Bugün bir arkadaşımla buluşmak üzere evden
çıktım. Yürürken önüme bir top geldi. Baktım tek başına bir çocuk. “Abi topu
atar mısın?” dedi. Ben daha iyisini yaptım. “Hadi gel çalım, çalım” dedim. Tek başına
oynadığından bu teklifime hayır demeyeceğini biliyordum. Tam da tahmin ettiğim
gibi oldu. “Tamam abi” dedi. 9-10 yaşlarında bir çocuk. Bir iki çalımda yedim
kendisinden ha. Bir iki çalım da ben attım ona. Dakikalar geçtikçe tabi benim
nefes alışverişler hızlanmaya başladı. “Tamam. Be yoruldum. Senin kadar genç
değilim” dedi. Sonra yoluma devam ettim. Birkaç dakikalığına çocuk oldum yani
anlayacağınız. Bazen şu hayatın sorumlulukları o kadar bunaltıyor ki. Böyle kısacık
mutluluklar iyi geliyor.
foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/boy-covered-in-maple-leaves-24648/
Çocukla çocuk olmak, onların dünyasında düşünmek, hatta hayal kurmak... Enerji depolamak gibi gelir insana.
YanıtlaSilAynen. Dünyanın sıkıntısından bir an kurtuluyor insan. Yorumunuz için teşekkürler.
SilÇocuk ruhunu hiç kaybetmemek gerek değil mi :))
YanıtlaSilHer zaman :) Gerci bu konular sizin bilim daliniz Yurdagül Hanim :)
Silİçinde bir yerlerde hâlâ büyümemek için direnen bir çocuk var sanırım :) Onu kaybetmemek lazım :)
YanıtlaSilEminim o çocuk sende de var :) Yorum icin teşekkürler :)
SilBen de kedimizle kovalamaca oynuyorum Cem. Torunumla oynardık eskiden. Artık üniversiteye gidiyor. Çocuk tarafımızı beslemek gerek. Ne iyi yapmışsın. Sağlıcakla kal Cem :)
YanıtlaSilTorun büyümüş ne güzel :) Kedilerle oynamakta ayrı bir zevk. Yorumun için teşekkürler :)
SilArada bende denk gelirim top oynayan çocuklara. Beraber oynamayı teklif ettiğimde tuhaf tuhaf bakarlar suratıma :)
YanıtlaSilOlsun sen yine de teklif et :) O tuhaf bakışları bile güzeldir. Yorumun için teşekkürler :)
SilSokakta koşmaktan başından dumanlar çıkan bir delikanlı bu yazıyı okuyunca kendinden bir parça gördü sanki...
YanıtlaSilSende bizdensin yani :) Yorum için teşekkürler :)
Sil