Ramazan reklamları da başladı - 2019...


     Dün sabah serviste işe giderken radyoda ilk Ramazan reklamları başlamış, onu duydum. İftarda şu kadar fiyat ve çeşitlerimiz şöyle şöyle diye. Adım adım Ramazan’a gidiyoruz. Yine saatler çok uzun. Zorlanacağız ama günler geçtikçe alışıyor insan. Matmazel Noraliya’nın Koltuğu kitabını okumaya devam ettim. 22 sayfa. Böyle azar azar okuma hoşuma gitti gibi. Ama hala kitabın adı niye böyle anlayabilmiş değilim. Sakın bilenler ipucu vermesin bak J 

Ramazan reklamları

     The İt Crowd 1.sezon 3.bölümü izledim. Hala dizi iyi mi kötü mü çözemedim. Bazen çok iyi espriler var. Bazen, “Ben bu diziyi nasıl izliyorum?” diye soruyorum kendime. Buket Aydın’ı sözde kanal D’den kovmuşlardı. Bu akşam yine geri dönmüş. Haberlere göre toprille geri dönmüş. Ne kadar doğru bilemem tabi. Galatasaray deplasmanda Konyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Hak ettik ama. Kaleyi tutan şutumuz yokmuş. Şampiyonluk her an gidebilir.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/SqYmTDQYMjo

Günlük kitap okuma hedefim: Hiç okumamaktan iyidir...


     Günlük kitap okuma hedefi koydum kendime. Günde 25 sayfa. Bazıları için çok komik bir rakam gelebilir. Ama son zamanlarda zar zor kitap okuyan biri için büyük bir adım. İnstagram’da bir paylaşımda gördüm. Günlük 25 sayfa okursanız yılda şu kadar sayfa eder diye. Onu görünce heveslendim. Dün 25 sayfa kuralına uydum. Ama bugün 18 sayfa okudum. Hiç okumamaktan iyidir değil mi?

günlük kitap okuma

      Bugünle beraber ikide iki yaptım. Bakalım kaç gün üst üste kitap okumayı devam ettirebileceğim? Yarın pazartesi. Yine iş var. Şu pazartesi sendromum bitmeyecek benim bir türlü. Yarın akşam Galatasaray’ın maçı var Konya deplasmanında. Muhakkak kazanmalıyız. Şu anda bu yazıyı pazar gecesi saat 00:10 itibariyle yazıyorum. Hangi kitabı okuduğumu yazmamışım. Peyami Safa’nın Matmazel Noraliya’nın Koltuğu.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/gzt13_m-7Yo

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi...


     Lise kantininde her zaman müzik kanalı açık olurdu. Genelde de Kral tv. O zamanlar Kayahan’ın Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi şarkısı yeni çıkmış. Ve de tutmuş. Devamlı bu şarkının klibi dönüyordu. Bu şarkıyı her duyduğumda o kantindeki anılarım gelir aklıma. O yıllarımı bile özlüyorum. Bile diyorum çünkü: Endüstri Meslek Lisesi’nde okudum. Sonradan gittiğime pişman oldum. 

bizimkisi bir aşk hikayesi

     Ama iş işten geçmişti. Sevmediğim bir bölümü okudum. Yıllarım boşuna geçti. O yüzden bir çocuğun lise seçimi çok önemli. Bu şarkının müziğini çok seviyorum. Birde Kayahan’ın şarkının sonundaki sözlerini. Özellikle, “İlk tanıştığımız günü hatırlar gülerdik/ Sen bana üstümde ne var diye sorardın/ Bende her seferinde hatırlamazdım/ Şimdi hatırlıyorum” dediği yerler vurur beni.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/FsKEqmvNUhA

İnternette her şeyi paylaşmak...


     İnternette her şeyi paylaşmak artık bir moda halini aldı. Her şeyimizi paylaşıyoruz. Kimimiz İnstagram’da, kimimiz bloglarımızda, kimimiz de Youtube’da. Herkes bir şeyler paylaşma derdinde. En çok izlenen, dikkati çeken ve para kazanma derdindeyiz. Hal böyleyken Seda Sayan’a kızanlar var. Youtube kanalında canlı canlı yüz gerdirme ameliyatını yayınlamış. Bunu nasıl yaparmış. Çok kötü görüntülermiş falan. İzleme kardeşim. 

internette her şeyi paylaşmak

     Tamam, Seda Sayan’dan pek hoşlandığımı söyleyemem. Ama bunda ne var? Sıradan insanlar yani bizler bile ilgi çekme, çok izlenme peşindeyken onun bilinen biri olarak bunun peşinde koşması çok normal değil mi? Farkında mısınız? Sevdiğimiz bir ünlü yanlış bir şey yaptığında onu bir şekilde savunacak yollar arıyoruz. Ama sevmediğimiz ünlü yanlış bir şey yaptığında acımasızca eleştiriyoruz. Bunu bir düşünelim isterseniz.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/6YmmXXAdlBw

Sıkıldım...


     Sıkıldım artık toplumsal barışa ihtiyacımız var laflarından. Bir olmalıyız laflarından. Bunlar sıkılacak şeyler mi? Tabi ki değil. Ama bunlar ağızlarda sakız edildi. İçleri boşaltıldı. Artık inanmıyorum bu sözlere. Çoğu kişinin  de inandığını zannetmiyorum.

     *Kraldan çok kralcı olanlardan gına geldi artık. Esas üzücü olan bunlar değil. Esas üzücü olan: Kralların bu yalakalara arka çıkması. Bunu hayatın her alanında düşünün. Gerçekten öyle değil mi?

sıkıldım

     *Ortaya çıkıp abuk sabuk konuşanlardan. Daha bugün küçük kıza istismarla ilgili bunları aklayan açıklamalar olmuş. Sırf bu açıklamalar nedeniyle kanuni işlem yapılmalı. Çünkü bunlar protestodan falan anlamıyorlar. Ancak böyle anlatılabilir düşündüklerinin ne kadar çirkince olduğu.

     *Sıkıldım. Her gün ardı ardına gelen tecavüz, kadına şiddet, cinayet vb. haberlerden.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/9VPtNW84vGI


23 Nisan'da Alman vatandaşı olmak isteyen çocuk...


     Ntv’de 23 Nisan özel programı vardı. Oraya gelen çocuklara gelecekte ne olacakları soruluyor. Bir tane kızcağız Köln üniversitesinde tıp okuyup daha sonra da Alman vatandaşı olabileceğini söyledi. Bu söyledikleri gündeme bomba gibi düştü. Aslında çok da güzel oldu. Gerçekleri suratımıza çarptı. Bu ülkenin çocuklarının gelecekte bu ülke ile ilgili hayalleri yok. 

23 Nisan'da Alman vatandaşı olmak isteyen çocuk

     Yazık ki ne yazık. Sadece o kız çocuğunda değil bu düşünce üniversiteyi bitiren abi ve ablalarında da. Burada kimseye imkan verilmiyor. Hatta önü kesiliyor. O ecnebi dediğimiz yabancılar sonuna kadar kapıları açıyorlar onlara. Ondan sonra beyin göçü neden oldu diyoruz. Bu durumun daha uzun yıllar değişeceği görüşünde değilim maalesef.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/BUSNrjl1xiA

Efsunvari, bir şehir olsam diye mimlemiş beni...


Efsunvari, bir şehir olsam deyip beni mimlemiş. Mim için tekrar teşekkür ediyorum kendisine.

BİLECİK: Hiç hesapta yokken kardeşimin üniversiteyi kazanması nedeniyle gittiğimiz ve yeri bende her zaman ayrı olan bir şehir.

BALIKESİR: Saatlerce otogarında oturup otobüs saatini beklediğim şehir. Seviyorum bu tür ortamları. Kavuşmalar, ayrılıklar, askere gidenler vs.

BOLU: Semih, ben ve Bilal ile üniversite öğrencileriyle dolu sokaklarında gezdiğimiz şehir.

bir şehir olsam mimi

İSTANBUL: Bir zamanlar kalbimin başkenti olan şehir.

İZMİR: Meşhur kordonunda dolaşmak ve boyoz yemek istediğim şehir.

ANKARA: Öve öve bitirilemeyen Ankara simidini yemek istediğim şehir.

Tüm şehirlerimiz ayrı güzel. Kendilerine göre lezzetleri ve gezilecek yerleri var. İmkan olacak hepsini göreceksin aslında.