Annem ve kardeşimle pazara gittik. Çocukluktan beri pazara giderim. Pazarda çocukluğumdan beri satış yapan amca var mesela. Allah uzun ömürler versin. Gofret, bisküvi, şeker, sakız, oyuncak satar. Küçük bir tezgahı vardır. O an içimden, “İşte bu kadar ya. Küçük bir tezgah yeter insana. Kendi yağında kavrulacak kadar para kazanma. Daha ne olsun” dedim. Bu dünyada çok para kazanacağım diye harap etmemeli insan kendini. Huzurun peşinde olmalı.
KÜÇÜK BİR DÜKKAN ANISI…
Küçük dükkanları da severim. Kendi halinde
olan. Bundan yıllar önce Bilecik’te kalırken bir terzi dükkanına girmiştim. Orada
yaşadığım huzuru yazmıştım. Bir yandan elindeki işle uğraşıp bir yandan da
karşısındaki arkadaşıyla konuşan terzi amca çok hoşuma gitmişti. Ayrıca içeride
açık olan radyo da başka bir güzellikti. Küçük şeylerle de mutlu olabilir insan
derler ya. Galiba anlatmak istedikleri bu gibi şeylerdi. Hala hatırlarım o
güzel günü.
ZAMANI GELİNCE ANLIYOR İNSAN…
Böyle hatırlayacak
güzel günler biriktirmeli insan. “Güzel günler biriktirmek söylemi çok saçma
bence?” derdim eskiden. Şimdilerde anlamaya başlıyorum bunları. Her insanın
anladığı bir zaman dilimi var. Tıpkı kitaplardaki gibi. Bazı kitapları ikinci
sefer okuduğunuzda anlar ve çok seversiniz ya. Onun gibi işte.
KÜÇÜK BİR KİTAPÇI AÇMA HAYALİ…
Zamanında liseden
arkadaşım Yaşar ile küçük bir kitapçı dükkanı açmayı düşümüştük. Ama tatlı bir
hayal olarak kaldı. Çünkü maliyetleri altından kalkılamayacak gibiydi. Her türlü
zorluğu göz önüne alıp açmış olsak bile, yatırdığımız parayı geri alacağımızın
garantisi yoktu. Ama bir an için bile olsa hayali bile güzeldi.
HAYAL KURMAK AMA NASIL?
Çok hayal kuran
biri değilim ben. Çok hayal kuran biri olmak isterdim. Çok hayal kuran insanlar
sanata yöneliyorlar. Mesela bir hikaye ya da roman yazarı olabilirdim. Hayal kurmanın
sınırı nedir peki? İnsan ne kadar hayal kurabilir? Ya da ne kadar hayal kurmalı
insan? Bir tane öğretim üyesi devamlı hayal kurmayı öğütlüyordu mesela
gençlere. Hayal ama ne hayali kurmalı? İşinde dünyanın en bilinen kişisi
olduğunu mu hayal etmeli insan? Mesela dünyaca ünlü bir yazar olduğunu mu
düşlemeli? Çok iyi bir eşe ve çok iyi bir aileye sahip olacağını mı hayal
etmeli?
AYNI HAYALİ TEKRAR TEKRAR HAYAL ETMEK…
Hayal kurmakla ilgili şöyle de bir şey duymuştum: Yine
dünyaca ünlü bir yazar olmaktan gidelim. Bir kere hayal edip kalmamalı insan. Devamlı
o hayali yaşamalı. Tekrar tekrar yaşamalı. Ne kadar sık aynı şeyi hayal
edersek, gerçekleşme ihtimali o kadar fazla olurmuş. Her şeyden sıkılan bir
insan olarak her gün aynı şeyi hayal etmekten de sıkıldım. Ama kötü şeyleri o
kadar kolay hayal edebiliyorum ki. Devamlı yaşıyorum onları. Kaç kere beynimde
oynatıyorum aynı sahneleri.
DENEYİMLEMEK İSTİYORUM…
Bazen hayatta her
şeyi deneyimlemek istiyorum. Bunlardan biri de tiyatroda oynamak. Sadece bir
kere olsa da tiyatro sahnesine çıkmak. O duyguyu yaşamak. Hatta bunu daha da
abartıp bir günlüğüne, çok popüler kafelerden birinde garson olarak çalışmak da
istiyorum. Bir günlük ne kadar deneyim kazanabilirsem artık. Burada önemli olan
yaşamın içine dahil olmak. İnsanlarla birebir iletişim kurmak. İyisiyle/kötüsüyle
olayları deneyimlemek. Bunlardan da kendime pay çıkarmak.
PAY ÇIKARABİLDİM Mİ?
Bunlar
deneyimlemek istediklerim. Peki bugüne kadar yaşadıklarımdan kendime pay
çıkardım mı? Evet, pay çıkardıklarım oldu. Ama bazı büyük hataları yapmaya
devam ettim. Artık bu hataları tekrar yapmamak derdindeyim. Peki ya küçük
hatalar? Küçük hataların bazılarından dersler aldım. Bazılarını ise kulak
arkası ettim.
kitapçı kafe tarzı yer açmak her türkün hayallerinden :) olmucak şeyleri hayal etcen yazmak için yani :) örneğin pazarcı amca uzaylı sen de zombisin gibi :)
YanıtlaSilZombi ve uzaylı. İşte Deep'in hayal dünyası :)
SilFantastik şeyleri seviyorsunuz siz Deep'le :)
SilDeep ne alem ya, yazacağım yorumu unuttum gülücem diye :)
YanıtlaSilDeep böyle :)
Silİlk iki paragraf çok güzeldi, huzurun çok parada olmadığına katılıyorum. Hayalleriniz ve deneyimlemek istediğiniz şeyler de hep hayatın içinden. Tiyatro sahnesine çıkmayı ben de isterdim :)
YanıtlaSilKesinlikle :) Çok para, huzuru garanti etmiyor. Hayata içine girmek, insana bir şeyler katması açısından önemli. Tiyatro sahnesinde de elim ayağıma dolanır ha :)
SilHayal etmek yine de güzel ya hem kim bilir değil mi? Olur mu olur. ❣️
YanıtlaSilTüm hayallerimiz gerçek olsun İnşallah o zaman :)
SilHocam pazarlardan nefret ettiğim kadar başka yerden etmiyorum.. Okul Çağı öncesi pazarda kaybolmuştum.. Arkasından gözümün yanına cam girmiş ve eczaneye giderken annemin cüzdanı çalınmıştı.. O gün bugündür pazar deyince irkiliyorum:)
YanıtlaSilİrkilmen çok normalmiş hocam :)
Silİnşallah hayallerinize kavuşursunuz. Ben de tiyatro ile ilgili her alanda çalıştım toplu bilet, ile başladım. Öğrenci veli öğretmenlerle beraber ayda iki oyun izlemek , oyun atölyesi, oyun yazımı ,sahnelenmesi ,kendi oyunumu öğrencilere oynatmak. Şimdide Ankara Taksav'ın festivalinde yönetimdeyim. Hayalim bir oyunda rol almaktı. iki defa rol aldım. Neden olmasın.ne istiyorsanız yapın ertelemeyin. Sevgiler.
YanıtlaSilTiyatronun her aşamasında yer almışsınız ne güzel :) Sevgilerle
SilSenin yazıların gibi oldu biraz :)
YanıtlaSilBuranın esnafları genelde bellidir. O yüzden tanıdık simalar görmemiz normal. Pazar başka yere taşınınca zor tabi pazarcıları tanımak.
YanıtlaSil