Öğleden sonraları benim okuma zamanımdır. Televizyonu kapatırım. Ortamdaki sessizliği sağlarım. Her zamanki koltuktaki yerime geçerim. Telefondan girerim siteye. Her gün takip ettiğim köşe yazarları vardır. Onları okumaya başlarım. Her gün kitap okuyamıyorum ama mutlak köşe yazılarını okurum. Okuma alışkanlığımı kaybetmeyeyim diye.
Günlük okuma serüvenim bununla bitmiyor tabi. Bir de blog dünyasını takip ediyorum. Blogger hesabıma giriyorum. Önce paylaşılan yazılara bakıyorum. Dikkatimi çeken varsa okuyorum. Yoksa favori bloglarıma bakıyorum. Yeni yazı girmişler mi diye. Eğer yeni yazı girmişlerse, mutlu oluyorum. Reklam içeriği girmişselerde de tam tersi üzülüyorum.
Yazılarına imrendiğim blog yazarları var. O kelimeleri nasıl bir araya getiriyorlar. Hayret ediyorum. Hatta birine de sordum. "Nasıl böyle güzel yazabiliyorsun?" dedim. "Okuyarak" dedi. Bu yüzden fırsat buldukça kitap okuyorum. Her zaman kitap okuma fırsatım olmadığı için de köşe yazılarını ve blog yazılarını mümkün olduğunca her gün okuyorum.
Foto kaynak : pixabay.com
Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
Günlük okuma serüvenim bununla bitmiyor tabi. Bir de blog dünyasını takip ediyorum. Blogger hesabıma giriyorum. Önce paylaşılan yazılara bakıyorum. Dikkatimi çeken varsa okuyorum. Yoksa favori bloglarıma bakıyorum. Yeni yazı girmişler mi diye. Eğer yeni yazı girmişlerse, mutlu oluyorum. Reklam içeriği girmişselerde de tam tersi üzülüyorum.
Yazılarına imrendiğim blog yazarları var. O kelimeleri nasıl bir araya getiriyorlar. Hayret ediyorum. Hatta birine de sordum. "Nasıl böyle güzel yazabiliyorsun?" dedim. "Okuyarak" dedi. Bu yüzden fırsat buldukça kitap okuyorum. Her zaman kitap okuma fırsatım olmadığı için de köşe yazılarını ve blog yazılarını mümkün olduğunca her gün okuyorum.
Foto kaynak : pixabay.com
Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder