Powered By Blogger

26 Kasım 2017 Pazar

MİM: Güne nasıl başlıyorum?

     Ece Evren sağ olsun beni, güne nasıl başlıyorum diyerek mimlemiş. Onun yazısı şurada. Çalışanlar için güne başlamak klasikleşmiş bir hal alıyor aslında. Ben güne geceden başlıyorum. Yatmadan önce bloğuma ve sosyal medyaya bakıyorum. Sonra alarmımı saat 07:20’ye ayarlıyorum. Benim için gün 07:20’de alarmın çalması ile başlar. Çoğunlukla alarm çalışınca bir iki gerinir kalkarım.

     Ama bazı zamanlar, özellikle geç yattığım geceler alarmı bir 10 dakika erteliyorum. Kalkarken de, “Bu akşam geleyim erkenden yatacağım” diyorum. Ama nerde? Yine geç yatıyorum. Yorganın içi sıcak, dışarısı soğuk. “Bu ne soğuk lan” deyip giyiniyorum. En geç saat 08:00’de evden çıkmış olmam gerekir. Çünkü 08:05 geçe servis geliyor.
MİM: Güne nasıl başlıyorum?

     Bazı zamanlar 08:03 geçe çıktığım oluyor. Tabi o zaman da biraz hızlı bir tempoda yürümem gerekiyor. Hatta biraz da koşmam. Sabah sabah spor yapmış oluyorum yani. 08:30 ile 08:35 arası işyerinde oluruz. Bir bardak çay ve bir tane de simit, sabah kahvaltımı oluşturur. Biraz da lak lak yaparız. 09:00’a 10 kala yukarı çıkarız.

     Bilgisayarları ve programları açarız. Ve saat tam 09:00 olmuştur. Artık çalışma vaktidir. Ve benim için bir gün daha başlamış olur. Mesela yarın da bu dediklerim olacak. Ama yarın pazartesi. Bu dediklerimin yanına siz birde pazartesi sendromunu ekleyiverin. 

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/blur-boy-bright-city-433398/

4 yorum:

  1. Yataktan kalkma seremonine güldüm :) Zor oluyorsa kalkmak,değiştir şu biyolojik saatini Cem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biyolojik saatime zıt gidemem :) Yorumun için teşekkür ederim.

      Sil
  2. Aynı durum bende de oluyor, alarmı duyunca bu gece daha erken yatacağım diyorum ama olmuyor :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende de olmuyor :) Yorumun için teşekkür ederim.

      Sil