarı yanmaya
başlamışlardı. Benim her zaman hayran olduğum gece ambiyansıdır bu. Cam kenarındaki
her zamanki yerimden yolu izledim.
Bu güzel ortama birde Barış Manço’nun Gül
Pembe’si eşlik etti desem. Arkadaşlar internetten bir filmin sahnesine
bakıyorlardı herhalde. Orada çalıyordu şarkı. Kulaklıktan değil de sesi
dışarıya vererek izlemeleri ne de işime yaradı. Geçmişimi, şimdiyi ve
geleceğimi düşündüm. “Ne yapıyorum, neler yapacağım” sorusunun cevabını aradım.
Huzurla izledim dışarıyı. Seviyorum böyle anları. Seviyorum böyle anlarda iç
muhasebemi yapmayı.
Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/2k58cwVzMQI
Bence de saçma bir isim olmuş. Bu kadar şiddet ve kadın cinayetinin olduğu yerde gereksiz bir hareket.
YanıtlaSilNe güzel söyledin Turgay Hocam.
Silfilmin ismi bence eski arabesk şarkılara gönderme yapmış gibi ...Yeni Zelanda başkanı hepimizi mest etti duruşuyla tavrıyla yaklaşımlarıyla...sertlik ortamının sürekli hakim olduğu ülkemizde ne çok hasretiz böyle naifliklere..bazen iç muhasebe iyidir hepimize gerekiyor zaman zaman....Gülpembe ise zaten hep dokunur sözüyle müziğiyle kalplere...güzel bir haftasonu olsun inşallah hepimize....
YanıtlaSilBence gereksiz bir gönderme olmuş. Yeni Zelanda Başbakanı herkesin sempatisini kazandı resmen. İç muhasebe yapmak insanı bir anlamda deşarj ediyor. Gülpembe ise efsane. Enteresan bir şarkı. Her zaman gönlümüzden yakalıyor. Size de güzel bir hafta sonu dilerim :)
SilGülpembe birbirinden farklı her duygusal durum için uygun geliyor bana.Bazen hüzün bazen umut...Yeni Zelanda halkı ve başbakanı tüm dünyaya insanlık nasıl oluru gösterdi.İnsanlık için umutlarımızı tazeledi...
YanıtlaSilAynen Cam Güzeli. Ne güzel anlatmışsın Gül Pembe'yi. İnsanlık için umutlarımızı tazelemeye o kadar ihtiyacımız var ki.
SilGülmekten öldük der gibi bir şey buradaki ölüm kelimesi bence, o kadar sorun değil. Akşam saatlerindeki o ambiyansı ben de çok severim. Müzik de bonusu olmuş...
YanıtlaSilNe bileyim beni rahatsız etti Duo. Ambiyans sevilmeyecek gibi değil ki. Müzik hakikaten bonus oldu :)
SilFilm gişede de iş yapmamış zaten isminden olmada da artık romantik komediler sıktı..
YanıtlaSilYeni zelenda başbakanı beni de çok etkiledi hoş davranışlar sergiledi
Bir blogda da okudum. Hiç beğenmemişler. Yeni Zelanda Başbakanı dünyayı kendisine hayran bıraktı.
Sil