Yeni bir kitap arkadaşı buldum kendime. Hemen birbirimize sevdiğimiz yazarları ve kitapları sorduk. Hatta arkadaşım, evdeki küçük kitaplığının fotoğrafını attı bana. Raflardan birinde Oğuz Atay’ın yazdığı Tutunamayanlar kitabını gördüm. “O, geri dönüp dönüp okuduğum bir kitap. Herkes sıkılır, sevmez ama ben çok seviyorum” dedi. İşte o sıkılıp, sevmeyenlerden biri de benim dedim. Daha önce de yazmıştım bunu. İki defa başlayıp, ikisinde de yarıda bırakmıştım Tutunamayanlar’ı. “Bence artık bitirirsin” dedi arkadaşım. Emin değilim ama tekrar okumayı denemek istiyorum. Bu arada yazar Hakan Günday, Tutunamayanlar için, “Anlamaya çalışmayın. Her şeyi anlamaya çalışmak da hastalıktır. Sadece duyguyu hissedin” diyor. Eğer tekrar okursam bu da kulağıma küpe olsun.
Tutunamayanlar'ı ben de okumak istiyorum. Baya evvel birinde görmüştüm. Aklımda kalan şey neredeyse bir sayfadan oluşan (belki daha bile uzun) cümle. :)
YanıtlaSilEvet, sadece cümle :)
Siltutunamayanlar çok iyi tabi, ülkemizin en iyi romanı sanıyorum. hakan günday da iyi demiş ama romanları çok kötümser onun:)
YanıtlaSilEvet, yeraltı edebiyatı deniyor herhalde onun kitaplarına Deep :)
SilOğuz Atay'ın kitaplarının muhtemelen hepsini okumuş olabilirim. Müthiştir, sadece içine girmek önemli. Girdiğinde, yani yazarın ritmini hissettiğinde içine çekilirsin, müthiş bir deneyim O'nu okumak. Ama her kitabın ya da yazarın da bir okuma zamanı vardır bence. Çünkü okurkenki ruh hali de önemlidir. O yüzden bence zorlamadan, kendiliğinden istediğinde okursan daha çok seversin gibi... Bu arada Hakan Günday kitabını ilk sayfada bıraktım ben. Çok karanlık, ben okuyamam o kadar karanlık şeyleri, isterse dünyanın en iyi yazarı ödülü alsın :)
YanıtlaSilHakan Günday'ın bir tane kitabını okudum Az diye. Hayata küstüm resmen :)
SilAma biz yine de her şeyi anlamak isteriz.
YanıtlaSilGereksizdir ama yine yaparız. Bazen mantığı devre dışı bırakmak gerekiyor.
Anlamamayı kabullenmek gerekiyor haklısın.
Sil