Vural Çelik, videolarından birinde yalnızlıktan dert yanmış. Evinin balkonunda, karşısında boş olan sandalyeyi göstermiş. Artık yalnızlık eskisi kadar kutsanmıyor. Belki de yalnızlık biz Türklere uyan bir şey değil. Elimdeki kitabı bitirebilirsem birkaç gün ara vermek istiyorum okumaya. Okuduğum roman üzerine düşünmek istiyorum. Millet olarak her zaman sorduğumuz bir sorudur: “Ne olacak bu memleketin hali?” diye. Ama şimdi bu soru çok can yakıcı bir soru oldu. Gerçekten ne olacak bu memleketin hali? Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’ye Hamza, Fatih, Evliya ve Gürhan geri döndü. Geri döndükleri bölüm, 178’inci bölüm. Yıllar sonra bu yazıyı okuyacak olanlara da not düşmüş olayım. Onlar gelince sezona, efsane olan iki skeç, Açın Kapıyı ve Mahalle Katkısı ile başladılar. İkisi de çok komik değildi.
Blogunuz çok güzel çok hoşuma gitti. Bir şey sormak istiyorum: yazarken hiç otosansür uyguluyor musunuz?
YanıtlaSilEyvallah kardeşim. İster istemez uyguluyorum. Hoş geldin :)
Silrh avtupalılar alışık ivit bizler değiliz :)
YanıtlaSilEvet, Deep :)
SilDünyanın karmaşasında "Yalnız" olmayı istemek ile, istemediği halde "yalnız Kalmak" farklı şeyler herhalde.
YanıtlaSilGüvensizlik ve kuşkular arttıkça "Yalnız insanlar" da çoğalıyor elbette.
Aradaki farkı çok iyi ortaya koymuşsunuz hocam. Teşekkürler.
Sil