Bloğunuz sayesinde bir işe girebilir misiniz? “Bloğum var diye hangi şirket alır ki beni?” diye sorabilirdim eskiden. Ama şimdi böyle düşünmüyorum. Çünkü önümüzde bir örnek var. Eski zamanlardan beri blog yazan bir blogger, blog sayesinde bir firmada içerik editörü olarak işe başlamış.
Ve yıllardır da bu işi yapıyor. “Bloğum sayesinde ben şimdiki durumuma geldim” diyor. Ben bloğa başladığım zamanlarda, direkt blogdan para kazanmayı düşünmüştüm. Ama blog insana başka kapılar açabilirmiş de. O yüzden bir blog, sadece bir blog değildir.
foto kaynak: unsplash.com |
BELKİ OKUMAK İSTERSİN: “Bloğunun ismi çok klasikmiş.”
YENİ BİR KOMPLO TEORİSİ OKUDUM…
Bitmeyen bir virüs yapmışlar. Ve hala ne zaman biteceğini de bilmiyoruz. Ama önümüzde yeni bir sorunumuz daha var. Küresel ısınma. Gerçi bu sorun, bir hafta önce başlamış, yepyeni bir sorun değil. Yıllardır söylenip duruyor. Peki şimdi değişen ne? Artık küresel ısınmanın etkilerini direkt yaşayacakmışız. Ama burada araya giriyorum. Anlatmak istediğim bu değildi.
Okuduğum bazı köşe yazarları diyorlar ki, “Koronavirüs
nasıl yeni dünyanın şekillenmesinde bir araç olarak kullanıldıysa, iklim
değişikliği de bahane edilip dünya yeniden dizayn edilecek.” Hatta dahası, bu
iklim değişikliğinin planlandığını ve şimdi sahneye konduğunu söylüyor. Ne
oyunların içinde kaldık ey dostlar.
BONUS YAZI: Küresel ısınma varken cemre düşmesi ne çare…
ÇİRKİNLİKLERİMİZİ ÖRT EY KAR…
Kar yağdı ve her
yer beyaza büründü. Ve İnstagram’da da kar paylaşımları patladı. Paylaşımlarda,
“Kar bütün çirkinlikleri örter” diye de paylaşımlar vardı. Hiç kar,
çirkinlikleri örtebilir mi? Ama insan olarak o kadar fenalık gelmiş ki şu
dünyadan, dönen oyunlardan. Kardan bile bir şeyler umar hale gelmişiz. Bir süreliğine
de olsa şu dünyanın çirkinliklerinin üzerine beyaz bir örtü örtmek istemişiz ve
buna da kar demişiz.
“YİNE GEL OLUR MU BEYAZ ÖRTÜ”
Yine karla devam
edelim. Bir tane köşe yazarı, İstanbul’da çok şiddetli geçen kar yağışlarını ve
soğukları yazmış. Boğazın donduğu bile olmuş. Daha geçenlerde yazmıştım 1987
kışını. “1987 kışı gibi olacak” demek, daha mı ilgi çekici? diye. Bunun dışında
1920’lerden, 1930’lardan bahsetmiş. Ne kışlar olmuş ne kışlar. Yazısının sonunu
da çok güzel bitirmiş. Yazısının sonunda, “Bizi unutma, yine gel” demiş kara. Ne
güzel söylemiş değil mi? Bu cümlede insanın içini kaplayan bir sıcaklık var.
Umarım blogun yeni kapılar açara sana da. Okumaktan zevk duyduğum bloglardansın:) Günceli takip edip paylaşıyor olman ayrıca hoşuma gidiyor.
YanıtlaSilKar bembeyaz bir örtü gibi işte karanlığı örtüyor ama eridiği zamanda pislikler daha br belli hale geliyor, çamura dönüyor heryer.Maalesef. Daha ne karlar yağar, kış bu.
İnsanları bir rahat bıraksalar artık ya hu. Yapan da yine insanlar. İnsanın insana ettiği kötülük bitse artık, yeter valla.
Zevkle okuduğunuz bloglardan olmak çok mutlu etti beni. Çok teşekkürler :)
SilBlog sayesinde iş tabi bulunabilir neden olmasın, şimdi bu sene çok mu kar yağdı pek dışarıya çıkmadığım için kestiremiyorum, kar benim sokakta 2-3 gün kaldı.
YanıtlaSilİstanbul'a çok yağacak diyorlardı ama o kadar yağmamış.
SilHocam blogun başka kapılar açtığına örneklerden biri de benim, henüz para kazanmıyorum ama :-)) Yavaş yavaş yazı teklifleri almaya başladım :-))
YanıtlaSilKomplo teorisi işine bende kafayı takanlardanım. Bir şeyler için çok ciddi bir girişim var ama sanırım bizim seviyemizde bekleyip başımıza neler geleceğini görmekten başka çare yok:-))
Tebrikler hocam :) Güzel haberlerini bekliyoruz.
Silİş bulmak çok iyiymiş :)
YanıtlaSilKar konusu da şöyle üşüyoruz falan ama ekinleri iklimi düşünürsek her mevsimi mevsiminde yaşayabilmek büyük nimet. Elinize sağlık
Değil mi. Her mevsim zamanında güzel. Çok teşekkürler yorum için :)
Silkar ne güzel bişiey yaa. virüs eveey bitmicek gibi. blog sayesinde içerik üreticisi olan çoktur sanıyorum, blogda yazıp makale yazanlar para kazananlar var tabii :)
YanıtlaSilKar yağarken mutlu oluyor insan :)
Siliçerik üreticisi arayan yerleri araştır sen de nette, bir dolu yer arıyor eleman böyle ki :)
YanıtlaSilTamam :)
SilBlog, sahibi için bir referans olabilir, neden olmasın? O arkadaşın yazım kurallarını iyi bildiğini bloguyla ispatlamış ve editör olmuş nitekim.
YanıtlaSilBlog bazen de haksızlığa uğradığında işe yarıyor. Blogumda yazarım diyorsun, hemen hallediyorlar:)
Evet, 1929'da hiç aralıksız 55 gün kar yağmış. Şehre kurtlar inmiş. Boğaz kütleler halinde buzla kaplanmış. Bundan ben de bir yazımda bahsetmiştim.
Sen şimdiden gazetelerin köşe yazarları gibi inletiyorsun milleti :) Yazarım Bak :)
SilYok inletmiyorum. Bir kere, mecburiyetten yaptım. Ünlü bir zeytin firması sorunumla pek ilgilenmedi. Salamura kutunun içinden çıkan siyah bir maddeyi sordum. Neymiş havuzun kenarından kopmuş parçaymış. Zeytinleri boyayan kimyasal bir madde omadığına ikna olmadım ve yazacağımı söyledim. 6-7 imzalı heyet raporu gönderdiler. Ufak boyda bir sürü eşantiyon zeytinyağı ve zeytin ürünü de koymuşlar:)
SilÇok iyimiş. Yazmanın gücü :)
SilEvet ben de şuan ki mesleğime blogumda yazdıklarım sayesinde başladım ve hala iş mülakatlarında faydası oluyor.
YanıtlaSilNe mutlu sana o zaman :)
Silblog dışında yaptığımız her şey ile iş bulabiliriz bence :)
YanıtlaSilBence de :)
SilKeyifle okudum yazdıklarınızı :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilBaşka blog yazarlarından duymuştum bende :) blog üzerinden doğrudan çok büyük paralar kazanılmasa da (kazananlarda var gerçi) blog sayesinden açılan kapılar oluyor :) Umarım size de güzel kapılar açar blog.
YanıtlaSilSizi yeni takip etmeye başladım, yazılarınızdan çok keyif aldım. Sevgilerimle :))
Kazananlar arasına biz de gireriz umarım :) Çok teşekkürler. Yazılarımı beğenmenize çok sevindim. Takipteyim.
Silİş kapısının nerden açılacağı belli olmuyor... Belki blog, belki başka şeyler...
YanıtlaSilNasip hocam, haklısın.
Sil