Konuşanlar, Fatih Portakal ve Ömer dizisi...

*Uzun zaman sonra bugün Konuşanlar’ı izledim. Ama dozunda bıraktım. Çok izleyince hemen sıkılıyorum, bıkıyorum. Bir daha kolay kolay da açıp izlemiyorum tekrar.

*Star’daki Ömer dizisini izledim dün akşam biraz. Gerçek hayatta ne yaşanıyorsa, dizi de o var. Bu tür dizileri severim. Bu tarz kitapları da.

*Fatih Portakal, Sözcü TV’de ana haberi sunmaya başladığında reytinglerde Fox ana haberi geçecek mi bakalım?

*Hayatta muhalif yapıda bir insan olmak isterdim. Ama muhalif olmuş olmak için değil. Bana sadece muhalif densin diye değil. İçime sinmeyen bir şey olduğunda, “Ben buna katılmıyorum arkadaş” demek için sadece.

*Depremzedelere evleri anahtar teslim edilmeli. Ev için ayrıca onlardan para alınmamalı. Vicdanları ancak böyle bir şey rahatlatır.

*Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandıktan sonra yaptığı tüm sosyal medya paylaşımları ve açıklamaları yerli yerinde.

*Konda anket yapmış ve AKP’yi %32 bulmuş. Bu şirkete güvenirim.

*Eskiden liselere diploma notuyla girilirdi, sınavla değil. Tekrar öyle olsa keşke.

*Bazılarının söylediği gibi Muharrem İnce, sosyal medya tarafından köpürtülüyor mu?

*Vole, ikinci bir kanal olarak Vole Plus’ı açmış. İkinci bir kanal açınca gelirler yükseliyor herhalde YouTube’da.

*Yerli otomobilimiz TOGG’un fiyatları açıklanmış. Arabaya dair her şey açıklanıyor. Ama bu araba ne zaman üretim bandından inecek?

*Kanal D’de, Kraliçe adında yeni bir dizi başlayacakmış. Fragmanını izledim. Benlik bir dizi değil.

*İş yerinden arkadaşlar, “Çiçekçilik güzel iş. İnsanlara devamlı güzel bir çiçek götürüyorsun. Pozitif bir iş” diyorlar.

*Bu devirde çocuk büyütmek, yetiştirmek gerçekten çok zor bir iş.

*Dün akşam Ömer dizisindeki Süreyya diyor ki, “Her akşam çayın yanında muhakkak tatlım olur.” İyi güzel ama. Şekere davetiye çıkarmak değil mi bu?

*Geçtiğimiz günlerde Neyzen Tevfik’in belgeselini izledim. Adam da yok yokmuş. İnsanın sanata yatkın olarak doğması bir başka oluyor gerçekten.

*Hikaye yazmaktan sıkılıyorum galiba ben.

*Şahan Gökbakar kaç günden beri Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ı istifa ettirmeye çalışıyor. Çok zorluyorsun be Şahan. Tamam, tepkini koyarsın, söyleyeceğini söyler, istifaya davet edersin. Ama her gün, her gün bunu devam ettirmen hoş değil bence.