ise baslamadan once Suc ve Ceza romanina baslamistim. ilk baslarda cok bunaltti beni. Ama ortalara dogru belli bir standarta oturdu. Acikcasi ilerleyen sayfalarda ne olacak merak ediyorum. Ama okuyamiyorum. Sabah sekizde cikip, gece on bir bucukta evde olursam nasil okuyabilirim ki? Zaten yorgunluktan oluyorum. Birak kitap okumayi, kolumu kaldirmaya halim olmuyor.
BAYRAMDA OKUMAYA
DEVAM
Aslinda, ben bir kitabi okumaya basladigim zaman yarida birakmayi sevmem. Birakirsam tamamen okumayi birakirim. Ama Suc ve Ceza oyle olmadi. Yarida biraktim. Bilerek, isteyerek. Ama devam etmek niyetiyle. Bir turlu geri donemedim. Devamli calis, calis. Ama bayram tatiliyle beraber onumde bir f irsat dogdu. Arefe gununden itibaren kurban bayrami tatilim basliyor. Bu 7 gunluk tatil boyunca hedef im:Kitabi bitirmek olacak.
BELLi OKUMA SAATiM
OLACAK AMA
Amasi: is yerinde belli calisma saatim yok. Kimi zaman aksam 18:00'de cikiyoruz. Ama cogunlukla da mesaiye kalip gece 22:30'da cikiyoruz. Siz de takdir edersiniz ki, boyle belirsiz bir ortamda okumayi rayina oturtmak zor. Eger rayina oturtabilmis olsaydim, coktan Suc ve Ceza bitmis olurdu. "Bu kadar isin gucun arasinda niye kitap okumaya calisiyon ki. Sende bi alemsin" diyenler olabilir. Benim de cevabim su, boyle diyenlere: Okumak benim icin bir hobi. Okumak meditasyon gibi.
Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
21 Eylül 2015 Pazartesi
Suc ve Ceza yarida kaldi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder