Üşengeçlik edip kütüphaneye kitap değiştirmeye gitmedim. Yatağa uzandım. Biraz sessizliği dinledim. Sonra yatakta doğruldum. Pencereden dışarıyı izledim.
Birkaç ağaç, evler ve hemen yanı başımızdaki komşunun kiremitleri görünüyor. Öylece dışarıdaki hayatı izlemek istedim. Ağaçların dallarının hafif hafif sallanmasını izlemenin iyi geldiğini düşünüyorum bana.
Belki de o anlık öyle hissettim. Buradan yine insanın kendi kendisiyle baş başa kalması mevzuna geldik. Telefona dalmadan, sadece düşünceleriyle baş başa kalmasından bahsediyorum.
Bunun dışında kendi kendine konuşmanın da iyi geldiğini söyleyenler var. Sizin için hangisi daha çekici geldiyse onu yapın. Önemli olan kafayı dağıtmak. Biraz olsun stresten uzaklaşmak.
Ya da şimdiden yaz ayında, şezlonga uzanmış, kitap okurken da hayal edebilirsiniz kendinizi.
9 Yorumlar
Akşamüstü gidip yatağa uzanmayı seviyorum, gün bitmek üzereyken sanki yükler de azalıyor, bir huzur geliyor bana. Hava güneşliyse dışarıda yürüyüş yapmak da güzel tabi.
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın sen de :)
SilPandemi döneminde penceremden manzaralar diye akım vardı. Hâlâ tüm dünyada devam da ediyor. Yurt dışındaki adamların pencere manzarası adamı şair edecek şekilde iken bizim pencere manzaralarımız kiremit ve antenler yüzünden dert sahibi yapıyor. :)
YanıtlaSilCoğrafya kaderdir abi :)
Silağaçlara bakınca dinleniyom :) veya gece yıldızlara :)
YanıtlaSilNe güzel Deep :)
SilGözlemci olmayı ben de seviyorum :)
YanıtlaSilBana en iyi gelen şey yazmak ve kitap okumak:) Bulutlara bakmak, gülümsemek stresi azaltıyor:)
YanıtlaSilTabii bir de tatlı yemek:) Daha birçok şey sayabilirim, akşam yatağıma uzanıp film seyretmek de çok iyi geliyor bana:)))
Hepsi çok güzel :)
Sil