Alper Rende, kabile olarak yaşayan adamları almış merkeze götürmüş. İnsanların içine sokmuş. Korkmuş adamlar. Bizim dünyamızı pek doğru bulmamışlar. “Çok kirlenmişsiniz. Şehir insanları siz yolunu kaybetmişsiniz” demişler Alper’e. Kızılderililerin bir sözünü okuyormuşum gibi hissettim kendimi. Düzce merkezde kar yağmaya başlamış. Biz ilçesindeyiz ama daha buraya uğramadı. Ama burada da kar havası var. Kardeşim marketten kefir almış. Herhalde sadeydi. Hiç tadı tuzu yoktu. Beğenmedim. Bir şeyi 21 gün yapan artık o şeyi alışkanlık haline getirir diye bir efsane var. Efsane diyorum çünkü inanmıyorum. Siz ne diyorsunuz bu konuda? Tuna Tavus diye bir YouTuber var. Daha bugün denk geldim. Adamın işi gücü yemek yemek. Her videoda, senin benim yiyemeyeceğim kadar yemekler yiyor. Bir de öyle iştahlı yiyor ki. Zevk alıyor yemek yerken.
Alper Rende'den izlediğim tek videolar onlardı. İsmen bilsem de kendisine önyargılıydım sanırım. Yani bu tip youtuber çok var, ondan. Kişisel değil, zaten tanımıyordum pek. Yani başta bu videolardan çok etkilenmiş ve acaba iyi bir şey mi kötü bir şey mi bu diye de düşünmüştüm. Çünkü kabilelerine döndüklerinde boşluğa düşebilirlerdi. Ama sonra okuduğum yorumların etkisinde kalıp bu olayın tam olarak anlatıldığı gibi olup olmadığını sorguladım. Gerçekten de ilk kez şehre gidip teknoloji vs görmüşlerse uç bir şey gerçekten. Bu serinin ilk videosu kabilenin içindeki yaşamı anlatıyordu. O da çok ilginçti.
YanıtlaSilTuna Tavus bana bir noktada itici geliyor bilmiyorum. Kendi hayatında ama gerek var mı bu kadarına emin değilim. Mutluysa sorun yok tabi.
Video kurgu mu falan mı diye okudum. Bence değil. Onların boşluğa düşeceklerini sanmıyorum. Onlar çünkü kafada bitirmişler, çözmüşler bazı şeyleri. Bizim gibi kişisel gelişim, kariyer falan gibi dertleri yok. Kafalar mis :) Tuna Tavus tam bir çocuk gibi. Ama iştahlı yemesi güzel :)
Silkar yağsın ya ne güzel :) kefir güzel yaa hem de faydalı :)
YanıtlaSilKar topu oyna ve kardan adam yap Deep :)
Sil