Yekta Kopan’ın, Aile Çay Bahçesi kitabını bitirdim. Çok iç karartıcı bir roman olduğunu söylemeliyim.
Sizce bloğumda
çok mu reklam var?
Barış Manço’nun,
Benden Öte Benden Ziyade şarkısı. Çok etkiliyor beni. Ruhani bir müzik gibi.
Matrix 4’ün
fragmanını izledikten sonra Mehmet Demirkol, “Keşke çekmeselermiş acaba?”dedi. İşte
bir seri filmi için duyulması en korkunç yorum.
İncir, pazarda 20
liraymış. Hemen uzaklaşıyoruz tezgahın önünden.
Simit, 2 lira
olmuş. Asgari ücretliye simit yemek de lüks olacak artık.
YouTube’da yeni
bir kanal keşfettim. Kadir Kuru’nun kanalı. “Cine 5’e ne oldu?” başlıklı
videosu ile tanıdım kanalı. “Cola Turka’nın hikayesi, Telsim’e ne oldu?” gibi
ilgi çekici içerikleri var.
Romanı merak ettim.
YanıtlaSilSenin bloğundaki reklam rahatsız edici değil. Bazı kişilerde paragraf aralarında çok reklam çıkıyor, okumayı zorlaştırıyor.
İç karartıcı bir romanı ne zaman okumaya hazırsan o zaman oku. Reklamları daha da sadeleştirdim. Dediğin doğru. Bazıları acayip reklama boğuyor. Okuma zevki kalmıyor.
SilHocam zaman zaman diğer blog arkadaşlarımın sayfalarını ziyaret ettiğimde bu konuda çok sert eleştiri yapanlara rastlıyorum. Blog da asla reklam olmaması yönünde, bunu destekleyen, bildiğin ağır söz edenler hatta... Ve bu yüzden benim bloguma da ziyareti bırakanlar olduğunu da biliyorum:)
YanıtlaSilAma ben bugüne kadar kimseye ne kadar alakasız yazılar yazıyorsun, buna blog diyorsan, hayatında hiç mi blog görmedin diyesim gelenler oldu zamanında (ama nezaketimizden demedik tabi). Velhasıl blog senin blog, sen kendine bir amaç koymuşsun ve herkes buna saygı duymak zorunda, beğenmeyen de gelmesin, ne yapalım:)
Eyvallah hocam :)
Silekmek peynir zeytin makarna hiçbişi ucuz değil :)
YanıtlaSilMaalesef Deep.
Sil