Geçen gün kitapçıda dolaşırken Orhan Kemal’in
kitaplarından gördüm. Bugüne kadar okumadığım kitaplarındandı gördüğüm kitapları.
İşte tam o an, “Ya
bunları da okursam. Yani yazdığı tüm kitapları okursam geriye ne kalacak?”
sorusunu sordum kendime. İçimdeki ses yine cevabını verdi, “Sen okuyasıya kadar
oooo. Kütüphaneye gideceksin de. O okumadığın kitaplara denk geleceksin de.
Alıp okuyacaksın. Şimdiden bunları düşünme sen” dedi.
Aslında çok mantıksız bir
düşünce gibi duruyor. Ama kitap okuyanlar bilirler ki saçma bir düşünce değil. Yazar-
okur ilişkisi çok başkadır. Okur olarak da benim payıma bu şekilde düşünmek
düştü işte.
foto kaynak: aksam.com.tr |
HİKAYE
ACI AMA KİTAP HARİKA…
Evlerden Biri kitabını okumuştum mesela. Anlatılan
hikaye acı bir hikaye olmasına rağmen kitap harika bir kitaptı. O kitabı ancak
bu halkın içinden biri, o halkın içinde yaşamış biri yazabilirdi.
Yazdığı yazılarla
ailesini geçindirmeye çalışan biri. Soğukta yazı yazıp, oradan gelecek parayla
ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan biri. Bizden biri yani. Bizden biri
olan bu kişi Orhan Kemal’dir.
İşte bu nedenle yazdığı kitaplar hiç ölmeyecek. Çünkü
hepsi gerçek. Hayatı alıp yazarsanız bu gerçektir. Gerçekler de her zaman
vurucudur. Tıpkı Evlerden Biri kitabını okuduğumda karşılaştığım gerçek gibi.
Bana
toplumda ne oluyorsa onu anlat. Tüm çıplaklığıyla. Bir yazardan beklentim budur
benim. Toplumda yaşananları ne kadar iyi yansıtabilirse bir eser o kadar
başarılıdır. İşte Orhan Kemal bu işi çok iyi yapıyor.
DAHA
OKUMAM GEREKEN ÇOK KİTABI VARMIŞ…
Orhan Kemal’in okumadığım eserlerinden
neler kalmış diye baktım. Aslında ben, doğru dürüst kitaplarından pek de bir
şey okumamışım.
Soruyu tersten sormak en doğrusu galiba. Okuduğum kitapları
hangileri? Eskici ve Oğulları mesela. Sonra Cemile. Sonra deminden beri
bahsettiğim Evlerden Biri kitabı.
Rahatladım bak şimdi. Daha okuyacağım çok
kitabı var. Siz bahsettiğim bu kitapları okudunuz mu? Ve ilk baştaki düşüncem
sizce çok mu saçma?
Yazdığı ne kadar eser varsa hepsini bitirmek ve geriye
okuyacak herhangi bir kitabının kalmaması bir garip hissettirirdi bana. Siz hiç
böyle bir düşünceye sahip oldunuz mu?
Son dönemde yazdığın en uzun blog yazısı diye düşünüyorum Cem :))
YanıtlaSilAyrıca bu düşünce herkeste oluyor. Sevdiğim , daha doğrusu çok sevdiğim yazarların tüm kitaplarına erişmek istiyorum. Ancak bitmeye yakın hüzne giriyorum. Oluyor öyle şeyler sonra bir bakmışsın yıllar sonra bugünlere tebessüm ediyorsun çünkü hepsini okumussun
En zoru hayatta olmayan yazarlar için sanırım çünkü yeni kitap müjdesi hiç gelmeyecek...
Kısa yazmaktan sıkıldım. Biraz uzun olsun istedim :) Bir daha kitap gelmeyecek olması çok kötü işte.
Silhp ve lotr serisi okuyup bitince tekrar okudum sonra da ingilizcelerini okudum o his çok kötü
YanıtlaSilGerçekten kötü oluyor o his.
SilVallahi bende de tam tersi bir düşünce oluyor. Yani ne kadar okursam okuyayım, asla yazma hızına yetişemeyeceğimi biliyorum. Ve biraz da gelecektekileri kıskanıyorum, kimbilir nasıl güzel kitaplar yazılacak biz öldükten sonra!
YanıtlaSilVe biz onları okuyamayacağız.
SilEvlerden biri kitabı ilgimi çekti. Kitaba yakından bakacağım.
YanıtlaSilBahsettiğin hissi bende yaşadım. Ben Osman Aysu kitaplarını çok seviyorum. Hayranım hatta. Polisiye alanında yerli favori yazarım Osman Aysu, yabancı favori yazarım ise, Tess Gerritsen. Bunun dışında Stephen King gelir benim için.
Osman Aysu, Kır Zincirlerini kitabı harikaydı.
SilBu düşünce bir aralar kitap bitmesin diye son 5 sayfayı bilerek okumadan bırakırdım. Şuan yapmıyorum tabii. Kitapların bitmesi üzücü ama yeni birine başlamakta güzel.
YanıtlaSilÇok sevdiğim kitapların sonlarına gelince beni de hüzün basıyor.
SilOnun güzelliği ayrı tabi :)
YanıtlaSilOkumak ve o kadar çok kitabın hala okunmadığı hissine kapılmak offf. Ömür yetmez ki
YanıtlaSilGerçekten ömür yetmez be Tigris.
Sil