Sabahattin Ali deyince, sizin aklınıza ne
geliyor? Hepinizin hep bir ağızdan, “Kürk Mantolu Madonna” dediğinizi duyar
gibiyim. Edebiyatseverler, zaten bilirler bu romanı. Ama son dönemde bu roman,
o daracık edebiyat çevresinden çıkıp, popüler kültürün tam da ortasında yer
buldu kendine. Artık edebiyatla uzaktan yakından hiç ilgisi olmayanların bile,
Sabahattin Ali ve Kürk Mantolu Madonna hakkında bilgisi var. Bu durum biz
edebiyatseverler açısından sevindirici. Bir kişi bile, bu popülerlik nedeniyle
bu kitabı alıp okusa, kardır. Ama öte yandan, bu popülerliğin nedeninin
cahillik olduğunu görünce de, insanın içinin burkulmaması mümkün değil. Biz mi
ülke olarak çok cahiliz, yoksa bu cahiller köşe başlarını tuttukları için mi
sesleri çok çıkıyor? Yorum sizin.
Şairler de karşılıksız aşk yaşarlar |
AŞK MEKTUPLARI SATIŞTA
Sabahattin Ali, bu sefer aşk mektuplarıyla
gündemde. Yarın, yani Pazar günü, Nahid Fıratlı için yazdığı bu aşk mektupları
açık artırmaya çıkacak. İstanbul Müzayede yapacak bu açık arttırmayı. Satışa sunulacaklar
arasında, aşk mektuplarının yanında, kendi el yazısıyla yazdığı Melankoli şiiri
de yer alacak. Peki, Nahid Fıratlı ismini hiç duymuş muydunuz? Nahid Fıratlı,
bir çok edebiyatçının aşık olduğu kadın olarak bilinir, edebiyat çevrelerinde. Ünlü
edebiyatçılar arasında kimler kimler yok ki. En başta benim gözüme çarpan, en
sevdiğim iki şairden biri olan, Orhan Veli Kanık. Bu kadar edebiyatçı arasından
da Orhan Veli’yi seçmiş Nahid Fıratlı.
KARŞILIKSIZ AŞKIN
MEKTUPLARI
Bu ilişkileri bir resmiyet kazanmamış
tabi. Diğer edebiyatçılara da göz atarsak; Cemal Süreya’yı görüyoruz mesela.
Sevdiğim başka bir şair, Cahit Sıtkı Tarancı’da gönlünü kaptıranlar arasında.
Ve bir başka usta şair, Turgut Uyar. Son olarak da Ece Ayhan. Sabahattin Ali
ile Nahid Fırat arasında yaşanan bir olayı naklederek, yazımızı sonlandıralım
isterseniz. Sabahattin Ali, mektupları yazar ve Nahid Fırat’a gönderir. Nahid
Fırat, mektupları açma gereği bile duymaz ve mektupları iade eder. Geri gelen
mektuplarda Nahid Fırat’ın imzasını görür ve “İmzanı gördüm, çıldırıyorum” der.
Sonuç olarak Sabahattin Ali aşkına bir karşılık alamaz. İşte o mektuplar, yarın
açık artırmaya çıkıyor.
Sabahattin Ali usta yazar, güçlü kalem ama herkesin bir zaafı var ya işte ona akıl sır ermez. Mektupların açık artırmada satılması hoş değil, okumak isteyene sayfalar dolusu yazmış. Asparagas seviyor insanlar ama gerçek bir entelektüel niye çıkıp ne oluyor demez ki?
YanıtlaSilSanırım onlar kendi el yazmaları olduğu için açık arttirmada. Ama yazısını görmek bile heyecan verici olsa gerek. Yorum icin Teşekkürler.
SilNe güzel aşk dolu mektuptur onlar...
YanıtlaSilHem de nasıl :) yorum için teşekkürler.
SilMektupların açık arttırma ile ya da başka bir şekilde satılması... Nedense hiç hoşlanmadım bu fikirden.
YanıtlaSilKonu dışında ama eklemeden edemeyeceğim. Seni mimlemiştim. Cevap vermek istersen sevinirim. Kusura bakma buraya yazdığım için.
Tabi ki cevap veririm, vermem mi :)
SilBak şimdi ben de pek hoşlanmadım bu satış işinden. Bilemedim yani ne desem...
YanıtlaSilBiz edebiyatseverler böyle oluyoruz işte. Hassas, duygulu. Sevdigimiz yazarların eserlerine herkeslerden daha fazla kıymet veriyoruz. Yorum icin teşekkürler.
SilBilgilendirmelerinden mahrum kalmışken yine birşey öğrendim. Buarada ben üzüldüm bu duruma Cem. Ben yazdığım aşk mektuplarının satılmasını daha doğrusu duygularıma fiyat biçilmesini istemezdim. Bence sahibi de hoşnut olmazdı ya neyse. Sevgiler,
YanıtlaSilBelki Türkiye'ye mal olmuş bir edebiyatçı olması bunu mazur gösterebilir. Bu arada bayadır senden ses çıkmıyordu. Seni tekrar görmek güzel :)
Sil