Kitabın üstündeki muz...

Bilgisayar başında yazımı yazarken annem geldi ve yemem için bir muz bıraktı. Masamın üzerinde duran, şu an okuduğum kitabın üstüne. Bu arada okuduğum kitabı da yazayım. Cihan Aktaş’tan, Seni Dinleyen Biri romanı.

SANAT ESERİ OLABİLİR Mİ?

Kitabın üzerinde muzu görünce, “Belki bunu da bir sanat eseri olarak adlandırabilirler” dedim. Hani bir tanesi, muzu duvara yapıştırmış ve buna da sanat eseri demişti.

HAZİRAN AYINA YAKIŞIR BİR GÜNDÜ…

Haziran ayına girdiğimizden beri hava kararsız. Bir gün sıcaksa, diğer gün soğuk. Ama bugün tam bir yaz havası vardı. Dışarı çıktım bugün. “Sıcak, çok sıcak” diyerek içeri attım kendimi. Bir yandan şikayet ederken bir yandan haziran ayında böyle bir sıcaktan da memnundum. Haziran, haziran gibi olmalı değil mi?

SERİNLEMEK İÇİN DONDURMA…

Kardeşimle marketi gezerken dondurma gördüm. Hemen dondurma dolabına yanaştım. Ama kardeşim evde var dedi. Eve gelip, bir şeyler yiyip, biraz dinlendikten sonra dolaptan dondurma kabını aldım. Kapağını bir açtım. Sürpriz! İçinden dolma çıktı. Şaka şaka öyle bir şey olmadı. Kakao ve vanilyalı dondurmadan yedim. Bu sıcakta iyi gittiğini söylemem lazım.

YENİLMİŞİZ…

Kanalları zaplarken TRT Spor’da, kadın basketbol milli takımımızın maçına denk geldim. 5 sayı farkla yeniliyorduk. Biraz izledim. Sonra bıraktım. Sonradan öğrendim ki yenilmişiz. Üzüldüm tabi.

KASABIN ÖNÜNDEKİ KEDİLER…

Dolaşırken kasabın önünden geçtik. Kasabın kapısının önünde üç tane kedi vardı. Uzanmışlardı. Çorbayı içmek için tekkeyi bekliyorlardı. Kasabın kapısının önünde yatmaya alışkın görünüyorlardı. Herhalde oranın müdavimiydiler. Sevgiyle ve gülümseyerek baktım onlara.

KİTAP HESAPLARI…

İnstagram’da kitap hesaplarını takip etmeye başladım. Daha önce okumadığım ve ilk defa denk geldiğim kitaplar oluyor. Bu yönünü seviyorum bu hesapların. Kitapla ilgili içeriklere denk gelmek de kitap okuma yönünde, kendi kendime baskı yapmış da oluyorum. Çok kitap okumasam da kendimi tetiklemeye çalışıyorum kitapları görerek.

YENİ YAZARLAR KEŞFETMEK…

Kitap demişken bir noktaya daha değineyim. Yeni yazarlar keşfetmeyi seviyorum. Mesela şu anda kitabını okuduğum yazar Cihan Aktaş. Bu kitabın bitirince diğer romanlarından da okumayı düşünüyorum.

Benzin istasyonlarından alınan kahve...

Yolculuk yaparken benzin istasyonlarında durup biraz mola vermeyi, dışarıda hava almayı ve elbette ki kahve almayı çok seviyorum. Kahve dışındaki şeylerden almayı düşünmüyorum. Çünkü en ufak şey bile çok pahalı oluyor. Yanımızda yola hazırlık olarak bisküvidir, çikolatadır oluyor zaten. Kahvenin yanına onları katık ediyoruz.

BEN HEYECANSIZ BİRİ MİYİM?

Benim için bir arkadaşım, “Heyecansız” demiş. Arkadaşımın söylediği bu şey doğru mu diye düşündüm. Doğru değil. Çünkü beni heyecanlandırmayan bir şey karşısındaki heyecansız halimi gördü o. Blog desen, yazmak desen, internet üzerinden para kazanma desen. Benim heyecanlı olduğum hallerimi görebilirdi. O arkadaşım bunları bilmiyordu tabi.

AŞK DOLU YAZ DİZİLERİ ZAMANI…

Yaz geldi. Diziler bir bir sezon finallerine girmeye başladılar. Şimdi gözümüz yaz dizilerinde. Gelecek sezon devam edecek kadar kendini izlettirecek yaz dizilerinde. Cıvıl cıvıl, tabi çok da cıvıtmadan, esprili, içinde aşk olan bir yaz dizisi olabilir bak.

BİRİNİ DESTEKLE, O DA KABUL…

Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlık için Özgür Özel’i destekleyebilirmiş. Kimi desteklersen destekle ama daha o koltukta oturma birader.

UEFA KUPASI YETER BİZE…

Ben Galatasaraylıyım ama elemeleri geçip Şampiyonlar Ligi gruplarına kalacağımızı düşünmüyorum. Bizi UEFA keser.

KARARINI VER VE UYGULA…

İrfan Can Kahveci önce ayrılık açıklaması yapmış sonra da o paylaşımını silmiş. Eğer aklında ayrılık varsa bunu bir an önce açıkla ve önüne bak kardeşim bence.

AİLE DİZİLERİNİ SEVERİM…

TRT 1’de, Benim Güzel Ailem diye bir dizi başlıyormuş. Her zaman aile dizilerini sevmişimdir. Bakalım bu diziyi beğenecek miyim? Bu arada dizide Güldür Güldür’den Onur Buldu da oynuyor.

CV ETKİLEMEDİ BENİ DİYEMEM…

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan için, “Güçlü CV başarı anlamına gelmiyor” demiş. Bence de öyle. Ama ne yalan söyleyeyim yeni başkanın CV’si baya bir etkiledi beni. Güler yüzlü de birine benziyor. Bakalım icraatları nasıl olacak?

4 DAKİKADA KAPATTIĞIM DİZİ…

Doğu Demirkol’un oynadığı Doğu dizisinin ilk bölümünün sadece 4 dakikasına tahammül edebildim. Dizi ya da film hemen içine çekebilmeli beni.

 

 

Celal Şengör'e göre Tesla öldürüldü...

Yine Celal Şengör’den bir haber. Tesla hakkında konuşmuş. “Kuvvetli ihtimal Tesla öldürüldü” demiş. Bunun nedeni olarak da çok güçlü bir silah geliştirmek üzere olmasını göstermiş. Buna yekten ihtimal dışı diyemeyiz. Çünkü Tesla öldükten sonra çalışmalarına FBI’ın el koyduğuna dair iddialar da var.

ÖZGÜ NAMAL DİZİYLE DÖNÜYOR…

Özgü Namal, 9 yıl sonra tekrar setlere dönüyormuş. Kızıl Goncalar dizisinde oynayacakmış. Bu dizinin yazarı ise Vatanım Sensin ve Kulüp gibi dizileri yazan Necati Şahin’miş. Kulüp’ü izlemedim ama Vatanım Sensin’i izlerdim. Eğer o kalitede bir dizi olursa çok güzel olur. Dizi izleyicisi olarak da Özgü Namal’ı dizilerde görmeyi özlemiştim.

ŞİİR KİTABI AMA DEĞİL…

Tarık Tufan’ın, Kekeme Çocuklar Korosu kitabına devam ediyorum. Bugün bitirmeyi planlıyorum kitabı. Şir kitabı okur gibiyim. Düzyazı adı altında şiir yazmış gibi yazar. Ama bundan şikayetçi olduğumu söyleyemem. Bu tarz okumaları da severim. Sonuçta ne kadar farklı tarzda kitaplar okursak bizim için o kadar iyi.

MONTELLA İŞ YAPAR MI?

Fenerbahçe, teknik direktörlük için Montella ile anlaşmış. Bence yine doğru bir karar değil. Montella’da da lider teknik direktörlük özelliği yok. Winner bir yapısı yok gibi yani. Fenerbahçe ile bu değişir mi? Göreceğiz. Bu arada Sergen Yalçın teklifi kabul etmemiş. Trabzonspor’u kabul etmedin, Fenerbahçe’yi kabul etmedin. Kimi bekliyorsun Sergen Hoca?

KÜTÜPHANE DEVRİ…

Celal Şengör, kütüphanesini oğluna devretmiş. Bir kitapsever olarak bu tür şeyler çok hoşuma gider. Zaten bu tür şeyleri yapsa yapsa Celal Şengör yapardı. Fatih Altaylı bu devretme törenini YouTube kanalında yayınlamış. İzlemek isteyenlere duyurulur. Bu arada tahminen ağustos ayında Fatih Altaylı, Celal Şengör ve İlber Ortaylı’yı, Teke Tek YouTube kanalında göreceğiz.

KÜBRA PAR NEREDE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK?

Kübra Par, Habertürk’ten ayrıldıktan sonra hangi kanalda çalışacağına dair bir açıklama yapmadı. TV100’de çalışacağına dair iddialar var. Ama ben kendisinin ağzından duymadan inanmam. Twitter’da da en son Habertürk’ten ayrılma haberini duyurduğu tweetin ardından Özgür Özel ile ilgili bir tweet atmış. Artık bu kanaldayım diye bir şey paylaşmamış.

 

Somer Şef ayrıldı mı?

Somer Şef, MasterChef’ten ayrılmış. En azından fragmanda onun yerine Yılmaz Öztürk gözüküyor. Ama hala bu konuda bir açıklama yapılmamış. Fanatiği değilim, ilk bire bir seçmeleri izlerim sadece. Ama şu bir gerçek ki: Somer Şef olmadan olmaz bence de.

O DA GENEL BAŞKANLIK İÇİN TOPA GİRECEKMİŞ…

CHP’de Özgür Özel de genel başkanlık için nabız yoklayacağını açıklamış. Bu sefer Kemal Kılıçdaroğlu için koltukta kalmak daha da bir zor olacak gibi.

JESUS’UN AYRILMASI DOĞRU KARAR…

Fenerbahçe’de Jorge Jesus teknik direktörlük görevini bırakmış. Zaten bir yıllıktı sözleşmesi. Bence en uygunu olmuş. Başarılı bir teknik direktör değil Jesus. Gelecek sene de takımın başında olsaydı Fenerbahçe kaybetmeye devam ederdi.

İCARDİ BİLMECESİ…

Lig bitti. Galatasaray için İcardi muamması başladı. Kalacak mı, gidecek mi? Her gün Galatasaray taraftarının cevap aradığı soru bu. Eşi Wanda, Arabistan’ı istemiyormuş. Avrupa’dan da doğru dürüst bir talibi yok gibi. Ama eşi Wanda farklı bir ülkede yaşamak istiyorsa parayı sorun etmez ve İcardi onunla beraber gider.

YANLIŞ ZAMANDAKİ AŞKIN BEDELİ…

Ömer dizisinin sezon finalinin fragmanını gördüm. Aga olaylar nerelere gelmiş. Yanlış zamanda, yanlış aşkın bedeli bu kadar ağır olabiliyormuş.

SARP ÖLÜYOR MU?

Kardeşlerim dizisinde de Sarp ölecek diyorlar. Tamam da neden? Tam Ömer ile iyi anlaşmaya başlamışken olacak şey mi bu? Sarp diziden çıkarsa da bunun diziye etkisi ne olacak merak etmiyor da değilim.

 

Fatih Altaylı, Teke Tek'i artık YouTube'da yapacak...

Fatih Altaylı, Habertürk’ten ayrılmıştı. YouTube’da, Teke Tek TV adında yeni bir kanal kuracakmış. Programlarına orada devam edecekmiş. Ağustos ortası gibi programların başlayabileceğini söyledi.

NEDEN SİYAH TÜKENMEZ KALEM PEKİ?

Artık günlük tutarken siyah tükenmez kalem ile yazıyorum. Mavi tükenmez kalem zaman geçtikçe silinmeye yüz tutuyor çünkü.

KARDEŞLERİM İÇİN SEZON FİNALİ ZAMANI…

Bu akşam Kardeşlerim dizisi de sezon finaline giriyor. Benim severek izlediğim bir dizi. Ama gelecek sene için bu performans devam edebilir mi, bilemedim.

SEZON FİNALİ DEDİĞİN BÖYLE OLUR…

Dün akşam Kızılcık Şerbeti dizisinin de sezon finali vardı. Gerçekten sezon finaline yakışır bir bölümdü. Son 10-15 dakikasını izledim. Ailedeki rezaletler bir bir ortalığa saçıldı.

BUNDAN SONRA MOCHA İÇMEM DERKEN…

Bundan sonra asla mocha içmeyeceğimi düşünürdüm. Ama bir yerde içtim. Çok iyiydi. “Aradığım kahve lezzeti bu” dedim.

YILLARCA EKMEĞİNİ YİYECEK..

Konuşanlar da sezon finaline girmiş. Hasan Can Kaya daha ne zamana kadar bu programı yapacak diyordum ama yıllarca bu programdan ekmek yiyecek gibi.

TEK DUYMAK İSTEDİĞİMİZ ŞEY: İSTİFA AÇIKLAMASI…

Kemal Kılıçdaroğlu hala istifa etmiyor. Etmeyecek de. Yenilgiyi, başarı gibi görüyor adam. Böyle demokratlık mı olur yahu?

UEFA BUNA NASIL ONAY VERİR?

Hadi bizimkileri geçtim de koskoca UEFA, nasıl Olimpiyat Stadında maç oynatır aklım almıyor. Hem de Şampiyonlar Ligi gibi bir ligin, final maçını.

 

 

Haftanın ilk gününü geride bıraktık, Kemal Kılıçdaroğlu Mevzular Açık Mikrofon'da, Sinan Oğan kararını açıkladı...

Haftanın ilk gününü geride bıraktığımıza göre biraz moralimiz yerine gelmiştir diye düşünüyorum. Önemli olan haftaya başlamak değil mi? Başlamak bitirmenin yarısıdır diye boşuna dememişler.

SİNAN OĞAN AÇIKLADI, GÖZLER ÜMİT ÖZDAĞ’DA…

Seçim gündemi kaldığı yerden olanca hızıyla devam ediyor. Sinan Oğan, Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı. Ümit Özdağ’ın ise hala ne karar vereceği belli değil. O da yarın saat 11.00’de açıklama yapacakmış.

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN, MEVZULAR AÇIK MİKROFON PERFORMANSI…

Kemal Kılıçdaroğlu hiç miting yapmadı. Yapmayacak da. Kendisini halka anlatmaya çalışıyor programlarla. Bu programlardan birisi de Oğuzhan Uğur’un Babala TV Mevzular Açık Mikrofon programı. Dün akşam çekildi program. Burada sergileyeceği performans direk seçimi etkileyecek gibi. En azından bir kısım oyları. Programı merakla bekliyorum.

ANKARA’DA ŞAMPİYONLUK GÖREBİLİRİZ…

Diğer taraftan Galatasaray bir maç daha kazanması halinde şampiyon. Deplasmanda Ankaragücü ile oynuyoruz. Eğer kazanırsak başkent Ankara’da şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz.

CAN DOSTUM FİLMİNİ İZLEDİM AMA 2011 TARİHİ OLANINI…

Bu ara hiç film izleyemedim. Zaten çok film izleyen biri de değilim. Ama tatil günlerimde izlemek istiyorum. En azından düşünce olarak. En son düşünceden eyleme geçerek Can Dostum filmini izledim. İki hafta önceydi galiba. 2011 yapımı filmdi benim izlediğim. Tekerlekli sandalyedeki adam ve bakıcısını konu alan filmdi izlediğim. İki tane Can Dostum adında film olduğu için bunu belirtmek istedim.

MEKTUPLAŞMALAR…

Yaşayan Ölü kitabına başladım. Şu ana kadar kitapta iki arkadaşın mektuplaşmasını okuyoruz. Mektup okumayı severim. O yüzden kitaba dahil olmada zorlanmadım. Şimdilik iyi gibi.

Oyumu kullandım ve seçimdeki son durum...

Güne seçim heyecanı ile başladık. Kahvaltımızı yaptık sonra 11.00 gibi oy kullanmaya gittik. Oy kullanmaya gitmeden önce televizyonda izledim. Diğer seçimlere göre sabah oy kullanmada bir yoğunluk varmış. Bunu duyduğuma sevindim. Ne kadar fazla kişi oy atarsa o kadar iyi.

DEĞİŞİM GÖSTERGESİ DEĞİLMİŞ…

Şunu da duymuştum: “Katılım yüksek olduğunda bu halkın bir değişim istediğinin bir göstergesidir” diye. Ama şu an için öyle bir değişim olmadı. Yazının sonunda tekrar değineceğim buna.

ÇARŞAF GİBİ OY PUSULASI…

Oy kullanacağımız liseye gittik. Kalabalıktı. Herkeste bir heyecan vardı. Oy atacağımız sınıfın önünde kuyruk vardı. Bir beş dakika bekledik. Sonra oyumuzu kullandık. Milletvekili oy pusulası çarşaf gibiydi. 4 ya da 5 defa katladım. Evet kısmı üste gelecek şekilde. Cumhurbaşkanı oy pusulasında da evet kısmı yani mührü vurduğum kısmı üste getirdim. Sırt sırta koydum zarfın içine. Oyumu kullandım.

DÖNÜŞTE MEZARLIĞA UĞRADIK..

Okuldan dışarı çıktığımda oyumu kullanmanın huzuru vardı. Artık akşamı bekleyebilirdim. Oy kullanmaktan dönerken mezarlığa uğradık. Anneannemin mezarını ziyaret ettik. Mezarlık o kadar sessizdi ki. Oysa az önce oy kullandığımız okulda bir hengame vardı.

KABİR HALKINA SELAM VERMEK…

Biz oradayken bir aile daha geldi. Anne-baba ve iki çocuk. Kadın ve adamı, çocukların anne/babası zannettim. Ama küçük kızlar, dayı diye konuşuyorlardı. Gerçek dayılarından mı bahsediyorlardı yoksa geldikleri kişi dayısı mıydı anlamadım. Adam sakallıydı. Cübbeli Ahmet gibi bir sakalı vardı. Mezarlığa girerken, “Selamün aleyküm kabir halkı. Bir gün de biz de buraya geleceğiz” dedi. Elbette bir gün bizim yolumuz buraya düşecek. Gelelim seçim akşamına.

CUMHURBAŞKANI HALA ÖNDE YARIŞTA…

Bu yazıyı yazarken saat 22.10 geçiyor. Anadolu Ajansı sonuçlarına göre Erdoğan %50’ye, %43 önde götürüyor seçimi. Hani sandığa giden sayısı çok olunca bu bir değişime işaretti. Ama Erdoğan’a helal olsun. Bunca şey oldu, deprem, Kızılay, enflasyon, ekonomi vs. Buna rağmen hala bu oyu alıyorsa benim diyebileceğim bir şey yok. Erdoğan’a oy atanlar acaba neyi görüyorlar da ben göremiyorum. Erdoğan kazandıktan sonra kimse çıkıp da ekonomiden, geçim sıkıntısından bahsetmesin. Demek ki halkımız halinden memnun. Seçim ikinci tura kalacak gibi görünüyor. İkinci turda kesin Kılıçdaroğlu kazanır diyemem. Bu şartlara göre Erdoğan kazanırsa hiç sürpriz değil.