Kitap değiştirmeye kütüphaneye gittim. Gözüme dergiler takıldı. “Bunlardan da alabiliyor muyuz?” diye sordum. “Tamamen al götür” dedi. Geçen seneye ait dergilermiş. Daha bu sene hiç gelmemiş. O da elden bir şekilde çıkarmayı düşünüyormuş. Hatta bazı kitaplarla dergileri Düzce’de yeni açılan kütüphaneye göndermiş. Post Öykü dergilerinden aldım. Sanki bir kitap gibi dergi yapmış adamlar. İki ayda bir çıkan bir dergiymiş.
MUHARREM ERDOĞAN…
Muharrem İnce resmen kendini kaybetti. Yaptığı konuşmalara
ve verdiği tepkilere inanamıyorum. Muharrem Erdoğan diyorlar bazıları. Gerçekten
hak ettiğini düşünüyorum bu yakıştırmayı.
TOPLU İFTAR…
Kızılay’ın Düzce Çilimli şubesinin verdiği iftara gittik
babamla. Ezan 19.40 geçe okunuyor. 19.15 gibi oradaydık. Sokağa kurulmuştu masalar.
Biz gittiğimizde çoğu masa dolmuştu. Boş masa ararken tanıdık gördük de onun
yanına iliştik. Yoksa ayakta kalmıştık. Yoğun bir katılım vardı. Kalabalık ile
iftar açmak çok güzel oluyor. Yemeklerin gelmesini beklemek. Yemekler gelince
hep beraber ezanın okunmasını beklemek ve sonra da orucumuzu açmak. İftardan sonra
çaycılar da dolmuştu. İftardan sonra çay, olmazsa olmazdı tabi.
OKUMUŞU DA…
Devlet hastanesinde çalışan doktorlar özel muayenehane
açamazlar. Ama bir tanesi tutmuş açmış. Gerçekten biz niye böyleyiz? Niye
sahtekarız? Doktoru da böyle. Yani okumuşu da böyle. Okumaya bakmıyor bu durum.
BAYRAM REKLAMLARI…
Artık Ramazan ayının son günleri. Bir hafta sonra bayram. Şimdiden
bayram reklamları başladı televizyonda. Nasıl ki Ramazan ayına buruk girdik.
Bayramı da buruk geçireceğiz. Kahramanmaraş depremlerindeki o kadar can
kaybımızdan sonra.
EĞER MANSUR YA DA EKREM BAŞKAN OLSAYDI…
Muhalefet seçimi kaybetmek için elinden geleni yapıyor. Seçimi
kazanırlarsa kendilerine rağmen kazanacaklar. Ama şu görüldü ki, eğer Ekrem
İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’tan biri aday olsaymış muhalefetin işi daha kolay
olabilirmiş. Yani Akşener’in kazanacak aday diye tutturması boşuna değilmiş.
ÖNEMLİ OLAN YENMEKTİ…
Galatasaray içerde Kayserispor’u 6-0 yendi. Adım adım
şampiyonluğa gidiyoruz. Şimdiden Şampiyonlar Ligi’ni düşünmeye başladım. Avrupa’da
kaldığımız yerden devam etmemiz gerekiyor.
TEKNİK DİREKTÖR ARDU TURAN…
Arda Turan, Eyüpspor’da teknik direktörlük görevine
getirildi. Böylelikle teknik direktörlük kariyerine ilk adımını atmış oldu. Bakalım
teknik direktörlükte de futbolculuk hayatındaki gibi başarılı olabilecek mi?
ENKAZDAN HALA ÇIKAN CESETLER…
Kahramanmaraş depremlerinin olduğu 69 gün olmuş. Hala enkazlardan
cesetler çıkarılıyormuş. Benim anlamadığım şey: Tüm yıkılmış binalara ceset var
mı, yok mu diye bakılmıyor mu? Hangi kontrollerden sonra, “Tamam, bu binanın
altında insan yok? Bu binanın enkazı kaldırılabilir” deniyor.
HİÇ BİR ZAMAN VAZGEÇMEDEN, OLMUYORSA BIRAK DÖNEMİNE…
Kişisel gelişim videolarında bazı hedeflerde ısrar etmenin
de bir anlamı olmadığı söyleniyor. Halbuki yıllardır bunun tersini duymadık mı?
Ne olursa olsun vazgeçmemenin öneminden bahsetmediler mi? Galiba kişisel
gelişim öğretisi de kendi içinde kişisel gelişiyor. Ama bunu nasıl anlayacağız?
Her insanın olduğu gibi benim de hedeflerim var. Bu hedeflerim de artık ısrar
etmemem gerektiğini, başka bir hedefe yönelmem gerektiğini nasıl anlayacağım
peki?
TÜKETİCİ OLMAK YA DA OLMAMAK…
Bazı zamanlar, “Blogda ve YouTube üzerinde içerik üretmeyi
bırakayım. Sadece tüketici olayım. Sadece izleyeyim ve okuyayım” diyorum.
Tüketici olmak gerçekten çok kolay. Bir şeyler üretmeye çalışmaksa zor.
HEM HABER, HEM DE MİZAH İÇİN TWİTTER…
Arkadaşım Yaşar’a, Twitter’dan bir şeyler gönderiyorum. “Bırak
artık kuşu, İnstagram var artık. Ben telefondan Twitter kullanıyorum. Bazen
bilgisayardan giriyorum” diyor. “Ben bırakamam. Twitter benim hem haber alma
kaynağım, hem de mizah kaynağım” dedim.
Muharrem İnce kontrolü kaybetti maalesef. Arda Turan' ın başarılı bir teknik direktör olacağını sanmıyorum. Hedefleri değiştirmemiz gerektiğini nereden anlayacağız çok doğru bir soru. Çok iyi analiz edip karar vermek gerekiyor sanırım.
YanıtlaSilMuharrem İnce bence de dağıldı. Arda'nın teknik direktörlüğü konusunda ben de kararsız kaldım. Zaman gösterecek. Kesinlikle çok iyi analiz şart.
SilDolu dolu bir yazı olmuş:) Kalabalıkla yemek yemek güzel oluyor bazen:) Kütüphaneden aldığın dergiyi merak ettim, keyifli okumalar dilerim:)))
YanıtlaSilMuharrem İnce'nin yaptığı bazı davranışlar ve üslubu hoş değil bence. Twitter hesabım yok, daha önceden vardı, kapattım sonrasında da açmak istemedim:)
Kişisel gelişim kendi içinde de devamlı değişen bir olgu ama hiçbir zaman vazgeçmemek gerektiğini ben de düşünüyorum:)))
Bazen böyle dolu dolu yazılar oluyor :) Her şeyin azı karar çoğu zarar tabi. Her zaman kalabalıkla yenen yemekten de zevk alınmaz. Post Öykü dergisi. Netten bir incele istersen. Fiyatı da uygun. Muharrem İnce'nin son yaptıklarından hoş olan yok zaten. Twitter'da komedi çok güzel oluyor :) Asla vazgeçmeyelim o zaman :)
SilDergilerdeki öyküler radyoda okunabilir türde kısa ise ben isterim valla :)))
YanıtlaSilM.İ. denen şahıs bitmiştir bence.
Ah kalabalık iftarları ve dostları özledim..
Hikayelere bir göz gezdireyim. Neden olmasın Momentos :) Her gün daha da bitiyor. En yakın zamanda dostlarla toplanın bence.
Siltoplu iftar ne güzel bi şey yaaa :)
YanıtlaSilAynen Deep :)
SilSenden de böyle bir dergi kaçmazdı zaten :) Muharrem Erdoğan adının hakkını veriyor. Yorumun için ben teşekkür ederim :)
YanıtlaSilKütüphaneden dergi alabilmen ne güzel. Ben uzun süredir gidemedim. Ben sade iftarları seviyorum, daha rahat yiyorum öyle. :)
YanıtlaSilBayram buruk geçecek dediğin gibi.
Belki senin oradaki kütüphanede de dergi veriyorlardır. Bir sor derim :) Ben de toplum içinde rahat edemem aslında. Ama arada hava almak iyi oluyor :) Evet, buruk bir bayram oldu.
SilHala cesetler çıkarılıyor olması çok üzücü... Kişisel gelişim adı altındaki çoğu kitap benim için her zaman birer zırvaydı. Oradaki süslü sözlere,altı boş telkinlere kanmamak taraftarıyım her zaman. Hem tüketip hem üretenlerden olmaya devam edelim...)
YanıtlaSilCelal Şengör çok kullanır zırvayı :) Evet, devam edelim :)
SilEskiden abonesi olduğum aylık Focus bilim dergisi alırdım. Harika bilgiler veriyordu. Sonra dijitale döndüler. Post Öykü dergisini bilmiyordum. Bir bakayım internetten.
YanıtlaSilArtık deprem konuşulmuyor. Varsa yoksa seçim. O kadar can gitti, çadırlarda per perişan yaşam savaşı verenler...
Sevgili babanızla sizin orucunuzu da Allah kabul etsin. Nice güzel Ramazanlar diliyorum size.
Güzel bir derleme yazısı olmuş. Paylaşım için teşekkür ediyorum.
Edebiyat dergisi hoşunuza gidiyorsa bakın derim. Amin. Yorumunuz için ben teşekkür ederim.
Silİnce ye sinir oluyorum gerçekten kime calıştığı belli değil.
YanıtlaSilAdaylıktan çekildi. Bakalım etkisi nasıl olacak?
Sil