Güldür Güldür programı komedi dünyasına
ne kattı bugün ona biraz bakalım diyorum. Bu işin başlangıcını biliyorsunuz ki
Çok Güzel Hareketler yapmıştı. Ondan sonra bu skeç programları aldı yürüdü. Bu
işi analiz ederken doğal olarak o programı baz alıp değerlendirmede
bulunacağım.
Hareketlerde skeç ortasında oyunun
durması gibi bir durum yoktu. Skeçle ilgili her şey skeç bittikten sonra
söyleniyordu. Ama Güldür Güldür skeç oynanırken durdurma gibi bir durum icat
etti. Çok da güzel yaptılar. Onların dışında başkaları yapsa bu kadar güzel olur
mu? Onu bilmiyorum. Skeçi durdurma oynanan skeçin kalitesini düşüreceğine aksine
bir kaldıraç görevi görüyor. Tabi burada Ali Sunal’ı kutlamak gerekiyor. Nerede
durduracağını ve ne söyleyeceğini çok iyi biliyor.
Yine Ali Sunal ile ilgili bir şey
söyleyeceğim. Seyircilerle yaptığı sohbetler de skeçler kadar komik geçiyor. Ali
Sunal o konuşmaları o kadar iyi yönlendiriyor ki. Nereden ne çıkaracağını çok
iyi biliyor. Bu gerçekten bir yetenek. Ne de olsa genler bu ülkenin komedi
üstatlarından olan Kemal Sunal’dan geliyor.
Sonra oynayan oyuncuların sahnede
takma bir adlarının olması. Hareketlerde bu durum karmaşa yaratıyordu. Bu sayede
oyun oynanırken isim hafızası gerektiren bir olay ortadan kalkmış oluyor. Bu
durumun da oyuncular üzerinde büyük bir rahatlama sağladığını düşünüyorum.
Ve en önemli özelliği. Bu olmasaydı
zaten bu kadar fırtınalar yaratamazdı. Gerçekten öyle. Şu anda Güldür Güldür
programı reytingleri alt üst ediyor. Bunun tek sebebi de kendine ait komedi
kültürü oluşturması. Baktığınızda konular çok saçma gibi gelebilir. Ama o
konulardan bir kültür oluşturdular. Ben buna soyut komedi diyorum. Bu adamlar ve
kadınlar bunu başardılar.
Bunun dışında bir özellikleri daha
var ki. O da bu kadar tutmasında ,sevilmesinde en büyük etkenlerden biri olarak
karşımıza çıkıyor. Siz de fark ediyorsunuzdur. Oynarken o kadar zevk alıyorlar
ki. Yani bunu bir iş olarak görmüyorlar. Severek yaptıkları o kadar belli oluyor
ki. Bu enerji de hem stüdyodaki hem de ekrandaki seyirciye geçiyor. Hani bir laf
vardır. Mesleğini çok sevenler söylerler bunu, ”Ben sevdiğim işi yapıyorum. Üstüne
de para veriyorlar” derler ya. Bunlar da o şekil olmuşlardır.
Çok da iyi bir takım
olmuşlar. Birbirlerini o kadar çok iyi tanıyorlar ki. Bu da skeçlerde o kadar
işlerine yarıyor ki. Çok rahat doğaçlama yapma imkanı buluyorlar. Bu da skeçe
daha da bir renk katıyor.
İşin özeti Güldür Güldür televizyon
dünyasına damgasını vurmuştur. Ve vurmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu gibi
zirve yapmışlar programlarda ne zaman bu işin sonlandırılacağı büyük önem
taşır. İşin tadını kaçırmadan işi zirvede bırakmak en iyisi. Belli olmaz
bakarsınız Tolga Çevik gibi o işten yıllar sonra yine ekmek yiyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder