Sevgili günlük, ramazan ayı
güzel geçiyor. Birde şu uykusuzluk olmasaydı. Akşam yorgun argın işten
geliyorum. İftardan sonra üzerime bir ağırlık çöküyor. Yorgunlukla o ağırlık
bir birleşince. Kendimi yatağımda, başımı yastığımın üzerinde buluyorum. Sonra gece
01:30’da yeniden kalk. 10 dakika yataktan çıkmak için, kendimle savaşıyorum. Yataktan
kalkıp sofraya oturduktan sonra da, uyku sersemliğim bir müddet daha devam
ediyor. Sonra sonra uykum açılıyor. 03:20 gibi ezan okunuyor. Sonra bir daha
yat, uyumaya çalış. Sabah 07:30’da bir daha kalk. Kalkıyorum ama. Gel de bana
sor birde. Hala ilkokula giden çocuklar gibi, “Tatil gelsin, saatlerce
uyuyacağım” diyorum. Yorgana sıkı sıkı sarılmış, uyuyan, bizimkileri görünce, “Keşke
bende böyle yatabilsem” diyorum.
GECE VARDİYASINDA RAMAZAN
Sevgili günlük… Ramazan ayının ilk haftası,
gece vardiyasına denk geldi. Bunun benim için daha iyi olacağını düşünmüştüm
ilk başta. Ama işler hiç de düşündüğüm gibi olmadı. İşten gece 00:30 ile 01:00
arasında geliyorum. “Hiç uyumadan sahuru yapar, öyle yatarım” diyordum. Birkaç gece
de denedim bunu. Ama perişan oldum. Gece uykusu kadar tatlı bir şey yok. Hani derler
ya, “Gündüz ne kadar uyursan uyu, gece uykusunun yerini tutmaz” diye. Öyleymiş.
Gece uykusunu transit geçip, sahurdan sonra 04:00’de yatınca, olanlar oldu. Uykumu
alamadım, doğru dürüst dinlenemedim. Uykusunu alamamış bir insan kadar çekilmez
birisi yoktur. Kendi çekilmezliğimden biliyorum.
BLOG YAZISIZ KALMAMALI
Sonraki günlerde işten geldikten sonra, en
azından 1 saat uyumaya çalıştım. Hiç uyumamaktan iyiydi. O bir saatlik uykunun
ardından sahura kalkmak ise, tam bir ölümdü. Öyle böyle ramazan ayını yarıladık,
hatta son 10 gününe de girmiş olabiliriz. Bu sene ramazan, hızlı geçiyor benim
için. Ne ara bu kadar günü ardımızda bıraktık. Zaten normalde de zaman su gibi
akıp geçiyor ya. Ne olduğunu anlayamadan günler bir çırpıda geçip gidiyor. Bu
zaman sıkışıklığı arasında hiç bloğa bakamadım. Anca şimdi yazabiliyorum. Bu yazı
için bile fedakarlık yapıyorum. Şu anda kafayı yastığa koyar koymaz
uyuyabilecek bir durumdayım. Ama bloğumu daha fazla yazısız bırakamazdım. Bir daha ki
görüşmemize kadar, kendine iyi bak sevgili günlük.
Ah kardeşim. Çalışma hayatı zaten vaktini alıyor. Program yapılacak gibi değil. Hayırlısı ile Ramazan mübarek bitince bol bol uyku takviyesi yaparsın. Uyku çok önemli gerçekten. Allah ibadetlerini kabul etsin kardeşim. Kolay gelsin dilerim.
YanıtlaSilAmin. Çok teşekkürler yorum için :)
SilUykusuzluk çok kötüdür, 06 uykusu da çok önemliymiş. :)
YanıtlaSilEn çok muzdarip olduğum şeydir muzdariplik. Önceleri fazla yaşamak olarak adlandırıyordum, 72 saat uykusuz kalabiliyordum ve canavar gibi çalışıyordum; gençken tabii ki. :)
Aslında farkında olmadan kendimizi yıpratıyoruz saatlerce uyumayarak. Belki saatlerce olmamalı ama kararında uyunmalı. Gençlikte koymuyor tabi insana :) Yorum için teşekkürler :)
SilBende Hali hocam gibiyim. Yani eski hali gibi. Ama bu hal bende kronik bir hal aldı. Bir gün uyurum, bir gün uyumam. Ama benim bir şansım var, ben bunun için kendimi zorlamıyorum. İki günde bir, 3 saatlik uyku yetiyor. Sanırım bu konuda şanslıyım :)
YanıtlaSilO kadarcık uyku yetiyorsa gerçekten şanslısınız :) Yorum için teşekkürler.
Silaaa sen de günlüğe başlamışsın ne güzel :))
YanıtlaSiluyku acayip zorluyor beni de ya, sabahları yataktan ayrılamıyorum :( ama dediğin gibi çabuk geçiyor bak ramazanı yarıladık bile. iyi uykular :)
Ucundan kıyısından başlamak lazımdı günlüğe :) Sana da iyi uykular :) Yorum için teşekkürler :)
SilRamazanın benim için de en zortarafı ne açlık ne susuzluk uykusuzluk uykusuzluk :) Son 10 güne girdik çok şükür bitti sayılır :)
YanıtlaSilAhh uykusuzluk ahh :) Uyku candır. Yorum için teşekkürler :)
SilUykusuz olunca ben de senin gibi huysuz oluyorum :)) Az kaldı,az sabret...
YanıtlaSilHuysuz biri olmayı hiç sevmem ama uykusuz olunca ister istemez huysuz oluyorum :) Son bir hafta :) Yorum için teşekkürler.
Sil