19 Nisan 2022 Salı

Uyuyamazdım çünkü yazmam gereken bir blog yazım vardı...

      Akşama doğru hava soğudu. Soğuk havaları severim. Yorganın altında uyumak bir başka güzeldir bu havalarda.

     Blog yazılarını okurken bir ara gözlerim kapanmaya başladı. Neredeyse uykuya geçecektim. Ama uykuya teslim olmadım. Daha yazılacak bir blog yazım vardı çünkü.

     Galatasaray kendi sahasında Yeni Malatyaspor’u 2-0 yendi. Ligden düşmesi kesinleşen Malatya’yı yenebildik bari.

     Bizimkiler Atv’de Hakim dizisini izliyorlardı. İç karartıcı dizileri izlemeye mecalim yok artık.

     Galiba uykum, kitap okumama izin vermeyecek. Hala, Küçük Ağa kitabını bitiremedim.

     Bir arkadaşım da, “İşinden memnun değilsen ayrılma cesareti göstermelisin” diyor. Önemli olan cesaret göstermek değil ki, sonrasında ne yapacağın.

     İftarda ister istemez fazla kaçırıyorum. Ama Ramazan sayesinde günde iki öğün yemeye alıştık.

14 yorum:

  1. aman aman şimdilerde iş bırakılmaaz :)

    YanıtlaSil
  2. Daha sonrasını planlamadan işten ayrılmak sıkıntı olabilir ama bunu yapmadan da daha iyi bir iş bulma imkanı da olmayacaktır.

    YanıtlaSil
  3. Aman Hocam bu devirde sakın o cesareti gösterme:) Dediğin gibi bu işin sonrası var:)

    YanıtlaSil
  4. Akşamüstü ben de hep uyuklamaya başlıyorum. Çay kahve de içemeyince ders çalışırken uyuyacağım neredeyse.
    Sevmediği işi bırakmalı insan ama şartlara bağlı bu cesarete değil. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyuklamak çok güzel ya :) O şartlar daha hazır değil.

      Sil
  5. Ben iftarda da fazla yiyemiyorum ya. Aç durmaya alıştım.

    YanıtlaSil
  6. iş değiştirmek cesaretlerin en büyüğü
    hele de bu devirde ama en uygun karar size ait tabii. Havalar bir türlü ısınmadı :D

    YanıtlaSil
  7. İşi bırakma olayı tamamiyle altı boş kişisel gelişim safsatalarından bence. İnsan kendini sağlama almadan gerçek yaşamda böyle adımlar atmalı mı bilemiyorum. Çok da şey etmeyim tabi de :)

    YanıtlaSil