Powered By Blogger

2 Aralık 2021 Perşembe

Üç öğün pizza yemek...

      Show TV’de bir tane dizi vardı. Yerli Malı’ydı galiba ismi.

     Sabah akşam yemekte pizza yiyorlardı. Ben de o aile gibi sabah akşam pizza yemeyi deneyimlemek isterdim.

     Eskiden pizzaya karşı böyle bir sevgim yoktu. Ama nedense son zamanlarda çok sever oldum.

     Ve günde üç öğün pizza yiyebilirmişim gibi hissediyorum. Tabi bu, sadece bir his.

     Sonuçta ne olursa olsun, insan bıkar yediği şeyden. Farklı tatlar arar.

     Bu arada aklıma şu geldi yazıyı yazarken: Belki çoktan bir YouTube kanalı pizza yemenin videosunu yapmıştır.

     Bir gün, sadece pizza yedim gibi başlığı olan bir video mesela.

KAPANAN BİR DERGİ…

     Mekan Dergi diye bir dergi vardı. Az önce resmi İnstagram hesaplarında gördüm. 12’inci sayıları ile veda ediyorlarmış.

     Bu habere üzüldüm. Galiba bu dergiciliğin kaderinde olan bir şey. Gün gelip kapanmak.

     Çok ünlü yazarların bile dergileri kapanmış. Ama her şeye rağmen bir şeyler yapmışlar. 12 sayı çıkarmışlar. Denemişler.

     Bu bile çok güzel bir şey. Dışardan gördüğüm kadarıyla, isim yapmış dergileri çok takip eden var.

     Masa, Kafa, Kafka Okur gibi dergiler, en azından kendilerini geçindirecek kadar kazanıyorlardır diye düşünüyorum.

     Umarım yanlış düşünmüyorumdur. Yeter ki kazansınlar ve böylece edebiyat ateşi hiç sönmesin.

BİZİ 4 BİN LİRA KESER Mİ?

     Asgari ücret görüşmeleri başladı. 2022 yılı için asgari ücret 3750 lira düşünülüyormuş.

     Bugün medyaya yansıyan haber böyleydi. Bence bunu 4 bin liraya bağlarlar. Net elimize 4 bin lira geçer. Ama bu rakam bizi kurtarmaz.

     Paranın değeri her gün düşüyor. Her ay ya da 2-3 ayda bir, asgari ücrete zam yapılması gerekir ki, asgari ücretli ezilmesin.

     Bu da mümkün olmadığına göre. Bu haberlere eskisi gibi sevinmiyorum artık.

KENDİ HALİNDE KOMEDYENLER…

     Kendi halinde komedyenler var ya. Komedi kulüpleri falan var. Belli bir kitleleri olan. Belki Türkiye tanımıyor onları.

     Ama kendi çaplarında sevdikleri işi yapıyorlar. Kazançları da en azından kendi kendilerini geçindirecek kadarsa, ne güzel.

     İnsan mesleğinde zirvelere gelmek için elinden geleni yapmalı. Ama olmuyorsa da bunu kafaya takmamalı.

     Hayatı kendine zindan etmemeli. Kendi yağında kavrulup hayatına devam etmeli.

KEDİ SEKTER…

     Bu aralar Ahmet Hakan’ın kedisi Sekter medyada çok meşhur. Bülent Arınç ile atışıyor Ahmet Hakan.

     Bu atışmada konu bir anda Sekter’e geldi. Ahmet Hakan’ın kedisini daha önce gördünüz mü?

     Hangi kedi türü olduğunu bilmiyorum. Ama bakışları sert, kendisi sert. Sevmeye çekinirim ben.

     Yanına yaklaşmaya mangal gibi yürek ister.

TARİH VERMENİN CAZİBESİ…

     Süre vermenin bir cazibesi var, bilmem farkında mısınız? Birine bir şey söylersin. Hemen sana, “Ne zaman?” der.

     Süre verirsen rahatlar. Ve hemen kendini süre bitimine kurar. Resmen bir çalar saat gibi. O süreyi bekler.

     Ve süre sonunda da dediğin şeyi yapamazsan, bağırır çağırır.

     O yüzden bizim siyasette olsun ya da normal hayatta olsun, birine, “Şu kadar sürede işin görülecek dersen” ikna olur.

BEKARLIĞIN GÜZEL YANLARI…

     İnstagram’da gezerken bir hesapta, bekarlığın güzel yanları diye bir paylaşım yapılmış. Garibime gitti.

     Çünkü hiç daha önce böyle bir paylaşımla karşılaşmamıştım. Genelde evlilik ön plana çıkarılır. Güzel yanları anlatılır.  

     Yaşadığımız dönem biz de de bekar kalmak isteyenlerin sayısını yükseltecek gibi.

     Artık yalnız yaşamaya daha çok özeniyoruz ya da özendiriliyoruz gibi.

SESSİZ İNSANLAR, İYİ İNSAN MI OLURLAR?

     Sessiz/sakin görülen insanlar hiç de öyle olmayabilirler.

     Genelde bu tip insanlar için, aynı zamanda iyi olduklarını düşünürüm.

     Sessiz ve sakin insanlar, otomatik olarak iyidirler gibi bir düşünce olmuşmuş ben de nedense. Ama işin aslı öyle değil tabi.

     Birkaç gün önce yaşadığım olay, bana bunu öğretti. Ben o kişi ya da kişilerin iyi birer insan olduklarını düşünürken, içlerinden birer canavar çıktı.

     Ne kötü düşünceler barındırıyorlarmış içlerinde. Meğer neler düşünürlermiş. İnsan, bilinmez bir kutu.

     Bu kutudan bana da sürpriz çıktı.

BOŞ MUHABBETLER DÖNEN UYGULAMA…

     Clubhouse’a bayadır girmiyordum. Odalara bir göz attım neler konuşuluyor diye. Boş muhabbetler çoğunlukta.

     Nedense son dönemde bu uygulama bana çok itici geliyor. İlk başlarda çok parlak bir fikir gibi gelmişti oysa.

     Uygulamayı aslında çoktan kaldıracaktım. Ama gün gelir lazım olur diye kaldırmıyorum.

     Toplumsal bir olayla ilgili, sıcağı sıcağına görüşleri dinlemek güzel oluyor.

     Onun dışında da belki arkadaşlarla falan bir şeyler yaparız düşüncesi var. O yüzden, “Dursun bir kenarda” diyorum.

    

    

13 yorum:

  1. Öğrencilik yıllarımda 1 ay boyunca ev arkadaşlarımla tost ile kahvaltı yapıp, akşam yemeklerinde tost yiyip ve geceleri tost ile açlığımızı bastırdığımız bir dönem var. Tüp ve mutfak eşyası sıkıntısı içindeyken evde olan tost makinesi sağolsun. Pizza ile ömür bile geçer. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 24 saat tost yeme videosu gibi olmuş sizin de :) Tatlı bir hatıra olmuş.

      Sil
  2. Tesadüf ben de dün pizza yedim:) Eskiden ben de çok sevmezdim ama şimdi üç öğün olmasa da seviyorum.Yanılmiyorsam dizinin ismi Türk malı değil miydi? Sessiz sakin insanlar hep iyi değildir tabi ama ben de sakin görünüşlü biriyim:) Bazen içimden canavar çıkabiliyor fakat haksızlığa uğrarsam:) İyi miyim, kötü mü,çevreme sormak da lazım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Afiyet olsun. Pizza güzeldir :) Haksızlık karşısında içinden canavar çıkması çok normal. Hatta olması gereken. Onda sorun yok. Devam.

      Sil
  3. Her öğün pizza kesinlikle sıkar :)
    Dergilerin kapanmaları üzücü.
    4 bin tl bile yetmeyecek gelen zamlarla :(
    Clubhouse benim kullandığım telefonlara maalesef henüz gelmedi ama artık ihtiyacım da kalmadı. Ama madem senin telefonda var bence arkadaşlar arasında bir akşam saptayıp sohbet döndürün. Neden olmasın? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, pizza sıkar.

      Evet, dergilerin kapanması üzücü.

      4000 de yetmez 5000 de.

      Sohbet döndürmek. Neden olmasın, evet :)

      Sil
  4. menemen candır..yaparken içine sevgini de katarsan can ötesi olur.
    Ahmet Hakanı takip etmem.fakat Buülent Arıncın yazıdıgı manifesto benzeri yazısını okurken Sekterden haberim oldu ,bir resim de var..sanırım skotiş dedikleri cins kediden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Menemen de on numaradır :) O cins kediyi ilk defa duydum. Teşekkürler bilgi için :)

      Sil
  5. Benim de ilgimi çeken başlıklar seçkisi olmuş. Hedef doğrultusunda ilerlemeli olmuyorsa üzülmemeli diyorsun, hak veriyorum ama çok zor olduğunu da düşünüyorum. Bir sandal üzerinde kıyıya ulaşmak için 5000 bin kürek çeken adam en azından bunun boşa olmadığını görmek ister. Yine de her zaman planlarımız tutmayabiliyor. "Hayat, sen planlar yaparken kendi planlarını devreye sokar."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen, benim söylediğime bakma. Elbette üzülüyoruz. Ben de üzülüyorum. Üzülelim ama takılıp kalmamaya çalışalım :)

      Sil
  6. Hocam pizza değil ama bir cumartesi günü, sabah kahvaltıdan akşam yemeğine kadar sadece sosisli sandviçle beslenmiştim. Sabah 2, öğlen 3, akşam 2... Sonu hastanede bitmişti:))) O yüzden tavsiye etmem, çünkü pizzada da benzer etki olacaktır:)

    Sessiz sakin insanlar için ne düşündüğümü tam yazacakken, sen zaten canavar çıktı içinden diye yazmışın:) Genelleme yapmak doğru olmasa da sessiz sakin insanların iç dünyası çok farkıl olabilir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam, bu dediğinden sonra gözüm korktu :) Evet, hocam. Çok farklıymış gerçekten :)

      Sil
  7. Tabi olayın bir de kalp damar yönü var :) Kitabı ekrandan okumuyorum. Ben de eski kafalıyım :) Sessiz insanlar. Onları tanımadan haklarında yorum yapmamak en iyisi :)

    YanıtlaSil