Powered By Blogger

25 Ocak 2017 Çarşamba

Yaz ayını özleyenler el kaldırsın...

     Sağlık Bakanlığı, bilinçsiz antibiyotik kullanımına karşı kampanya başlattı. Haberleri izleme fırsatınız olduysa görmüşsünüzdür. Haberlerde denk gelmemişseniz bile, kamu spotuna denk gelmişsinizdir. Kamu spotunda iki şeye dikkat çekilmiş. Birincisi, hemen bir boğaz ağrısında ya da gripte antibiyotik kullanımından kaçınmamız öğütleniyor. Bunun dışında da antibiyotiği doktor yazarsa kullanmamız gerektiği söyleniyor. Birde, “Doktorlara baskı yapmayın” deniyor. Biz millet olarak şartlanmışız, “Abi antibiyotik içmezsem bu hastalık geçmeyecek” diye. Ondan sonra doktora, “İllaki yaz yaz” diye diretiyoruz. Adam da mecburen yazmak durumunda kalıyor. Ayrıca bir bilgi de vereyim. Ülke olarak Avrupa’nın en çok antibiyotik kullanan ülkesiymişiz. Sağlık Bakanlığının bu uygulamasını çok yerinde buluyorum.
antibiyotik kullanımı, yaz ayı, poyraz karayel albayım, güncel
                                                               YAZ AYI, GEL BE
     Yaz ayını özledik be. Özellikle neden mi özledim? Sabahları işe gitmek için kalkıyorsun ya. Odanın içi buz gibi oluyor. Yorganı bir açıyorsun, buz gibi. Zor zahmet yataktan kalkıyorsun. Koşa koşa tuvalete git gel. Sonra üşüye üşüye kazaktı, pantolondu giy. Sonra durağa git. Anca serviste ısınabiliyorum. Oda hemen değil ha. 5-10 dakika sonra. Yaa, bunun dışında birde. Kazak giy. Mont giy. Şapka giy. Atkıyı tak. Artık şöyle yaz gelse de, şu üstümüzdeki ağırlıklardan bir kurtulsak. Şöyle tişörtlerle efil efil gezsek. Güneşi ayrı bir özledik zaten. Sabahları kalkıyorsun hava karanlık. Bu yaz saati uygulaması nedeniyle. Güne, için kararık başlıyorsun. Şöyle yaz sabahlarını özledik. Her taraf ışıl ışıl. Mis gibi sabahın kokusunu içimize çeksek. Ey yaz!!! Gel artık be.
                                             “ALBAYIM, HAYAT NEDEN BÖYLE?”
     Ne zamandır Poyraz Karayel’de, Poyraz’ın Albay ile konuşmasına denk gelmiyorduk. Uzun bir aradan sonra bu akşam Poyraz, tekrar Albayı ile hayatı konuşmaya başladı. Bu Poyraz’ın, Albay ile konuşması hoşuma gidiyor. Poyraz, içinden geldiği gibi anlatıyor Albay’a. Bu ne güzel bir özgürlüktür. Birine, hiçbir şeyini gizlemeden anlatmak. Hatta, daha da ileri giderek Albayın yanında ağlaması. Evet, insanı kendi başına ağlamak da rahatlatır. Ama başka birinin yanında, hem de çok güvendiği birinin yanında ağlamak, gözyaşı dökmek, insanı daha da bir rahatlatır. Yanında ağladığın bir insanın yanında, tüm maskelerinden arınmış bir şekildesindir çünkü. E bu çağda, birinin yanında kendin olabilmek büyük bir nimet. Poyraz ile Albayın konuşmalarından bir demet buraya bırakıyorum.
    
     

10 yorum:

  1. Ben de özledim yazı ya, herhalde iki üç aya gelir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim bu işi biliyorsun :) Yorumun için teşekkürler :)

      Sil
  2. Ben iki elimi de kaldırdım :)) Ama ne fayda, az önce kar yağmaya başladı :)) Üşüyoruz reyizz :P böyle bir replik vardı diye hatırlıyorum. Hayır uydurmuş olamam :)) Konuyu dağıtmayalım lütfen. Yaz gelse de azıcık ısınsak yaa. Valla ben son kardan sonra kara doydum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu mizah dulu yorum için teşekkürler İlknur :)

      Sil
  3. Tabii ki ben :) "Başarısız, boktan bir kış geçirdik / Kanımız bile doğru dürüst akmadı / Bir sürü çocuğu öldürdüler..." demiş ya Turgut Uyar

    Başarısız bir kış benim için. Tez zamanda biter umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım, özletti kendini yaz ayını. Yorumun için teşekkürler.

      Sil
  4. Şiirin o kısmını olduğu gibi almam gerekti bu arada :) Bir kelimeyi almasam şairine ayıp olurdu. Mazur görünüz lütfen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben olsam tıpkı sizin gibi düşünürdüm. Şiir olduğu gibi yazılmalı. Yorum için teşekkürler :)

      Sil
  5. Çok mecbur kalmadıkça ağrı kesici bile içmem. Çocuğuma bile antibiyotik kullanmışlığım çok azdır. Sağlık sektöründe çalışmış olmanın bilinci sanırım benim ki:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke bizde millet olarak sizin gibi olsak :) Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil