Powered By Blogger

11 Kasım 2017 Cumartesi

Oyuncak Müzesi gezintim...

     Oyuncak Müzesi Düzce’ye gelmiş. Haberi internette gördüm ilk. Bizim burada yapılan ilk avmde sergileniyormuş. Benim için harika bir haberdi. Sunay Akın’ı severim. Bu müze olayını da çok sevmiştim. Gidip görmek kısmet olmamıştı. Ama işte o benim yaşadığım yere gelmişti. Tabi küçük bir bölümünü getirmişler. Müzeyi toptan kaldırıp buraya getirecek halleri yoktu ya.

     İlk kardeşim gördü. Dikkatini çeken şeyleri anlattı. Oraya birde defter koymuşlar. İsteyen düşüncelerini yazıyormuş. Oda bir şeyler yazmış. Benim gitmem de bugüne nasip oldu. Yarın son günü zaten. Bir arkadaşımla buluşmak için Düzce’ye gittim. Bu sayede hem arkadaşımla buluştum, hem de müzeyi gezdim. Bir taşla iki kuş yani 😊

     Oyuncak Müzesi gezintim 10 dakikada bitti. Dediğim gibi çok küçüktü. Oyuncaklar cam muhafaza içindeydi. Yabancıların oyuncaklarında ev oyuncakları dikkatimi çekti. Kimi oturma odasının, kimi de mutfağın oyuncağını yapmış. Bizimkilerin oyuncakları 70’lerdendi. Otobüsler, polis arabaları ve minibüsler.

Oyuncak Müzesi
Bizimkilerin yaptığı oyuncaklar

     Otobüs ve minibüslerin üzerinde o zamanki bazı firmaların reklamları. Gerçi de şimdi de otobüslere reklam veriliyor. Şuna dikkat ettim. Bizimkiler artık bu zamanın otobüslerinin oyuncaklarını yapmıyorlar. Kutudan yapmış olduğumuz bir pazzle vardı. Almanların çok oyuncağı vardı. Hangi oyuncağı, hangi millet, ne zaman yapmış?

     Hepsi oyuncakların altında küçük bir notta yazılıydı. Kısa gezintimden sonra geldim defterin yanına. Orada bir kızcağız vardı. “Bende yazabilir miyim?” dedim. “Tabi” dedi çok yardımsever bir şekilde. Hatta rahat yazabilmem için oturduğu koltuğu bana verdi. Defteri göstererek, “Bu merkeze gidecek mi?” dedim.

     “Tabi, Sunay Bey bakacak” dedi. Sunay Abim bakar ya. O hassas bir adam. Hassas olmayan bir adamın, böyle müze işleriyle ne ilgisi olabilir ki zaten. Yarım sayfaya yakın duygularımı yazdım. Yazının sonuna isim ve soy ismimi yazdım. Ve tarihi de attım. 11.11.2017 diye. Ne zamandır aklımda olan bu işi de bitirmiştim böylece.

     Bunları kardeşime anlattıktan sonra, “Keşke benim yazdığım sayfanın da fotoğrafını da çekseydin ya” dedi. Hakikaten hiç aklıma gelmedi. Bu günüme Oyuncak Müzesi gezisi ile değer katmış oldum.

6 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Belki bu gezi kapsamında sizin oralara da uğrar. Yorumun için teşekkür ederim.

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Aynen, kısa ama güzeldi :) Yorumun için teşekkür ederim.

      Sil
  3. Şanslısın o zaman bir kısmını bile izleyebilmek süper. Geçtiğimiz günler de oyuncak müzesi bizim evde de konu edildi Büyük oğlum ve eşi İstanbula gittiklerin de mutlaka gezmek istediklerini söylemişlerdi yazını okurken o geldi aklıma.Sunay Akın Ülkemizin çok büyük değerlerinden bir bana göre.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Desenize o muhabbetin üstüne denk geldi bu yazı :) Sunay Akın olmasa bu Oyuncak Müzesi daha olmazdı belki de. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil