İnstagram’da dolaşırken Cemil Meriç’in kitaplar hakkında söylediği harika bir söze denk geldim. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Diyor ki Cemil Meriç, “Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları, sokaktakilerden daha çok sevdim.” Tam bir kitap ve okuma aşığı kendisi. Bu yüzden çok saygı duyuyorum kendisine. İnsan bir şeye böyle tutku duyunca başkalarına da ilham oluyor doğal olarak.
Cemil Meriç'in, kitaplar hakkında söylediği harika bir söz...
Özgü Namal, Kıskanmak dizisinde...
Uzun bir aradan sonra Kızıl Goncalar ile dizi dünyasına geri dönen Özgü Namal, Kızıl Goncalar’ın bitmesinin ardından yeni bir diziyle ekranlarda olacak. Gelecek sezon Now’da başlayacak olan Kıskanmak dizisinde Selahattin Paşalı ile oynayacak. Nahid Sırrı Örik’in, Kıskanmak adlı kitabından uyarlanacakmış. Kitabın konusu bir baktım da. Dizi olarak tutacak bir konusu yok gibi geldi bana.
Mehmet Demirkol artık gözlüklü...
Mehmet Demirkol, sezonun sonlarına doğru Karşı Karşıya programında gözlük kullanmaya başlamıştı. Az önce baktım. Demirkol’un Galaxy Rehberi programında gözlüklü gördüm. Artık tamamen gözlük kullanmaya başlamış. İlk etapta insan bir yadırgıyor tabi. Zamanla alışacağız. Acaba Galatasaray’ın Loray Sane transferi hakkında ne düşünüyor ki? Arkadaş şu adamı bir konuk edin de sorun. Değil mi ya?
Acun, "Ya ben, ya Mourinho" demiş...
Eğer iddialar doğruysa Acun Ilıcalı, “Mourinho ile başarı geleceğine inanmıyorum. Ya Mourinho, ya ben” demiş. Ali Koç, Mourinho demiş. Eğer gerçekten Acun böyle bir şey dediyse helal olsun. Alkışlıyorum kendisini. Evet, bu ya. İnsan kendi fikrini söylemeli. Baktı ki kabul görmüyor, istifa etmeli. Acun doğrusunu yapmıştır.
SEVİLEN
ADAMDAN NERELERE GELDİ OLAY…
Acun,
bu yöneticilik işine başladığında sevinmiştim. Futbol dünyasına pozitif bir
hava getireceğini düşünmüştüm. Antipatik Fenerbahçe’yi sevilen bir takım haline
dönüştürecek diye umut etmiştim. Fenerbahçe’yi sevimli hale getirmeyi bırak,
kendinden soğuttu. Herkesi sevdiği Acun’dan, antipatik hale gelen Acun’a
geçildi. Yani bu ilişkide kaybeden sadece Fenerbahçe değil, Acun Ilıcalı da
oldu.
Katlanabilir telefon peşinde koşmayı bırak İphone...
İphone, yakında katlanabilir telefonunu piyasaya çıkaracakmış.
Katlanabilir
telefon olarak İphone’u hiç düşünemiyorum. Moda diye illa katlanabilir telefon
çıkarmak zorunda mısın abi? Sen çıkarma.
Sen
böyle devam et. Sen İphone’sun, büyük düşün.
Senin
daha başka şeylere odaklanman lazım. “İphone’un yeni özelliğini gördün mü?
Harika” demeli insanlar.
Bunun
peşinde koşman lazım. Bırak sen katlanmayı.
DEVAMLI
DÜŞEN TELEFON FİYATI…
Geçen
bir yakınımıza telefon almaya gittik.
Ne
markalar var. İsmini ilk defa duyduğum markalar bunlar.
Çevremdekilere
dikkat ettim de, özellikle gençler bu android telefonları kullanıyorlar.
Mağazada
telefonları incelerken istediğimiz telefonun fiyatı bin lira düştü.
Borsa
mı bu nedir? Devamlı fiyatı düşüyor.
Bizim
için iyi oldu tabi. Daha ucuza aldık telefonu.
Yapay zeka sokak röportajları küfürlü yapılması komik mi?
Yapay zeka sokak röportajları küfürlü olarak yapılıyor. Anlamıyorum ki işin içine niye küfür katıyorsunuz? Komik mi olduğunuzu zannediyorsunuz?
YAŞLI
İNSANLARA KÜFÜR ETTİRMEK…
Yaşlı
amcalar, yaşlı teyzeler küfür ediyor. İğrençsiniz ya. Nedir bu küfür merakınız?
Bazı röportajlarda, röportajı yapan haberci de gülüyor. Haberci bir de kadın.
GERÇEK
DEĞİL AMA…
“Abicim
sen neyin kafasını yaşıyorsun? Yapay zeka bu yapay zeka” diyenler çıkabilir. Biliyorum
yapay zeka, biliyorum gerçek değil. Ama buna rağmen insan tiksiniyor.
YAPAY
ZEKAYA KÜFÜR ÖĞRETMEK…
Nasıl
ki yabancıları ilk olarak küfür öğretiyorsak bunda da öyle olmuş. Yapay zekaya
ilk olarak küfür öğretmişiz. İşin bir yanı bu.
NE
TEPKİ VERELİM?
Diğer
yanı da: Röportajlar çok gerçekçi. Ayıramıyorsun gerçeğinden. Bizim için iyi
bir şey mi, kötü bir şey mi, ne düşünceğimi bilemedim. Her zaman ki gibi zaman
gösterecek.
Elon Musk'a, parti kur oy verelim diyenlerin oranı yüzde 80...
Elon Musk, Trump ile dünyanın gözü önünde laf atışmalarından sonra kendi platformu X’de anket yaptı.
YENİ
PARTİ ANKETİ…
Ankette,
“Amerika’da gerçekten ortadaki %80’i temsil eden yeni bir siyasi parti kurmanın
zamanı gelmedi mi?” diye sordu. Ankete katılanların yüzde 80’i, “Evet” dedi.
Elon Musk’ın kuracağı partinin adı da, Amerikan Partisi olacakmış.
AMERİKA
BAŞKANI OLMAYI DÜŞÜNÜYOR…
Siyasete
girdikten sonra dünya genelinde çok tepki almıştı Elon. Bu tepkilerden sonra
Trump ile yolları ayırdığını düşünmüştüm ama anlaşılan Elon, siyasetin daha da
içine girmeye hatta Amerikan Başkanı olmayı düşünüyor.
UÇUK
KAÇIK PROJELERİNDİR SENİ VAR EDEN…
Siyaset
uğruna bunca yıldır uğraştığı ve bir yerlere getirdiği projeleri hüsranla
sonuçlanabilir. Farkında değil. Elon Musk’ı, Elon Musk yapan uçuk kaçık
projeleridir, siyasete olan ilgisi değil.
Aybüke Pusat'ın yeni dizisi...
Aybüke Pusat’ın yeni dizisi belli oldu.
Boykot
paylaşımı nedeniyle TRT 1’deki Teşkilat dizisinden çıkartılan Aybüke Pusat yeni
bir dizi ile oyunculuk kariyerine devam ediyor.
Now’da
yayınlanacak Halef dizisi ile ekranlara dönecek olan Pusat’ın, yeni
karakterinin adı Melek’miş. Başrollerinde Pusat’ın dışında İlhan Şen ve Biran
Damla Yılmaz var.
Dizi
Şanlıurfa’da çekilecekmiş. Bir aşk hikayesi. Şanlıurfa deyince hemen aklıma
Uzak Şehir dizisi geldi.
Uzak
Şehir tuttu ya. Diziler yine o taraflara kaymaya başladı. Ucundan kulağından
illa Uzak Şehir’e benzeyecek bir dünya dizi çıkacak şimdi.
Bazen
de ucundan kulağından olmuyor neredeyse
birebir aynısını çekiyorlar tutan dizinin. Bu dizi de onlardan biri mi olacak
göreceğiz.
Ata Demirer nasıl kilo verdi?
Ata Demirer, nasıl kilo verdiğini açıkladı. “Yıllarca diyetisyenlere gittim ama onlarınki karne. Yürüyerek kilo verdim. Bir de öğle/akşam ekmek yemedim. Başka sırrım yok” demiş. Canan Hoca boşa konuşmuyor kadın ya. Ekmeği kes, refaha çık yani. Bu arada ben Ata Demirer’in ameliyat falan olduğunu zannediyordum zayıflamak için. Meğer ameliyat olmadan da zayıflanabiliyormuş. Bütün mesele boğazımızı tutabilmekte.
SESSİZLİK
MOLALARI…
Beyhan
Budak, günde 15 dakika sessizlik molaları yapmamızı öneriyor. Gerçekten
sessizlik o kadar iyi geliyor ki insana. Muhakkak deneyin.
DİZİDEN
İYİ…
YouTube’da,
Kazıklı Maria adındaki kanal- Bu ismi nerden buldun abla ya- Yaprak Dökümü
kitabını incelemiş. “Diziden daha iyi” diyor. Ben kitabını okumadım. Kitabı
okuyup, diziyi izleyenler katılıyor mu peki bu görüşe?
Evliya Aykan'ın oynadığı diziler...
Evliya Aykan, Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’den ayrıldığında ne yapacağını merak ediyordum. Çok iyi işlerde oynadı. Beklentimin çok üstündeydi. Doğu dizisinde oynadı. Sonra Behzat Ç’de oynadı. Daha ne olsun. Sonra döndü geldi mutfağa. Bu ayrılık, oyunculuk gelişimi açısından eminim çok şey katmıştır ona.
VELİAHT…
Show
TV’de, Veliaht diye bir dizi başlayacakmış. Ta eylül ayında. Şimdiden- haziran
ayındayız- ilk tanıtımını yayınladılar. Bu da yeni moda mı arkadaş? Aylar sonra
başlayacak dizinin tanıtımını şimdiden yapmak.
YİNE
Mİ SUNUCU DEĞİŞİKLİĞİ?
Oktay
Kaynarca, Atv’de yeni bir diziye başlayacakmış gelecek sezon. Bu durumda Kim
Milyoner Olmak İster’e devam edebilecek mi? Yeni bir sunucu mu gelecek yoksa?
Yapay zeka ile yapılmamıştır dönemi başladı...
X’te bolca yapay zekayla yapılmış sokak röportajlarına denk geldim. İlk başta gerçek sandım. Durumu sonradan anladım. İnstagram’da da denk geldim bir tanesine. Ama o videonun altına not düşmüşler. Yapay zeka değildir, gerçektir gibisinden bir şeyler yazmışlar. Bundan sonra videoların altına hep böyle notlar düşülmesi gerekecek demek ki.
BİR
MASALIN DAHA SONUNA GELDİK…
Atv’de,
Bir Gece Masalı dizisi de final yaptı. Çok iyi başlamıştı aslında. Ama sonradan
reytinglerde çok aşağılara düştü. Biz yine de izliyorduk ama. Eğlenceli yerleri
vardı. Sadece eğlence üzerine bir dizi olsaydı belki daha fazla şansı olurdu.
VAROLUŞU
SORGULAYAN BİR KİTAP…
Kazancakis’in,
El Greco’ya Mektuplar adında kitabı varmış. Anılarını ve gezi gözlemlerini
anlatıyormuş. Anı ya da gezi gözlemleri dediğine bakmayın siz. Bu kitabında da,
insan varoluşunun anlamını ve anlamsızlığını sorguluyormuş.
Prens kitabı bana hitap etmiyor ama...
Machiavelli’nin, Prens kitabını okumadım. Bir devleti ele geçirmenin, yönetmenin ve korumanın yollarını anlatıyormuş. Konusu pek ilgimi çekmedi. Ama bilindik bir kitap olduğu için, fikir sahibi olmak açısından okuyabilirim belki.
KONUŞMASININ
ARASINA GİRİN…
Caner
Taslaman konuşurken eğer araya girmezsen dakikalarca konuşuyor. Oradan oraya
geçiyor. Her zaman konuğun sözünün kesilmesine karşıyım. Ama Caner Taslaman da
tam tersi. Konuşmasının kesilmemesine karşıyım.
YENİ
YENİ İÇERİKLER…
Hikmet
Anıl Öztekin birkaç gündür çok aktif. Devamlı videolar paylaşıyor. Hem de iyi
içerikler paylaşıyor. Takip ettiğim kişisel gelişimcilerden biri. Böyle devamlı
video atınca da seviniyorum.
BORÇLANARAK
YATIRIM…
Son
dönemde popüler olan bir şey var: Borçlanarak yatırım. Kafanıza göre hemen
borçlanarak yatırım yapmayın. Uzmanları bi dinleyin. Sonradan mağdur olmayın.
Bununla ilgili birkaç videoya denk geldim YouTube’da.
Elon Musk, Mars'a gidip dönmeyecek adam arıyor...
Elon Musk, siyasetten çekildikten sonra yine Mars olayına dönmüş anlaşılan. Mars’a gidip, bir daha dönmemek şartıyla gönüllü insanlar arıyormuş. Bu nasıl gönüllülük? Resmen ölüme gitmek bu. Kim ömrünün geri kalanını Mars’ta geçirmek ister ki?
X,
MORLUK YAPAR MI?
Bu
arada Elon Musk’ın bir gözünde morluk vardı. Nedenini soranlara oğlu X’in,
gözüne yumruk attığını söylemiş. Çocuk bu, yapar mı yapar? Ama konu Elon olunca
emin olamadım. Sen de Macron gibi eşinden ya da sevgilinden- Elon evli mi onu
da bilmiyorum- dayak falan mı yedin yoksa?
ÖLÜMÜNE
KANKA DEĞİLLERMİŞ…
İddialara
göre Elon Musk ile Trump arasına kara kedi girmiş. Aralarından su sızmayan, bir
dönemin kankalarına ne oldu böyle?
Şokopop, artık maskesiz...
YouTube’da, Şokopop diye bir kanal var. Kanalın sahibi yayınlarını maske ile yapardı. Bu da bir gizem katardı kanala tabi. Artık maskeyi çıkarmış. Beklediğimden farklı tarzda biri çıktı. Peki ya sizce?
ADI
GİBİ BANA UZAK BİR DİZİ…
Kanal
D’deki Uzak Şehir dizisi sezon finaline giriyormuş. Ben bir türlü sevemedim bu
diziyi ya. Bizimkiler izliyorlar ama.
SAKİN
OL, SİNİRLERİNE HAKİM OL…
Bir
şeye sinirlenince eskisi gibi hemen sakinleşemiyorum. Bir arkadaşım, “Artık
yaşlandık. Eskisi gibi sabrımız yok” diyor.
CANAN
HOCA FELSEFESİ…
Bilim
insanları, poşet çayların içinde 1200’den fazla böcek DNA’sı bulduklarını açıklamışlar.
Bunlar beni etkilemiyor ya. Bugün yediğimiz her şey zehir. Bu konuda ben Canan
Hoca’dan yanayım. Poşete giren şey zehirdir felsefesi.
Dünya, Güneş Sistemi'nden atılıp, kaybolabilir...
Yeni bir bilimsel araştırma yapılmış. Bu araştırmada Dünya dahil Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin gelecekte başlarına ne gelebileceği incelenmiş.
YILDIZLARARASI
BOŞLUK MU?
Buna
göre yakın yıldız geçişleri, gezegenlerin yörüngelerini bozabilir ve nadir de
olsa gezegenler Güneş Sistemi’nden fırlatılabilir/kopabilir, yıldızlararası
boşluğa sürüklenebilir.
MERKÜR
İÇİN ÇANLAR ÇALIYOR…
Dünya
için bu ihtimal %0,2 olarak hesaplanmış. Mars için ise bu oran %0,3 olmuş. Ama
bu hesaplamada en korkunç oran Merkür için çıkmış. %50 ile %60 arasında devasa
bir oran resmen. Bir gün bir kalkmışız. Merkür, kopup gitmiş bizden.
BUGÜN
OLACAK ŞEYLER DEĞİL BUNLAR…
Ama
hemen endişe etmeyin. Bu simülasyon milyarlarca yıl sonrasını kapsıyor. Ayrıca
da düşük olasılıklı. Bugün için bir sorun yok yani. Dünya da, Mars da, Merkür
de şimdilik kardeş kardeş Güneş Sistemi’nde takılmaya devam edeceğiz.
İnsanın anayurdu çocukluğudur...
Yazar Jorge Amado’nun bir sözüne denk geldim, “İnsanın anayurdu çocukluğudur” diyordu. Durup durup çocukluğumuza dönmek istememizin ya da çocukluğumuza devamlı özlem duymamızın nedeni bu olsa gerek.
LİBAS
NE DEMEK?
Bir
yazıda libas diye bir kelimeye denk geldim. Bir yerden hatırlıyorum. Daha önce
duydum ama ne anlama geldiğini hatırlayamadım. Google’dan baktım. Giysi
anlamına geliyormuş.
İRADEYİ
TANIMLAYAN GÜZEL BİR SÖZ…
Hikmet
Anıl Öztekin, izlediğim bir videosunda, “İrade, zayıf bir askerdir” dedi. Çok
hoşuma gitti bu tanım. Gerçekten öyle ama.
GİZEMLİ
SİNYAL…
Uzaydan,
44 dakikada bir gelen gizemli sinyalle ilgili YouTube videolarına denk geldim.
Daha izleme imkanım olmadı. Daha sonra izleye kaydettim. Bakalım ne demişler
videolarda bu sinyalle ilgili.
Zorba kitabı yorumum...
Zorba kitabını bitirdim. Zorba’nın hayatla ilgili soruları güzeldi. Patronla olan arkadaşlığı güzeldi. 5 üzerinden 3 verdim kitaba. Okumanızı tavsiye ederim. Siz 3 verdiğime bakmayın. Bu bilindik kitabı okuyun.
YAZDIRILAN
KİTAP…
Neptünlü
Cadı, kitap alışverişi yapmış. Aldığı kitaplardan birisi de Bedri Ruhselman’ın,
İlahi Nizam ve Kainat adlı kitabı. Yazarı ve kitabını ilk defa duydum. Yazarı,
kitabı kendisi yazmamış, kendisine yazdırılmış. Öyle diyormuş. Spiritüel
durumlar var yani. YouTube’dan izlemelik konu çıktı. Teşekkürler Neptünlü Cadı.
DAHA
EĞLENCELİ BİR GASSAL…
Belki
de Konuşmalıyız YouTube kanalı, Gassal dizisinin 2.sezonunu izlemişler. “Biraz
daha eğlenceli” demişler bu sezon için. Evet, bu yorumu başkalarından da
duydum. 3. sezonu olmasın ve tadında bırakın lütfen.
Yapay zeka kabusu...
Artık yapay zeka ile bir kişinin sesini ve görüntüsünü istediğiz tarz bir videoda kullanabiliyorsunuz. Herkes bundan dert yanıyor. Başını taşlara vuruyor falan. Ya tamam anladık. Durum çok vahim. Biri de çıkıp, bundan korunma yolu şudur demiyor. Artık bundan nasıl korunacağız, bunun üzerine kafa yorsak mı? Ahhlanıp, vahlanmak yerine.
BU
YETENEK SİZSİNİZ, BAŞKA…
Now’da,
Yetenek Sizsiniz Türkiye başlayacak. İlker Ayrık, Hande Yener, Şevval Sam ve
Eda Ece, jüri üyeleri. Bakalım Acun’dan sonra yapılacak olan bu ilk program
tutacak mı?
TYT
TÜRK KANALINI DUYDUNUZ MU?
TYT
Türk diye yeni bir kanal çıkmış. YouTube’da denk geldim. Bakalım bu kanal
kalıcı olacak mı?
FAVORİ
ÇORBALARIM…
Canan
Karatay, sağlık için her zaman kelle paça çorbasını önerir ama ben sevmem. Benim
için çorba: Ezo gelin ve mercimektir.
Yeni Harry Potter oyuncuları belirlenmiş...
Yeni Harry Potter oyuncuları belli olmuş. Yeni bir efsane başlıyor. Tabi bizim için ilk Harry Potter oyuncularının yeri hep ayrı olacak.
BAYHAN’DAN
İKİ ORTA BİR SADE…
Bayhan’ın
söylediği “Efendim İşitmedim” şarkısı çok güzel olmuş. “İki orta bir sade/
Haydi bana müsaade” diyor Bayhan şarkıda. İnsanın hemen diline takılıyor.
YİNE
AYNI HABER…
Uzaydan
yine bir sinyal geliyormuş. Yine, nerden ve kimden geldiği belli değilmiş. Ara
ara böyle haberler çıkıyor. Ama sonucunda hiçbir şey çıkmıyor.
FİNAL
MAÇINDA… 5-0 MI?
PSG,
Şampiyonlar Ligi final maçında İnter’i 5-0 yenmiş ve şampiyon olmuş. Ne yaptın
sen PSG? Ya sen ne yaptın İnter? Final maçında 5 gol yemek nedir? Hakan
Çalhanoğlu yine kupayı alamadı.
Adile Naşit, Enes Batur ve birkaç not daha...
*En son Adile Naşit’in hayatını anlatan bir filmin çekimlerine başlanmış. Türk sineması iyi sevdi bu biyografi filmlerini.
*Enes
Batur, en son iki yıl önce video atmış YouTube kanalına. Nerede ola ki bu
çocuk? Türkiye’de YouTube deyince akla gelen çocuk, şimdi YouTube’da yok.
*Osimhen,
Galatasaray’da kalacak mı, gidecek mi? Artık bu soru kabak tadı vermeye başladı.
İyi veya kötü bir sonuçlansa da şu sorudan bir kurtulsak.
*Parlementer
sisteme geçilirse Mansur Yavaş, cumhurbaşkanı olabilirmiş. Bence yakışır.
*Recep
İvedik 7’ye denk geldim bu akşam Now’da yine. İki ayda bir yayınlıyor herhalde.
Biraz izledim. Yok gitmiyor. Sıkıldım.
*Roman
yazmanın bir mühendislik olduğunu söylemiş biri. Bence de öyle.
İlhan Şeşen, Olacak O Kadar...
İlhan Şeşen’in, Olacak O Kadar programı ile ne ilgisi var? Meğer çok ilgisi varmış. Efsane, Olacak O Kadar programının, yine efsane olan Olacak O Kadar jenerik söz ve müziği İlhan Şeşen’e aitmiş. Bunu bugün, İlhan Şeşen’in hayatını kaybetmesi nedeniyle sosyal medyada yapılan paylaşımlardan öğrendim. Sırf bu jenerik müziği bile isminin unutulmazlar arasına girdiğinin kanıtıdır. Bunun dışında İlhan Şeşen deyince benin aklıma Ellerimde Çiçekler şarkısı gelir. Sonra yıllar önce Ntv’de, Haydi Gel Bizimle Ol programına katılmıştı. Oradaki hayat hakkındaki görüşleri gelir. Sonra kanal D’deki Annem dizisindeki rolü ve Atv’deki Aliye dizisindeki rolü gelir. Hayatlarımıza dokundu ve gitti anlayacağınız. İlhan Şeşen, Olacak O Kadar jenerik müziği ile hep yaşayacak.
Trump, bu sefer de kafayı Apple'a takmış...
Gün geçmesin ki Trump, kafayı birilerine takmasın. Bu sefer de kafayı Apple’a takmış. Eğer İphone’lar Amerika’da üretilmezse Apple’a vergi uygulayacakmış. Normalde Çin’de üretiliyor İphone’lar. Ama Çin ile ABD arasında gergin bir ortam var. Bu nedenle Apple, üretim yerini Çin’den Hindistan’a alıyor. Ama Trump buna da kızıyor. Çünkü Trump’ın derdi telefonların sadece Amerika’da üretilmesi. Apple ise telefonların üretiminin tamamen Amerika’ya taşınmasının hem maliyetli hem de zor olduğunu vurguluyormuş. Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
Gibi dizisi final yapmış...
Gibi dizisi 6. sezonuyla beraber final yapmış. Bu diziyi bir türlü sevemedim ben. Arkadaşla bir bölümünün yarısını izledim. Sarmadı. Ama Feyyaz Yiğit’i seviyorum. Umarım bundan sonra yapacağı ilk işi ben de severek izlerim.
BURAK
SATIBOL, TAMAM MI, DEVAM MI?
Arka
Sokaklar’da, Zeki karakterini oynayan Burak Satıbol’un diziden ayrılacağı
konuşuluyordu. Neredeyse sezon finali yapacak dizi hala Zeki karakteri devam
ediyor. Ya yanlış haber aldılar ya da sezon finali olmadan bir şekilde diziden
ayrılacak.
OLMADI
BE İNCİ TANELERİ…
İnci
Taneleri dizisi de sezon finali yapmış. Sözde dizi tamamen final yapacaktı.
Hatta ben de bu durumu övmüştüm. Ama reytinglere kanıp diziyi bir sezon daha
devam ettirme kararı almışlar. Bence yanlış yaptılar. Yılmaz Erdoğan, iki sezon
yeter demeliydi ve tadında bırakılmalıydı.
Hep ortasında yakaladığım Nalan filmi...
Star’da devamlı Nalan adlı filme denk geliyorum. Açelya Topaloğlu’nun oynadığı. Bir baştan sona izleyemedim filmi.
ORTASINDA
FİLMLER…
Benim
böyle filmlerim vardır. Hiç başına ve sonuna denk gelmediğim. Hep ortasında
yakalarım televizyonda. İnternetten oturup izlemek de istemem. Çünkü özellikle
o filmler için zaman harcayamam. Televizyonda başına denk gelirsem izlerim diye
düşünürüm.
HABERİMİZ
OLMAYAN FİLMLER…
Bu
arada böyle bir filmin varlığından televizyonda yayınlanınca haberim oldu. Bu
tarz Türk filmleri o kadar çok var ki. Kanallar yayınlayacak bir şey
bulamayınca bu tür filmlere sarıyorlar.
DEMEK
Kİ MUTLU…
Açelya
Topaloğlu’da, Güldür Güldür’de kalmaktan mutlu herhalde. Yıllardır orada. Demek
ki daha canı sıkılmamış. Yargılamıyorum, yanlış anlaşılmasın. İnsan hep aynı
işi yapa yapa sıkılır. Hele de bir oyuncuysan. En son Alper Kul ayrıldı mesela.
Bunun gibi.
Meğer senaryo Yavuz Turgul'unmuş...
Normalde Perşembe akşamları Atv’de, Başka Bir Gün dizisini izliyorduk. Ama çoktan hikayeden koptuk ve dizi bizi sıkmaya başladı. O yüzden Star’da, Hababam Sınıfı Güle Güle filmini izledik. Senaryosunu Yavuz Turgul yazmış. İlk defa bu akşam dikkat ettim senaryoyu kimin yazdığına.
YA
BIRAKIN ARTIK ŞU HABERLERİ…
Now
TV’nin haberlerinde eskiden üçüncü sayfa haberleri olmazdı. Şimdi son 10
dakikaya her türlü üçüncü sayfa haberi koyuyorlar. Nasıl başka kanala
geçeceğimi bilemedim resmen. Ya bari sen yapma Now TV, bari sen yapma Selçuk
Tepeli.
DRAM
MI? HAYIR….
Cengiz
Aytmatov’un, Toprak Ana kitabını neden bu zamana kadar okumadım? Geçen bu
soruyu sordum kendime. Konusuna bakınca durum anlaşıldı. Erkekleri askere alınan
bir Kırgız köyünde geride kalanların çektiği sıkıntılar anlatılıyormuş. Yok,
ben artık dram falan kaldıramam.
Biraz Eşref, biraz Rüya...
*Kanal D’de, Eşref Rüya var. Belki biraz izlerim. Uykum gelmezse de biraz da kitap okurum. Sonra da yatış.
*Murat
Soner, Eşref Rüya dizisini incelemiş YouTube kanalında. Saçmalardan seçmeler
başlığına bakılırsa bu diziyi de beğenmemiş anlaşılan. Bir diziyi de beğen be
adam.
*Recep
İvedik 7’yi izledim biraz. Berbattı. Komiklik sıfır. Ama anlattığı şey
değerliydi tabi.
*Tutunamayanlar’ı
tekrar okumak istiyorum ama yine yarıda bırakırım diye korkuyorum.
*Doğu
Demirkol çok şımarık geliyor bana ya.
*Şahan
Gökbakar da, Cem Yılmaz’a laf çarpmaya bahane arıyor. Pusuda bekliyor sanki.
Ama bir şey söyleyim mi: Eğer gerçekten böyle bir düşünce içindeyse çok yanlış
bir yolda ve kendisine hiç yakışmıyor.
Ayşe Tolga'nın çok beğendiğim o sözü...
Ayşe Tolga, Taner Çağlı’nın, YouTube kanalına konuk olmuş. Onu izledim. O kadar sardı ki. Sonuna kadar izledim programı. Frekans, titreşim, sağlıklı yaşam, evlilikler gibi bir çok şeyden konuştular. Ayşe Tolga’dan bir söz duydum ve çok beğendim, “Sözün, gerçeğindir” dedi. Yani söylediğin her şey, hayatında gerçek oluyor. Amerikan filmlerinde polisler suçlulara derler ya, “Söylediğin her şey mahkemede delil olarak kullanılacak” diye. Bu da ona benzer bir söz oldu sanki. Ağzımızdan çıkan cümlelerin hayatımıza etkisine bakar mısınız? Bir de, abra kadabranın ne anlama geldiğini biliyor muydunuz? Hani sihirbazların söylediği. Bugüne kadar ne anlama geldiğini nedense hiç merak etmemişim. Sözümle yaratırım anlamına geliyormuş. Bunu da Ayşe Tolga’dan öğrendim.
Nerede bu Dilozof?
Dilozof olarak bilinen Pelin Dilara Koçak, bayadır YouTube videosu çekmiyor. Kanalına baktım da en son 2 ay önce bir video atmış. Nerelerde bu kız acaba?
CEMRE
DEMİREL’İN EVİ…
Efe
Aydal, Cemre Demirel’in evine ziyarete gitmiş. Cemre’nin canlı yayınlarını
yaptığı o meşhur odaya da girdi. Cemre’nin kedisini yakından gördük. Efe
sevmeye çalıştı ama sevdirmedi kendisini. Cemre’ye de üzülüyorum ya. Hem
hastalığına, hem de çok sigara içmesine.
BEKLEDİĞİM
GİBİ BİR VİDEO DEĞİLDİ…
Beyhan
Budak’ın, iyi niyetli değil saf olduğunu gösteren 7 şey adlı YouTube videosunu
büyük bir beklentiyle izledim. Ama istediğimi bulamadım. Harika bir video
bekliyordum. Çok anahtar şeyler söyleyecek diye bekledim. Ama hep bilinen
şeyleri dinledim. Tekrara düşmesi de normal tabi. Konu mu kaldı artık
anlatacak.
Pınar Özkent, Behçet Yalın ve Ghibli filtre modası...
Pınar Özkent, son dönemde takip ettiğim YouTuberlardan biri. Bu aralar çok aktif. Sık sık video atıyor YouTube’a. Kişisel gelişim üzerine video izlemek isteyenlere öneririm. Bir de her zaman aktif olan ve üreten insanları ayrı seviyorum.
BEHÇET
HOCAM’IN KANALINDA DEĞİŞİKLİK…
Bir
başka YouTuber, Behçet Yalın Özkara. O da son dönemde gündemdeki konuları,
konuya hakim olan insanlara sormaya başladı. Bu tarz videolar çekmeye başladı.
Kanalın daha önce böyle bir tarzı yok. Kanal, başka bir yöne evrilmeye başlamış
gibi.
GHİBLİ…
Bu
ara, Ghibli tarzı görseller yapma ya da fotoğrafınızı Ghibli filtreli yapma
modası var. Her yerde Ghibli tarzı görseller, fotoğraflar ve videolardan
geçilmiyor resmen. Kurtlar Vadisi ve Aşk-ı Memnu’ya denk geldim mesela.
Berhan Şimşek krizi...
CHP’de, olağanüstü kongrede tek aday olan Genel Başkan Özgür Özel yeniden seçildi. Aday olmak isteyen Berhan Şimşek de, “Beni aday yapmadılar” falan diyordu. Aday olmak istemesine rağmen aday yapmadılarsa CHP adına rezalet, eğer böyle bir şey yoksa Berhan Şimşek uyduruyorsa bu da kendisi için rezalet.
TRABZONSPOR,
SÜRPRİZ YAPAMADI…
Bu
akşam Trabzonspor’dan bir sürpriz bekliyorduk ama olmadı. Fenerbahçe içeride
Trabzonspor’u 4-1 yendi ve şampiyonluk yarışı devam etti. Son haftaya kadar
sürecek bu yarış belli oldu.
ÜMİT
ÖZDAĞ’DAN SONRA…
Ümit
Özdağ hapise girdikten sonra sığınmacı meselesi konuşulmaz oldu. Bir yerde
duydum bunu. Hakikaten öyle. Kimse bahsetmiyor artık. Bırak, haber bile
olmuyor. O da ne zaman yargılanmaya başlayacak belli değil.
Sanki kış gecesi gibi ve Ezel Akay...
Dışarıda yağmur yağıyor. Biraz da rüzgar var. Sanki uzun kış gecelerinden birindeyiz. Evlerin ışıkları yanmış. Geceleri huzur veren görüntülerden biridir evlerin yanan ışıkları. Momentos’un, blog yazısında paylaştığı Siyah Lale-Black Tulip parçasını dinliyorum bir yandan. Saatlerce böyle kalabilirim. Galiba kendimi dinlemeye ihtiyacım var. Ya da sadece dinlenmeye. Her şeyden uzak. Belki de saatlerce uyumaya. Yönetmen Ezel Akay, Taner Çağlı’nın YouTube kanalına konuk olmuş. Baştan sona izledim. Yönetmenlik, filmler, sanat, evlilik ve hayat üzerine konuştular. Ezel Akay, gerçekten hayatı yaşamış ve görmüş bir insan. Bu her halinden belli oluyor. Bazı şeyleri aşmış. Böyle insanlara her zaman imrenmişimdir. Maddi şeyleri aşmış artık. Sadece yönetmenlik yapmak peşinde. Ortaya güzel ve kalıcı bir şeyler bırakma peşinde.
Eylemci Pikachu, bu sefer de Amerika'da görüldü...
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle yapılan protestolarda ortaya çıkan Pikachu, dünya gündeminde yer almıştı. Hatta Pikachu için Cnn Türk’teki tartışma programında bir algı çalışması olduğu, Z kuşağını protestolara çekmek için bilinçli yapıldığı, ayrıca psikolojik bir harp aracı olarak da kullanıldığı söylenmişti. Bu sefer de Pikachu, Amerika’da çıktı. Amerika’da, bir anda başlayan Trump protestolarında görülmüş. Dünya protesto tarihine bir karakter kazandırdık resmen. Pikachu, artık sadece bir çizgi film karakteri olarak görülmeyecek. Artık o, protestoların vazgeçilmezlerinden biri oldu. Bu arada ne oldu da birden Trump protestoları başladı. 50 eyalette aynı anda bir de. Protestocular, Trump’ın istifa etmesini istiyorlarmış. Trump ise protestolar sırasında golf oynuyormuş. Adamın dünya umrunda değil.
Herkes, Bluesky'a geçiyor...
X yani eski adıyla Twitter, bazı hesaplara engellemeler getiriyormuş. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, boykot ve benzeri paylaşımlar nedeniyle. Bunun üzerine millet, X’in bir benzeri olan Bluesky uygulamasına geçiyor akın akın. Benim daha önce bir hesabım vardı orada. Ama hiç Türk yoktu. Ama şimdi her yer Türk kaynıyor. Tabi bu geçiş ne kadar devam eder ve Bluesky uzun ömürlü olur mu bunu hep beraber göreceğiz. Threads için de böyle olmuştu. Millet akın akın geçti. Ama sonra ne oldu? Şimdi esamesi bile okunmuyor. X’i bırakır mıyım? Hayır, tabi ki. En azından şimdilik. Haber alma konusunda son dönemde İnstagram’da çok iyi iş görüyor. En azından şimdilik İnstagram’da engelleme yok.
Her şeyi kişisel algılamak...
Biraz başım ağrıyor ve hava kararmaya başladı. Yavaş yavaş gecenin hükümranlığı başlayacak. Tüm sokak lambaları ve evlerin ışıkları yanacak birer birer. Baş ağrısı için belki de erkenden yatmalıyım. Kişisel gelişimciler son zamanlarda her şeyi kişisel algılama olayına taktılar gibi gözüküyor. “Her şeyi kişisel algılamayın” diyorlar. Ben her şeyi kişisel almıyorum. Yoksa alıyor muyum? Dur! Bunun üzerine bir kafa yorayım ben. Bir kafede oturmuş, tek başına kahve içiyorsun. Bir yandan da kitabını okuyorsun. Hem insanların içinde olmuş oluyorsun hem de yalnız başına takılıyorsun. İki duyguyu bir arada yaşıyorsun. Ama şu var ki: İnsan zaman zaman gerçekten yalnız kalmalı. Herkesten uzak. İnsan şarj oluyor resmen.
Çocukluğumun şarkısını meğer Volkan Konak söylüyormuş...
*Çocukken
çok söylediğim Hey Gidi Karadeniz şarkısını Volkan Konak söylüyormuş. Kendisi
öldükten sonra öğrendim bunu. Sanatçılar hayatımızın bir bölümüne bir şekilde
yer ediyor işte. Bu şarkı benim çocukluğum mesela.
*Sosyal
medyada biri, boykot ile ilgili esprili bir paylaşım yapmış. Paylaşımında, Bu
boykot 1-2 ay sürse, benim kredi kartı borcum neyim kalmaz demiş. Böyle
esprileri seviyorum.
*Bazen
bir konu hakkında her şeyi bildiğimi zannederken, an geliyor o konu hakkında en
basit bir şeyi bile bilmediğimi fark ediyorum.
*Trump,
tam bir Türk siyasetçisi tipi. Şimdi iki dönem başkanlık kuralını kaldırmaya
çalışacak. Üçüncü kez aday olmak için. Tanıdık geldi mi? Amerika’da bir Türkiye
oldu artık.
Elon Musk salçaları...
*Elon Musk’ın çıkardığı salçaları aldınız mı? Trump, o kadar linkini de atmıştı halbuki. Güldür Güldür Show’daki Trump’tan bahsediyorum tabi ki. En son skeçte Trump, basın toplantısında Elon Musk salçalarının reklamını yapıyordu. Ama Türkiye’de olsa kesin bu salça işine girerdi bak.
*Saruhan
Hünel, Arka Sokaklar’a konuk oyuncu olarak dahil olacakmış. Hey gidi Saruhan
Hünel. Ben kendisini Aynalı Tahir dizisinden hatırlarım. Zamanının efsane
dizilerinden biriydi.
*Trump,
2 Nisan’da büyük bir şeyler açıklacağını söylemişti. Gümrük vergisiymiş
açıklayacağı şey. Ulan biz de boşuna heyecan yaptık. Uzaylıları falan açıklayacak
diye.
*Kendini
sevmek için ne yapılması gerektiğini anlatan bir YouTube videosuna denk geldim.
Gerçekten bu kadar çok kendini sevmeyen insan var mı ya? Yoksa bir YouTube
videosunun konusu olmazdı bu.
Boykot var...
Bugün 2 Nisan. Boykot var arkadaşlar. Bugün hiç bir alışveriş yapılmayacak. Savcılık kendiliğinden soruşturma başlatmış boykot çağrıları ile ilgili. Dün akşam bakanlar kanal kanal dolaşıp boykotun yanlış bir şey olduğunu ve yerli ve milli ürünlere boykot yapılmasını çokca eleştirmişler. Sabah Nevşin Mengü, her sabah dolu olan bir kafeden paylaşım yapmış. Bomboştu kafe. Benim merak ettiğim: Bundan sonra CHP’nin atacağı adım ne olacak? Eğer doğru dürüst başka bir aksiyon alınmazsa bu boykot da saman alevi gibi sönüp gider. CHP’de bir de olağanüstü kongre var daha. Kemal Kılıçdaroğlu yeniden aday olabilirmiş. Eğer aday olursa sandığa gömülmesi lazım. Yok gömülmez kazanırsa CHP’ye güle güle.
Ülkenin içinde bulunduğu durum mu Volkan Konak'a kalp krizi geçirtti?
Ramazan Bayramı’nın üçüncü günü. Eğer imkan olursa liseden bir arkadaşla buluşup çay çorba içip muhabbet edeceğiz. Sonra yarın yine normal rutinimize dönme, yani çalışmaya başlama. Sıkıntılı günler ama umut etmeye devam. Umut etmeden yaşanmaz değil mi? Halkın bir kesimi adalete susamış bir şekilde. İnsan böyle bir durumda hiçbir şeyden de tat almıyor. Mehmet Demirkol bu durumu çok güzel anlatmış. “Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Öyle oturmak, bir noktaya bakıp sadece düşünmek istiyorum” diyor. Zülfü Livaneli de Volkan Konak’ın kalp krizi geçirip vefat etmesinin nedeni olarak çok hassas kalpli biri olduğu için, ülkenin içinde bulunduğu duruma artık dayanamaması olarak söylüyor. En ufak bir şeyde hemen gözleri dolarmış. Öyle hassas bir insanmış kendisi.
Volkan Konak hakkında birkaç bilgi...
Konser sırasında sahnede kalp krizi geçiren Volkan Konak hayatını kaybetmiş. 58 yaşındaymış. Uzun zaman önce katıldığı Burada Laf Çok programında bayramda ölenler için üzüldüğünü söylemiş. Gelin görün ki kendisi de bir bayram günü vefat etti. Bir konuşmasında yakılmak istediğini söylemiş. Ama son gelen bilgiler gömüleceği yönünde. İlk evlendiğinde parasızlıktan yapamadıkları düğünü yıllar sonra yapmışlar. Ekrem İmamoğlu ile çok yakınlarmış. İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra İmamoğlu’na destek paylaşımı yapmış sosyal medyada. Haberi aldıktan sonra İmamoğlu da yaptığı paylaşımda, “Güle güle can dostum” demiş. Muhalif bir duruşu vardı. Kalp krizi geçirdiği sahnede bu duruşuyla ilgili de şunları söylemiş, “Volkan Abi, ‘sivri konuşma, içeri atarlar seni’ diyorlar. Ya bırak! Sen bilmez misin devrimciler korkmaz.”
Yön duygusu sıfır olan Giray Altınok...
Prensi oynayan Giray Altınok’un yön duygusu sıfırmış. Yeni taşındıkları evin adresini konum atıp, o konuma göre eve bulabilmiş mesela. İşini o kadar iyi yapıyor ki. Hayatında her şey mükemmeldir diye düşünüyor insan. Öyle değil işte. Hepimizin böyle yanları var. Güldür Güldür Show’da, Trump’ı canlandıran Onur Atilla efsane oynuyor. Zaten o skeç, iki gün içinde 1 milyon izlenmeye ulaşmış. Alper Kul, bu sene Güldür Güldür’den ayrıldı. Eskiden olsa ayrılmamalı derdim. Ama şimdi farklı düşünüyorum. İnsan, sıkılan bir varlık. Onca yıldır oynuyor. Artık sıkılmış olabilir. Ara vermek istemiş olabilir. Belki film ya da dizide oynamak istemiş olabilir. Bazen insan kendini dinlemek istiyor. Her şeyden uzak. Bu da olabilir.
Türkçe YouTube kanalı açan Hint kızı Saba ve Mehmet Demirkol'un çok paylaşılan videosu...
Türkçe konuşmayı dizilerden öğrenen Hint kızı Saba, YouTube kanalı açmış. Bize özel, yani Türkiye’ye özel. Videolarda tamamen Türkçe konuşuyor. Hayatın neler getireceği belli olmuyor işte. Bir Türk YouTuberın kanalında bir gözükmesi onu bir anda popüler yaptı ve olay buralara kadar geldi. Mehmet Demirkol’un, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması hakkında yaptığı açıklamalar X’te çok paylaşılmış. O konuşmayı dinledim. Gençlerin yapılan tutuklamayı bir mantığa, adalete oturtamadıklarını söylüyordu. Bu nedenle karşı çıktıklarını dile getiriyordu. Kanal D haberin son 10-15 dakikasını seviyorum. Güzel haberler yapıyorlar. İç açıcı. Bilgi verici. Mesela bu akşam. Tereyağlı baklavaların buzdolabında saklanmaması gerekiyormuş. Bozulabilirmiş ve yiyenleri zehirleyebilirmiş. Ramazan Bayramı’nın ilk günü bugün. Tereyağlı baklava alanların dikkatine efenim.
Beni sevmeyen bloglar ve tatsız bir bayram...
Bugün Ramazan Bayramı. Çocukluğumuzda söylediğimiz şekliyle Şeker Bayramı. Herkesin bayramı mübarek olsun. Bazı bloglara yorum yapıyorum. Yorumu yayınlıyor ama cevap vermiyor. Acaba diyorum bu blog sahibi beni sevmiyor mu? O yüzden o kişilerin yazılarını okusam bile yorum yapmıyorum. Bayram kahvaltısında televizyonda doğru dürüst bir şey yoktu. Hep eski dizilerin tekrar bölümleri vardı. İnsan şöyle güzel bir Türk filmi koyar. Gerçi tadımız tuzumuz da pek yok. Ülkenin hali malum. Ne diyelim ülkemiz için güzel bayramlarımız olsun gelecekte. Uzun zamandır kanal D’nin, Kemal Sunal filmi yayınladığını görmemiştim. Bu salı günü, Kılıbık adlı filmini yayınlayacak. Ne oldu da Kemal Sunal filmleri yayınlamaya karar verdi acaba?
Maltepe mitingi ve Eylemci Pikachu...
Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto etmek için Maltepe’de miting düzenledi. Mitinge, 2.2 milyon kişinin katıldığı söyleniyor. Yeni boykot listesini de açıklamış Özgür Özel. Listede Nusret de var. Bu akşam Beşiktaş- Galatasaray derbisi var bakalım ne olacak? Bugün Arefe Günü. Yarın Ramazan Bayramı’nın birinci günü. Sağ olana her gün geliyor be. Eylemci Pikachu dünya gündeminde. Cnn Türk’te, Pikachu için neler neler söylenmiş. Yok gençler için algı çalışması yok psikolojik harp falan. Ne güzel kafalar bunlar böyle. Tarık Tufan’ın yeni kitabı Gece Açan Çiçekler çıkmış. Okuyan herkes çok beğeniyor. İstanbul’un Vefa semtinde ahşap bir konakta geçen bir aile hikayesiymiş. Severim böyle hikayeleri.
Hıncal Uluç, Mehmet Demirkol'a siyaset yazmasını teklif etmiş...
Mehmet Demirkol, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra gençlerin olaya bakışını anlattı. Kendisi normalde futbol yorumcusu. Ama bu konu hakkında birkaç şey söylemeden de duramayacağını söyledi. Toplumsal konular ve siyaset hakkında konuşmayı sevdiğini söyleyerek söze başladı. Hatta bu yönünü bilen ve beğenen Hıncal Uluç, zamanında kendisinden siyaset yazmasını istemiş. O zamanlar reddetmiş bunu. “İyi ki reddetmişim” diyor. Ön seçimde oy vermiş giderken, önlerinde giden iki genç kız, oy atmak için kimlik numaralarını verdiklerini ve bu nedenle başlarına bir şey gelir mi endişesi üzerine konuştuklarını duymuş. Mehmet Demirkol da, “Gençlerin kalbine bu korkuyu düşürmenin ne gereği var abi?” diyor. Sırf kimlik verme yüzünden kaç kişi daha oy atmaya gitmedi. Gençler bizim geleceğimiz. Onların böyle endişelenmesi üzüyor insanı.
Ruhi, artık mağara videoları çekmesen...
Ruhi Çenet, yine bir mağaraya gidip video çekmiş.
Bu mağara videolarının çok izlenmesine seviniyorum. Ama sadece Ruhi Çenet açısından.
Kendisini severim. Her videosu ile çok izlenmesini isterim. Ama ben sevmiyorum bu mağara videolarını. Sıkılıyorum hemen. Açtım videoyu. Beş dakika sonra sıkıldım. Ruhi artık mağara videoları yerine başka videolar mı çeksen?
Gerçi videosu yapılacak başka bir yer kaldı mı ki çocuk videosunu yapsın. YouTuberlar videosu yapılabilecek her şeyi sömürdüler. İçerik, içerik diye diye.
Konu içeriğe gelmişken. Orkun Işıtmak da eski konsept videoları çekip duruyor. Bilmem, “Korkulu köye gittik” falan. Evet, içerik sıkıntısı var ama bu yapılmış şeyleri de tekrar yapma be Orkun.
Boykot, derbi ve Masumiyet Müzesi...
![]() |
foto kaynak: chpboykot.com |
Ramazan
Bayramı’na son üç gün kaldı. Bir Ramazan ayını daha uğurlamak üzereyiz.
Bayramda hava yağışlı olacakmış galiba. Bak buna üzüldüm. Bayram demek, gezip
dolaşmak demek. Gezip dolaşmayı engelleyecek kadar yağış olmaz herhalde. Ekrem
İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle protestolar devam ediyor. Bakalım sonu
nereye gidecek? Ha bir de boykot listesi açıklandı. Boykotun çok işe yaradığını
söyleniyor. Göreceğiz. Hafta sonu Beşiktaş- Galatasaray derbisi var. Derbide
favori biziz yani Galatasaray. Ama her zaman favoriler kazanmıyor tabi.
Masumiyet Müzesi kitabına ikinci defa başladım. İlkinde yarıda bırakmıştım.
Şimdilik iyi gidiyor. Bu kitabın dizisi de çekilmeye başlanmıştı sözde. Ama
sonra ne oldu bilmiyorum. Bir platforma çekiliyordu. Ortalık karışık ya. Belki
de uygun bir zamanı bekliyorlardır.
Mezarlık suyu içen Oytun Erbaş...
![]() |
foto kaynak: ntv.com.tr |
Oytun
Erbaş, yıllardır mezarlık suyu içtiğini söylemiş. Çünkü ölenlerin beynindeki
hafızaları mezarlıktaki suya geçermiş. Bu şekilde onlardan bir şeyler aldığına
inanıyormuş. Hani filmlerde çılgın profesörler olur ya. Onlara benzetiyorum
Oytun Erbaş’ı.
YAREN
LEYLEK…
Her
sene Yaren leylek geliyordu ama bu kadar haber olmuyordu. Bu sene aşırı bir
haber yapıldı. Neden bu sene bu kadar üzerine düşüldü ki?
SICAK
PİDE KOMUTANI…
Sıcak
pideleri alıp eve dönerken insan kendini zafer kazanmış bir komutan gibi
hissediyor. Çünkü o sıraya girip, sıcak pideleri almak kolay değil.
KOLA
GİBİ KOLA YAPARLAR UMARIM…
Ankara’nın
meşhur markası Beypazarı kola çıkaracakmış. Bir tane daha yerli firma var. Onun
kolasını içtim geçenlerde. Kolayla alakası yok. Umarım Beypazarı’nın çıkaracağı
kola da böyle olmaz.
Cadılık eğitimi mi?
Mimar
Ece Gürel’in ölümüyle beraber öğrendik ki ülkemizde cadılık eğitimleri de
varmış. Devlet hiç kontrol etmiyor mu bunları? Gerçi her şeyi de devlete
atıyoruz ama. Bu da adil mi sizce? Kim bilir bu eğitim gibi ne eğitimler var.
Bunlara müdahele edilmesi gerekiyor.
BAYRAM
REKLAMLARI BAŞLADI BİLE…
Ramazan
ayı cumartesisinden yazıyorum bu yazıyı. 15 gün oldu Ramazan başlayalı. Sağ
olana her gün gelip geçiyor işte. Televizyonlarda yavaş yavaş bayram reklamları
çıkmaya başladı. Şimdi herkes bayram için planlar yapma telaşı içinde.
VİDANINA
HESAP VER…
Bu
dünyada kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Hesap vermen gereken tek şey senin
kendi vicdanın. Eğer vicdanen rahatsan gerisi boş.
SOSYAL
MEDYA DELİRTİR Mİ?
Gün
gelip uzmanlar, aşırı sosyal medya kullanımının insanı delirtebileceğine dair
açıklamalar yapabilirler. Demedi demeyin. İşin sonu oraya gidiyor çünkü.
Yusuf Güney, Elon Musk'a yardım edebilir...
![]() |
foto kaynak: haberglobal.com.tr |
*Eğer
Marsa gidemeden bu dünyadan göçerse Elon Musk’ın gözleri açık gider. Ama
isterse Yusuf Güney ile irtibata geçsin, astral seyahat ile gidebilir bak.
*Uzay
neden bu kadar geniş ve neden durmadan genişliyor? Bunun hikmeti ne ola ki?
*Yine
sadece bir dini program, reytinglerde ilk 10’da. Nihat Hatipoğlu’nun programı.
*Pazar
akşamları Çok Güzel Hareketler 2’de, reytinglerde ilk 10’da yer almaya
başlamış. Bak bu habere sevindim.
*360
kanalında Kemal Sunal’ın, Varyemez adındaki filmini izledik. Uzun zamandır
izlememiştim. Tekrar izlemek iyi geldi. Cem Davran da oynuyor filmde. O da
Kemal Sunal ile oynama fırsatı yakalamış.
*Yapılan
bir araştırmaya göre günde 110 kez telefona bakıyormuşuz. Doğrudur. Fazlası
vardır, eksiği yoktur.
*Yine
yapılan bir araştırmaya göre, devamlı mutluluğun peşinden koşanlar mutsuz
oluyormuş. Evet, artık bunu anladık sanırım.
*Başrollerini
Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit’in oynadığı Sen Bir Meleksin filmi 1969 yılında
çekilmiş. 1975 falan sanıyordum ben. Harika bir filmdir. Öneririm.
*Bir
arkadaşım çapraz okuma yapıyormuş. İki kitap okuyor mesela. Bir günde birinden
50 sayfa, diğerinden 50 sayfa okuyor. Böyle yapınca hikayelerin duyguları
birbirine karışır gibi geliyor bana. Ama ilk fırsatta denemek istiyorum çapraz
okumayı.
*İnstagram’da
kendi hikayeme bakmak için üstüne basıyorum. Benim hikayemi değil de hemen
yanındaki başka birinin hikayesini açıyor. Bugün birkaç defa bu sorunu yaşadım.
Yine bir acayiplikler var.
Mimar Ece Gürel'in, Belgrad Ormanı'nda ne işi vardı?
![]() |
foto kaynak: samimihaber.com |
Mimar
Ece Gürel’in ölümüyle ilgili konuşuluyor birkaç gündür. Bunun üzerine YouTube’da
bir dünya video çekildi. Ses terapisi yapmaya gitti diyenler var. Cadılık
eğitimi almış. İş yerinde mobbinge uğradı, eşinden de gerekli desteği bulamadı
o yüzden Belgrad Ormanı’na gitti diyorlar terap için. Bu arada Ece Gürel’e cadılık
eğitimi veren kişi de gözaltına alınmış. O soğukta çantasını ve paltosunu
bırakıp niye gitti soru işareti. Yusuf Güney de konuşmuş. Normal bir durum
değil demiş. Başka varlıklarla iletişime mi geçti? Bir dünya soru işareti var
yani. Belki de direk ölüme gitti. Kendisi yoğun bakımdan çıkamadığı için de
olayın iç yüzü anlaşılamadı. Sırlarıyla beraber göçtü gitti.
MİNİK
İŞÇİ ADAMLAR…
Şimdilerde
minik adamlarla video yapma moda olmuş. Ben de bir YouTube videosunda denk
geldim. Mesela inşaat işçileri var ve dev bir pasta yapımında çalışıyorlar.
Gerçekten ilginç ve dikkat çekici videolar.
ANNELERE
DÜŞEN GÖREV…
Bugün
8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Tüm kadınlarımızın, kadınlar günü kutlu olsun. Asıl
kutlama, kadın cinayetleri son bulduğunda olur. Bunun için uğraşmamız lazım. En
büyük görev yine kadınlara, annelere düşüyor. Erkek çocukları yetiştiren
anneler sonuçta. Tabi devlete de, topluma da düşen görevler var. El birliği
gerekiyor yani.
YANLIŞ
TEZE BİLE ONAY VERİLMİŞ…
Cübbeli
Ahmet Hoca bile farkında eğitimdeki kalitesizliğin. “Zamanında profesör dendi
mi bir ağırlığı vardı. Şimdi elini sallasan profesöre çarpıyor.” diyor. Hatta
dini bir teze denk gelmiş, tezi incelemiş. Yanlışlarla dolu olduğunu görmüş. Ama
buna rağmen teze onay verilmiş. Gerçi bu kalitesizlik sadece eğitimle sınırlı
değil ya.
Okullarda her gün kitap okuma saati olmalı...
*Bence okullarda her gün, bir ders, kitap okuma saati olmalı. Sonra haftada bir gün kompozisyon yazma olmalı. Hem okuyacak, hem de sonra da yazacak. Okumasını, yazmasını bilen insanlar lazım bu ülkeye.
*Selçuk
Tepeli’den akıllara kazınacak başka bir söz daha geldi: “Demokrasi karın
doyurur” diyor.
*Söz
de Now TV, isim değiştirmezse kanal kapanacaktı. İsim falan değiştirmediler.
Sosyal medyada yapılan onca haber yalan mıydı yani?
*Okan
Bayülgen, şimdi de Habertürk’e geçmiş. TV100’deydi en son. Çalışmadığı kanal
kalmadı herhalde kendisinin.
*Orhan
Pamuk’un Yeni Hayat kitabını okuyorum. 60 sayfa okudum. Şimdilik saçma geldi
bana.
*Adamın
bir tanesi çıkmış. 12 kitabı olduğunu söylüyor. Bu, benim için hiçbir şey ifade
etmez. Adını duymam lazımdı senin bu zamana kadar. Hiç duymadım ben.
*Çok
zengin olup, zengin olan kişi hayatını anlamlandıramazsa o işin sonu kötüye
gidiyor. Mesela intihara. İzlediğim bir YouTube videosunda bu tespiti yaptı
konuklardan biri.
*Bazen
insanları kendinizden küçük gördüğünüz ve “Ben ne yapıyorum ya?” dediğiniz
oluyor mu?
*Kendi
Yolda diye bir YouTube kanalı var. Hindistan’a gitmiş. İzlediği Türk
dizilerinden Türkçe öğrenmiş Hintli bir kıza denk gelmiş. Bugün İnstagram’da
birkaç kere denk geldim videosuna. İzlemediysen bir bakın derim.
*Bir
tane YouTube videosunun başlığında: İnsanları umursamayı bırak yazıyordu. Peki
bu kadar kolay mı bu?
*Doğu
Demirkol sevdiğim bir komedyen ama çok şımarık geliyor bana. Çok burnu büyük,
kendini beğenmiş bir hali var gibi.
Her hafta bir kitap, okuyamıyorum...
Pazartesi
ve tam da öğlen saatinde yazıyorum bu yazıyı. Çatılarda hala kar var. Ama bir
yandan da güneş çıktı. Birkaç buz sarkıtı da gördüm. Zaten yarından itibaren
hava açacakmış ve kar yağışı duracakmış. Bu akşam Galatasaray- Fenerbahçe
derbisi var. Bir Galatasaraylı olarak ümitli değilim. Çünkü top falan oynadığımız
yok kaç aydır. İnstagram’da her hafta bir kitap okuyun ve yıl sonu nasıl
değiştiğinizi görün gibisinden bir söz vardı. Ama sorun şu ki ben her hafta bir
kitap okuyamıyorum. Bazen ara veriyorum okumaya, bazen bir ayda bir kitap
bitiriyorum. Düzene sokamadım yani kitap okumayı. Mesut Özil ve Ünal Karaman,
AKP’ye katılmış. Bir tanesi demiş ki, “AKP’nin orta sahası bizim takımdan iyi
oldu” Bu mizahı yapan insanlara hayranım.
Yurdumuzdan kar yağışı ile ilgili gülümseten haberler...
Bugün cumartesi. Kar yağmaya devam ediyor. Bu sene kar yağacağından tam ümidi kesmişken bir anda her yer beyaza büründü. Yurdun dört bir yanından karla ilgili güzel haberler geliyor.
Bir üniversitenin kız ve erkek yurtları arasında kar topu savaşı olmuş. Üniversitelerden duymak istediğimiz haberler bunlar.
Sonra bir okul müdürü anons yaparak tüm öğrencileri karla oynamaları için teneffüse çıkarmış. Böyle okul müdürleri kalmış mıydı yahu?
Kardan adamla yetinmeyen milletimiz, kardan kedi ve tavşan yapmışlar. Ağaca sarılmış bir şekilde. Çok güzel olmuş. İnternetten bir bakın derim.
Sonra kardan Atatürk
heykelleri yapılmaya başlanmış. İki kardan Atatürk heykeli gördüm. Biri
benzemiyordu, andırıyordu sadece. Ama diğeri gerçekten benziyordu. İşte
yurdumuzda karla ilgili durumlar böyle millet.
Aşiret mi kuracaksın Elon Musk?
![]() |
foto kaynak: getmidas.com |
Elon Musk’ın, 13’üncü çocuğu olmuş. Aşiret mi kuracaksın, ne yapacaksın Musk? Şaka maka gerçekten bu Elon neyin peşinde?
BİZİM
KIZ…
Sabah
kahvaltıda, 360 kanalında, Bizim Kız adındaki Türk filmini izledik.
Başrollerinde Tarık Akan ve Güşlen Bubikoğlu’nun oynadığı. Bayadır
izlemiyorduk. Sabah sabah iyi gitti.
İMAMOĞLU,
NİSAN AYINDA AÇIKLANACAKMIŞ…
CHP,
cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim takvimini açıklamış. Mansur Yavaş aday
olmayacak. Ekrem İmamoğlu seçilecek bu durumda. Nisan ayında da
açıklayacaklarmış cumhurbaşkanı adayı olarak.
NEDENSE…
O
Ses Türkiye’nin, yıllar sonra yeni sezonu başladı ama içimden izlemek gelmiyor
hiç.
OLMAYAN
BİR ŞEYİ SATMAK…
Ortada
eser falan yok. Adam, boşluğu sanat eseri diye satmış. Abi bu kadar da olmaz
ya. Bir tanesi, duvara muz yapıştırıp, muzu satmıştı. Hadi yine orada somut bir
şey vardı, muz. Burada hiçbir şey yok.