Her şeyin suyunu
çıkardığımız gibi aşkın da suyunu da çıkarmadık mı sizce? Hemen aşık oluyoruz. Birkaç
ay sonra evlilik. Sonra birkaç ay sonra da boşanma. Peki neden böyle oluyor? Neden
uzun süreli evlilikler göremiyoruz artık. Bunun nedeni bence: Tamamiyle hayata
ve evliliğe bakış açımızın değişmesi. Yaşadığımız çağda artık devamlı
kulaklarımıza fısıldanan bir şey var: “Değerli olan sadece sensin. Gerisi boş”.
Böyle bir düşünce tarzında yaşıyoruz artık. Hem erkek hem kadın böyle bir
düşünce tarzıyla başlıyorlar evliliğe. Bir zaman sonra sıkıntılar baş
gösteriyor. Her iki taraf da, “Kimse için hayatımı heba edemem” deyip hemen
boşanıyorlar. Şimdi böyle bir düşünce ile evlilikler nasıl hayatta kalır?
ALT TARAFI BİR İMZA MI?
Artık evlilik de
eski saygınlığını kaybetmeye başladı. “Alt tarafı bir imza” deniyor evlilik
için. O yüzden evlenilmiyor artık. Ama karı-koca gibi hayatlar sürülüyor. Aynı evde.
Tıpkı yabancılar da olduğu gibi. Yanlış anlaşılmasın. Niyetim böyle
yaşayanları, “Niye böyle yaşıyorsunuz?” diye ahkam kesmek değil. Zaten haddime
de değil. Ben sadece olanı anlatıyorum. Onları da yargılamıyorum zaten. Böyle gördüler,
böyle yaşıyorlar. Ama böyle giderse o eleştirdiğimiz Avrupa gibi olacağız bizde. Evlilik bir
bilinç meselesi. Anne- babalarımız da bu bilinç vardı. Ya da daha eskilere
gidersek dedelerimizde ve ninelerimizde. Onlar görücü usülü evleniyorlardı. Peki
evliliğe bakış açıları nasıldı?
ESKİLERİN EVLİLİĞE
BAKIŞI
Mesela bir kadın
eve gelinliği ile girince kefeni ile çıkacağını bilirmiş. Yani ölünceye kadar o
evliliği devam ettirmek için giriyor o eve. O adama ölünceye kadar eş olmaya
giriyor o eve. Çocuklarına mutlu bir aile sunmaya ve onları iyi yetiştirmeye
giriyormuş eve. Ya peki erkek? Erkek de bunun bilincinde. Bir kere evlendi. Artık
boşanma gibi bir durum olmayacak. Ölünceye kadar o kadınla evli kalacak. Çünkü o
zamanki kültür böyle. Ha hiç kavgalar olmuyormuş mu? Oluyormuş. Yani böyle
düşünülüyor diye her şey güllük gülistanlık değil. Böyle durumlarda bir taraf
kendini geri çekermiş. Tartışma uzamasın diye. İyisiyle-kötüsüyle,
acısıyla-tatlıysa bir ömür geçermiş. Şimdi o zamanki düşünceyi, kültürü hemen
getirip şu anki duruma uygulayamazsın. O yüzden yeni nesiller yetiştirilirken, “Evlilik
nedir, evliliğin ve ailenin önemi, aile bağları” gibi kavramların önemi
anlatılmalı. Çocuklar bu bilinçle büyütülmeli. Çocuklar büyüdüklerinde
evliliği, “Alt tarafı bir imza diye” görmemeli.
Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/man-and-woman-walking-to-forest-131193/
Konu derin bir konu.Tabi ki evlilik saygınlığını korumalı ama evlendim ayrılmamalıyım diye de berbat bir evlilik için hayat feda edilmemeli.Eminim eski zamanlardaki evliliklerin çoğunda kadınların gidecek yeri olmadığı için evlilikler devam etmiştir.Bu konuya sosyolojik,psikolojik ve bir çok yönden bakılmalı diye düşünüyorum.Ben de konuya böyle bir yorumla dahil olayım dedim :))
YanıtlaSilDanışman olarak sizin yorumunuz ayrı bir önemli ve değerli tabi :)
SilÖncelikle meraba.Birazına katılmakla beraber kısmende malesef katılamıyorum.Evet evlilik imzadan ibaret değil ancak tasmada değil.Kimi erkeklerimizde eşle birlikte köle aldıklarını zannediyorlar.Erkek ne derse yapıcak izlenimini veriyorlar.Hayir degil ! Kadıb karakterliyse zaten yaptıkları yanlış değildir.Kendini değistirmeye çalisirsa karakteri oturmamistir.Onun yerine karsilikli saygı anlayıs ve özellikle dinimize uygun ahlaki şartlarda yasamalılar ki boşanmalarin sonu gelebilsin.Evlilik evet bir imza değil bir bilezik her iki tarafta.Ya saklar değerlendirirsin yada bozdurur harcar gidersin.bu arada sizi elestirmedim yanlis anlasilmasin bu konudaki düsncelerimi aktarmak istedim...
YanıtlaSilEvliliği bileziğe benzetmek çok yerinde olmuş. Ya saklar değerlendirirsin ya da bozdurur harcar gidersin. Ne demek eleştirebilirsiniz de tabi. Hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz tabi. Vakit ayırıp yorum yaptığınız için teşekkürler.
SilSon zamanlarda evlilik konusunda benim anladığım tamamen çıkarlar uğruna evliliklerin yapılması. Para, konum, meslek sanki ilk cezbeden insanları?
YanıtlaSilAynen kardeşim. Sevgi, aşk bunlar listenin sonlarında yer buluyorlar kendilerine artık. Yorumun için teşekkürler.
SilOek çok şey gibi evliliğe verilen anlamda değişti şimdilerde... Sevgiler...
YanıtlaSilYaşadığımız dönemde verdiğimiz anlamlar devamlı değişkenlik gösteriyor zaten. Yorumun için teşekkürler.
SilBana da sürekli mantık evliliği yap. Üniversite mezunu olsun. Zengin olsun. Seni yurtdışına gezdirsin bu sayede bizde gezmiş oluruz gibi gibi yorumlar. Çok bıktım çok usandım çok. Benim hayatım ama sonuçta di mi
YanıtlaSilBu sizin hayatınız. İlişkiyi yaşayacak olan sizsiniz. Onlara kulaklarınızı kapayın. Kendi bildiğinizi yapın. Yorumunuz için teşekkürler.
SilÖmür boyu sürecek diye kötü bir evlilige katlanmak zorunda olmak kadar berbat bir durum olamaz. Eski evliliklerin hepsi de mükemmel oldugu icin degil de toplumun kurallari böyle oldugu veya kadinin baska çaresi olmadigi için devam ediyordu. Imza olarak bakilmasin tabii ama esaret sekline de dönüsmesin.
YanıtlaSilHiç bir kadın berbat bir evliliğe tabi ki katlanmasın. Doğru, eski evlilikler mükemmel de olmayabilir. Oda tamam. Kadın mahkumdu, oda tamam. Tüm bu söyledikleriniz nedeniyle mecburiyetten devam eden evlilikler vardır. Kabul ediyorum. Ama inanıyorum ki o dönemlerde evlilik kurumuna olan inançtan dolayı devam eden evliliklerde olmuştur. Yorum için teşekkürler.
Sil