İnstagram’da bir video gördüm. Videoda bir kadın vardı ve video tam 100 yıl öncesine aitti. Videoyu paylaşan hesap yorum olarak, “Çoktan ölmüştür ve sadece kemikleri kalmıştır kim bilir” yazmış. Bunları okuyunca etkilendim. Önümde İzlediğim bir video vardı ve o videodaki kadın muhtemelen ölmüştü. Çok garip bir duygu. Bu duyguyu daha önce ölmüş birinin İnstagram hesabını gezerken hissetmiştim. Bundan daha fazla etkileyen ise ölmüş birinin bloğunda gezmekti.
KÜÇÜK AĞA KİTABINA BAŞLADIM…
Tarık Buğra’nın,
Küçük Ağa kitabını okumaya başladım. Kitaba başlarken nedense kitabı
beğenmeyecekmişim gibi bir düşünce vardı kafamda. Ama okudukça bu düşüncenin
yersiz olduğunu anladım. En azından ilk 50 sayfada. Buraya kadar iyi geldik. Bakalım
bundan sonrası nasıl devam edecek?
Hocam belki hatırlarsın; Galataport ile ilgili gezimde instagram'da hikayeler paylaşmış ve onlardan birisi de "hiç" isimli bir sanat eseriydi. Aynı günün akşamına doğru Mimar Sinan Üni.de çalışan biri, o eserin kendi hocasına ait olduğunu ve bir kaç gün önce vefat ettiğini yazdı... Gerçekten çok tuhaf bir duygu..
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin hocam. Gerçekten çok garip hissediyor insan.
SilEvet di mi, biz öldükten sonra bloglar ne olacak? İstersek bunu Google da seçenekli bir yanıtla halledebiliyormuşuz. Hiç hareket olmadığında silinsin, kalsın, seçtiğim biri devam ettirsin vs gibi.
YanıtlaSilKüçük Ağa' nın dizisi de vardı biliyorsun değil mi? Ama eminim kitap çok daha detaylıdır. İyi okumalar.
Google'da bu şekil bir özellik duymuştum gibi sanki. Dizisini hiç hatırlamıyorum bak. Çok teşekkürler Momentos.
SilBende ölmüş oyuncuların olduğu filmleri izlerken bir miktar değişik duygulara kapılıyorum.
YanıtlaSilHüzünleniyor insan
Silaaa ölüler de ordan açabiliyor mu insta hesabı, süpermiş :)
YanıtlaSilDeep :)
Sil