Telefonumu yendim dün akşam...

Gece uyandığım zaman elim telefona gitmemeli. Tuvalete kalkıyorsun veya bir şekilde uyanıyorsun. 

“Kalkmışken ne var ne yok” diye telefona bakarım genelde. Artık bakmamaya çalışıyorum. 

Mesela dün gece bakmadım. Dün gece için zafer benim oldu. Ama önemli olan bundan sonrası. Gece telefona bakmamayı alışkanlık haline getirmem lazım. Seni yeneceğim telefon bağımlılığı.

Yılmaz Özdil, Sözcü gazetesinden ayrıldı...

Yılmaz Özdil’in, Sözcü televizyonundan ayrılmasına şaşırmadım. Çünkü Meral Akşener’in masadan kalkma açıklamasını, Akşener yanlısı bir yorumla yorumlamıştı. 

“Bu kanalda bunu nasıl diyor” derken kanaldan ayrıldığı haberi geldi. Ama yıllardır yazdığı Sözcü gazetesinden ayrılmasını hiç beklemiyordum. 

İşte bu gerçekten büyük bir sürpriz oldu bana. Peki bundan sonra ne olacak? Başka bir gazetede yazmaya devam edecek mi? Kendisine nasıl bir rota belirleyecek merak ediyorum.

Musullu Süleyman kitabını neden okumalısınız?

İçinde aşk olsun, Batıniler olsun, Alamut Kalesi olsun, bir insanın yaşadığı problemlere nasıl harika çözümler ürettiği olsun... “Evet, tüm bunları içinde barındıran bir roman okumak istiyorum” derseniz Musullu Süleyman kitabını okumalısınız.

Kitap sayesinde Batınilik hakkında kısa bir bilgi sahibi oluyorsunuz. Alamut Kalesi’nde nasıl bir düzen işliyordu o zamanlar, onu öğreniyorsunuz.

Merak etmeyin: Bu konuları hiç de sıkıcı olmayan bir dille anlatıyor kitap. Ayrıca kitap bittiğinde az çok bu konu hakkında bilgi sahibi olacağınız için genel kültür olarak da kendinizi geliştirmiş oluyorsunuz.

Kitabın yazarı Ahmet Mithat Efendi. Kendisinin ilk defa bir kitabını okudum. Beklentimin üzerinde iyi çıktı kitap. Kitap iyi çıkınca da yazarın bir başka kitabı olan Felatun Bey ile Rakım Efendi kitabını aldım kütüphaneden.

Kıvanç'lı ve Serenay'lı, Aile dizisi...

Dün akşam Show TV’de, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrollerini oynadığı Aile adındaki dizi başladı. Uzun soluklu ve popüler bir iş olacak mı bakalım.

KILIÇDAROĞLU VE ANKETLER…

Millet İttifakı’nın adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu açıklandıktan sonra açıklanan iki ankette de Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın önünde çıktı. Bundan sonraki her ankette böyle çıkmaya başlarsa anketler bir şey ifade etmeye başlar.

İNCE, BENCE ÇEKİLMEZ…

Seçimin üç kişi arasında geçmesi bekleniyor. Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu ve Erdoğan. Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu’nu destekleyip adaylıktan çekileceği söylentisi var. Ama ben inanmıyorum böyle bir şeye.

NEDEN ÇADIR SORUNU HALA DEVAM EDİYOR Kİ?

Kahramanmaraş merkezli depremde 11 il etkilenmişti. Depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala çadır ihtiyacı giderilemedi.

 

Simit ve sirk kuyruğu...

Ara ara güneşin kendini göstermiş olduğu bir cumartesi günüydü. Aylardan mart. Yıllardan 2023. Evet, dillerden düşmeyen o yıl, 2023. 

Simit sırasındaydık kardeşimle. Simitçi de sıra mı olur? Eğer simitleri devamlı sıcak ve tazeyse olur. Sıra dedim ama o kadar da çok beklemedik. Belki üç, belki de beş dakika. 

Şunu fark ettim: Simit küçülmüş. İki, üç lokmalık bir yiyecek olmuş neredeyse. 

Hemen karşı tarafımızdaysa uzunca bir kuyruk vardı. Sirk gelmiş bizim Düzce’ye. Anneler/babalar ve çocukları sıradalar. 

Kartondan bir gişe yapmışlar. Ufacık bir camı var. Oradan bilet alıyor aileler. Bu gişe camları hep böyle küçük olmak zorunda mı acaba? 

Merak etmeyin. Simitleri öyle kuru kuru yemedik tabi. Karton bardakta, dokuz liralık çaylar da eşlik etti bize.

Yağmurlu bir pazar...

Hafiften bir yağmur yağıyor dışarıda. Komşunun kiremitleri ıslanmış. Belki de ilerleyen saatlerde kara da dönebilir, kim bilir. 

Pazar günleri aslında kendini dışarı atma zamanıdır. Şöyle bir gezme, hava alma. Ama hava kapalı ve az önce de yazdığım gibi hava yağmurlu. 

Bu hava evde kalmayı öğütlüyor sanki insana. Kendinle baş başa bir gün geçirmene olanak sağlıyor. 

Bir kitaba başlamanı zamanı belki de bu hava. Ya da hali hazırda okuduğun bir kitaba devam etme zamanı. Böyle bir havada insan kendisini de düşünebilir.

Gelecek hayallerini, hedeflerine ulaşmada nerede olduğunu, ne yapması gerektiğini gibi. İlham verici filmler de izlenebilir ya da YouTube’dan kişisel gelişim videoları da izlenebilir. 

Yağmurlu bir pazarda.

Pencereden dışarıyı izlemek...

Üşengeçlik edip kütüphaneye kitap değiştirmeye gitmedim. Yatağa uzandım. Biraz sessizliği dinledim. Sonra yatakta doğruldum. Pencereden dışarıyı izledim. 

Birkaç ağaç, evler ve hemen yanı başımızdaki komşunun kiremitleri görünüyor. Öylece dışarıdaki hayatı izlemek istedim. Ağaçların dallarının hafif hafif sallanmasını izlemenin iyi geldiğini düşünüyorum bana. 

Belki de o anlık öyle hissettim. Buradan yine insanın kendi kendisiyle baş başa kalması mevzuna geldik. Telefona dalmadan, sadece düşünceleriyle baş başa kalmasından bahsediyorum. 

Bunun dışında kendi kendine konuşmanın da iyi geldiğini söyleyenler var. Sizin için hangisi daha çekici geldiyse onu yapın. Önemli olan kafayı dağıtmak. Biraz olsun stresten uzaklaşmak. 

Ya da şimdiden yaz ayında, şezlonga uzanmış, kitap okurken da hayal edebilirsiniz kendinizi.