Aykırı düşünceleri
her zaman sevmişimdir. Ama öyle sadece aykırı olmak için söylenmiş düşünceler
kapsama alanıma girmez. Adamın zaten yaşantısından, hayata bakışından anlaşılır,
o fikri ortaya koyup koyamayacağı. Bu yazıda aykırı bir düşünceyi ele alacağız.
Genel kabul görmüş bir düşüncenin, aksini söyleyen bir düşünceyi ele alacağız. Çevremizde,
televizyonda orda burda hep okumamız gerektiğinden bahsedilir. Son yıllarda bu
durum aşama kaydetti. Artık okuma da kesmiyor. Boş bulduğun her anda kitabı
açıp okumamız isteniyor. İşte buna karşı çıkan bir düşünce var. Bu düşünceyi
dile getirense Schopenhauer. Öyle her fırsatta okumaya çöreklenmek, hiç iyi bir
şey değil diyor. Ve bana göre en bomba düşüncesini söylüyor.
OKUYUNCA AHMAK MI OLUYORUZ? NASIL YANİ?
Peki ne diyor? İnsan
hiç okuyarak ahmaklaşacağını düşünür mü? Ben düşünmem. Kimse düşünmez. Tam tersi
zihninin daha berraklaşacığını düşünür. Ama bana göre öyle değil diyor
Schopenhauer. “Her boş vakitte okumak insanı ahmaklaştırır” diyor. Bunu demekle
de kalmıyor. Daha da ileri gidiyor ve “Zihni felç eder” diyor. Bu başlığı ilk
gördüğümde hemen ilgimi çekti. Hemen okumaya başladım büyük bir merakla. “İnsan
okuyarak niye ahmaklaşır ki?” dedim. Yazıyı okuduğumda, “Hiç de mantıksız
değilmiş” dedim. Okuma göründüğü kadar masum değil. Okurken devamlı başka
birinin düşüncelerini okuyorsun. Ve okuma işini de hiç ara vermeden yaparsan bu
iş otomatiğe bağlanmış oluyor diyor Schopenhauer.
ÖNCE OKUDUĞUN DÜŞÜNCEYİ HAZMET
Burada hazmedilme
olayına dikkati çekiyor Schopenhauer. Yani bir kitabı okuduğunda onun üzerine
düşünmen lazım, sindirmen lazım diyor. O düşüncenin demlenmesi lazım diyor. Daha
o düşünceyi anlamadan, dinlemeden başka kitaplara, başka okumalara geçersen
ahmak olursun. Gün gelir zihnin felç olur diyor. İşte bu düşünce bana mantıklı
geldi. Bir kitabı bitirdiğinde hemen yeni bir kitaba atlamamalı o zaman. Birkaç
gün okumaya ara vermeli. Okuduklarını baştan sona zihninden bir daha gözden
geçirmeli. “Onu niye dedi, bunu niye dedi, gerçekten öyle mi, hiç öyle
düşünmemiştim” gibi sorularla, zihnin daha da genişlemesine ve gelişmesine
yollar açmalı. Ve birkaç gün sonra artık eminsek o düşünceleri hazmettiğimizden.
Yeni düşünce dünyalarını bize yaşatacak, yeni kitaplara başlanmalı. Ben Schopenhauer’in
söylediklerinden bunu anladım. Siz neler düşünürsünüz peki bu konuda.
Foto kaynak:Pixabay.com
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
Çok kitap okuduğunu düşünen bir çok kişiden fazla okuduğuna kalıbımı basarım :)
YanıtlaSilDuydun mu Schopenhauer :) Bu güzel yorum için teşekkürler :)
SilBence kesinlikle doğru bir tespit, her şeyi sindirerek, dozunda yapmak lazım bu hayatta. Kitap okumak biraz yarış haline sokuldu özellikle son zamanlarda. Hep oku, çok oku deniliyor ancak önemli olan kitaptaki düşünceleri anlayıp anlamadığımız. Her kitap o kitabı yazanla ve hatta daha fazla insanla bir sohbet, bir tanışma gibi... Fazla acele etmemek lazım, dediğiniz gibi kitaptan aldıklarımızı önce bir sindirip kendi düşünce dünyamızda ölçüp biçmek gerekir. Düşünmeye ve geri kalan aktivitelere yeterli ölçüde zaman ayırmak gerek diye düşünüyorum ben de. :)
YanıtlaSilKitap okumak yarış haline sokuldu. Aynen katılıyorum Serhat. Çok iyi ifade ettin. Bu çok okuyun curcunası içinde aslında kaybediyormuşuz. Hayat okumaktan ibaret değil. Hayatın bize sunduğu diğer güzelliklerden de faydalanmalı. Gezmek, müzik dinlemek, sinemaya gitmek vs. Ve bu arada okuduğumuz kitabı hazmetmek. Güzel yorumun için teşekkürler.
SilAynen katılıyorum.. öyle kitaplar var ki peşpeşe okuduğum (sıkıntıdan) sonradan tek bir kelimesini dahi hatırlamadığım ve soranlara 'okudum ama hiç hatırlamıyorum' dediğim. Doğru bir şey değil ama her şey kafam biraz dağılsın diye, kötü bir niyetim yok:)
YanıtlaSilSıkıntısı bol bir yorum olmuş :) Kötü bir niyetin olmadığına yürekten inanıyoruz :) Yorum icin tesekkürler.
SilSchopenhauer okuyorum şimdi.Ben okuma konusunda sizinle durumumu paylaşmıştım.Çok etki alır ve eğer hoşuma gittiyse o kitapta donarım.Bir şeyden diğerine kolay geçiş yapamam.Filozof bu, doğru düşünmüştür.Benim için asıl konu, okumaktan nasıl müspet edinimler kazanıldığı.Yani sonuç.Sevgilerimle Cem kardeşim.
YanıtlaSilBence de salt okumak değil önemli olan. Okuduğunun sana ne kattığıdır. Yorumunuz için teşekkürler. Sevgiler.
Sil