Geçtiğimiz günlerde haberlerde
izledim. Belki siz de denk gelmişsinizdir. Bir postacının emekliliğine çok az
kalmış. Oda emekliliğine az kalan bu dönemde, her namaz çıkışı, cami cemaatine
tatlı dağıtıyormuş. Böyle yapmasının nedeni ise: Helallik almak. “Bunca yıldır
insanlara iyi ya da kötü haberler getirdim. Kalbini kırdıklarımız olmuştur. O yüzden
bende böyle bir şey düşündüm. Cami çıkışı cemaate tatlı dağıtıyorum. Onlardan helallik
istiyorum” diyor. Bu arada şu bilgiyi de vereyim. Bu postacı abimiz, 30 yıldır
aynı çevrede postacılık yapıyormuş. Ben insanımızın, bu huyunu seviyorum ya.
Helallik almak kavramı çok önemli. Birde şu helallik almak kavramı, ömrümüzün
sonuna doğru değil de her zaman aklımızda olsa. Yanlış anlaşılmasın. Ben Postacı
abiyi eleştirmiyorum. Zaten adamın halinden, tavrından belli. Öyle reklam kokan
bir hareket değil yaptığı. Hepimiz şu helallik alma kavramı üzerinden yaşamaya
çalışsak, yaşadığımız bunca sıkıntılar, ruhen doyumsuzluklar geride kalır diye
düşünüyorum.
İNSAN, DEVAMLI GÜLEREK YAŞAYAMAZ
Bence hayatı yaşamak, devamlı gülüp
eğlenmek, kakara kikiri yapmak değildir. Zaten insan devamlı gülemez ki. Bu insanın
doğasına aykırı. Bu kişisel gelişim kitaplarında, konuşmalarında sanki hep bu
öğütleniyor. Devamlı hayata karşı dik durun. Gülün, eğlenin. Ben tam da bunun
zıttını düşünüyorum. İnsan yeri gelir ağlar da. Artık bir şeyler çekemeyeceği
bir noktaya geldiyse, artık canına tak dediyse, gözyaşları boşanmalı. Ağlamak da
bizim için çünkü. Ağlayınca hayata karşı yenilmiş sayılmazsın ki. Yeri gelir
güleceksin, yeri gelir ağlayacaksın. Kendini, “Her zaman pozitif olacağım.
Daima gülümseyeceğim” diyerek programlamamalı insan. Bence bu kişiye
kaybettirir. Rahat olun. Hayatı olduğu gibi yaşayın.
HARİKA BİR, BENİ
UNUTAMAZSIN ŞARKISI
Bu zamana kadar unutamamak adına çok şarkı
yapıldı. Hala da yapılıyor. Ve dünya durdukça da yapılmaya devam edilecek. Çünkü
her seven kavuşamıyor. İlk aşklar hiç unutulmuyor. Yıllar geçse de, yaşlı bir
ihtiyar olunsa da. İçte bir sevda ateşi kalıyor. İlk aşkımızı, kavuşamadığımız yarimizi
hatırlatan bir şarkı da, Emre Aydın’dan geldi. Haykırıyor sevdiği kadına,”Sen
beni unutamazsın” diyor. Ona diyor da, sanki kendisi unutacak. Kendisi de
unutamayacak. Öyle ömür boyu yaşanmayan aşkın acısı kalacak kalplerde. Şarkının
beni en çok vuran sözleri, “Bir adam, bir akşam, misal bana benzeyen, tutar
geçer tam önünden/ Ne yapsan sen beni unutamazsın/ Bir yağmur yağsın da, bir
şarkı çalsın/ Sen beni ölsen unutamazsın” oldu. Şarkıyı şuradan bir dinleyin
isterseniz. Bakalım benim gibi hissedecek misiniz?
Sanırım herkeste aynı etkiyi uyandıracak kadar güzel bir şarkı :) Ben dinlemeye doyamıyorum açıkçası. Sen beni unutamazsın diyor; ama "Lütfen beni unutama..." diyor gibi geliyor bana. İki haftadır dinliyorum henüz bıkmadım :) Ben güzel şarkılardan bıkmam da zaten, işin şakası o tabii...
YanıtlaSilAynen. İnceden, "Bende seni unutamam" diyor. Yorumun için teşekkürler :)
SilKişisel gelişimlerde söylenen hep gülün değil aslında.Acıyı içinize atmayın,dibine kadar yaşayın ve dışarı atın,sonra da hayata kaldığınız yerden devam edin.Hep sırıtarak gezmek tabi ki olmaz :)
YanıtlaSilTabi siz daha iyi bilirsiniz danışman hanım :) Yorumun için teşekkürler :)
Sil