Artık hiç bir rap şarkısını dinlemek istemiyorum...


     Ben Fero ve Norm Ender’in atıştığı dönemlerde o kadar çok rap şarkısı dinledim ki. Önüme ne geldiyse. Hayatımda ismini ilk defa duyduğum rap şarkıcılarını bile dinledim. Ve her gece dinledim. Ve o kadar çok dinlemişim ki, artık hiçbir rap şarkısını dinlemek istemiyorum. Bıkkınlık yapmış bünyede.


rap müzik dinlemek
foto kaynak:unsplash.com

Başak Şengül bu işi çözmüş...


     Cnn Türk’te tartışma programı sunuyordu dün akşam Başak Şengül. Biraz tartışmaya baktım. Barış Pınarı Harekatındaki son durum tartışılıyordu. Şunu söylemeliyim: Başak Şengül bu işi kapmış. Tartışmayı harika yönlendirdi o izlediğim birkaç dakika içerisinde dahi. Didem Arslan Yılmaz gibi olmuş oda. Diğer konuşmacının sorduğu can alıcı soruyu, sorunun muhatabına direk soruyor, sorunun geçiştirilmesini izin vermiyor. 

Başak Şengül
foto kaynak: youtube.com
     O can alıcı soruyu muhatabının kucağına bir bomba gibi bırakıyor. Herkes bir anda o konuğun, o soruya vereceği cevaba kitleniyor. Böyle sunucular olduğunda gerçekten tartışma oluyor. Programı zevkle izliyorsun. Çünkü izlettiriyor kendini. Tebrikler Başak Şengül. Kendini geliştirdiğin için. Mesleğinin hakkını verdiğin için. Bize güzel bir tartışma izlettirdiğin için.

Acun'a siyaset mi sorulsun Seray Sever?


     Tv8’deki Gel Konuşalım programına Acun Ilıcalı konuk olmuş. Yani kendi kanalına. Programın sunucularından Cengiz Semercioğlu, Acun’a Tv8’i satın alma dönemini ve dünyaya açılmasını soruyor. Seray Sever de Cengiz’in bu kadar televizyonculuk ile ilgili soru sormasına, “Ne kadar televizyonculuk ile ilgili sordun. Televizyon kanalı mı kuracaksın Cengiz?” deyip gülüyor. Çok yazık yahu. Böyle programları içi boş insanlar sunuyor. 

Seray Sever
foto kaynak: milliyet.com.tr
     Akıl var mantık var. Karşında konuk olarak Acun Ilıcalı varsa, ona televizyonculuktan başka ne soracaksın? Siyaset mi soracaksın? O lafı duydum ya. Kulaklarıma inanamadım. Seray Sever’i de dışarıdan gördüğüm kadarıyla program sunmasını bilen, birikimli biri sanırdım. Kendince yaptığı şaka ile hiç de dışarıdan göründüğü gibi bir sunucu olmadığını gösterdi.

Okumayıp yanımda olan bir kitap bile iyi geliyor bana...


     Kitabımı okumasam bile yanımda durması olumlu etkiliyor beni. Bu kanıya nereden vardım? Zeytindağı kitabını okumak için elime aldım. Ama sonra baktım ki hiç okuma modunda değilim. Bilgisayarı açtım. Bir şeyler izlerken de kitapta hep yanımdaydı. Arada baktığımda yanımda kitabımı görmek iyi geldi bana. Okumasam bile kitabım yanımdaydı ya, motive edici bir ortam oluşturuyordu bana.

kitap okumak
foto kaynak: unsplash.com
     Hani yeni akımlar vardır. Evinizde daima güzel bir enerji olması için evin belli yerlere şunu veya şunları koyun diyen. İşte benim için bu obje de kitap olurdu. Beni motive eden bir başka şey ise yazar masalarıdır. Yazarın masasının arkasındaki kitaplık ağzına kadar kitap doludur. Onlar yetmezmiş gibi masası da kitaplardan geçilmez. Ve masada açık duran birden fazla kitap vardır. İşte bu görüntüde bana her zaman için çok iyi gelir.

Herkese huzurlu pazarlar...


     Dışarıda hava açık. Komşulardan elektrik süpürgesi sesleri geliyor. Sanki günlerden Pazar olduğunu herkese duyurur gibi. Bu yazıyı yazarken müzik dinliyorum. Ezhel’in başka rapçilerle yaptığı yeni şarkıları. Daha önce sorsan raple işim olmazdı. Ama şimdi sevdiğim müzik türleri arasında. Bugünü daha güzel kılan şeylerden biri de Salı günü Cumhuriyet bayramı dolayısıyla tatil olması. 

mutlu pazarlar
foto kaynak: unsplash.com
     Daha şimdiden, yani Pazar gününden insanın moralini yükseltiyor bu. Bugün derbi maç var. Beşiktaş- Galatasaray. Bir Galatasaray’lı olarak heyecanla bekliyorum maçı. Müziği kapattım. Müzik dinlerken bir türlü yazıya konsantre olamadım. Bazı zaman böyle oluyor bana. Bazı zamanlarda ise müzik hiç etkilemiyor. Huzur dolu bir Pazar yani. Herkese huzurlu pazarlar o zaman.

Bir şeyi yapacağım dersem onu yapamıyorum...


     Bilmiyorum sizde de durum aynı mı? Kendime bir hedef belirliyorum. Şunu yapmayacağım diyorum. Onu söyledikten birkaç saat sonra veya gün sonunda o şeyi yapıyorum. 

hedefe ulaşamama
foto kaynak: unsplash.com
     Sanki şunu yapmayacağım demek kendimi negatif bir koşullandırma oluyor. Ve geçen her dakika o şeyi yapmak için geçiyor. Bu gece 12’den önce yatacağım diyorum mesela. Al işte, sana yine 12’yi geçti. Yine dediğimin tersi oldu.

Acun'un başına gelen sizin başınıza da gelmedi mi?


     Kaç gündür sosyal medya Acun’a, Şeyma’dan gelen mesajı konuşuyor. Bilgisi olmayanlar için kısa bir özet: Acun, kendi kanalındaki bir programda telefonundan oradakilere bir video izletiyor. 

     Tam video izlenirken Şeyma’dan mesaj geliyor. Acun orada telefonu kapatıyor ama gözüken gözüküyor. Hem de 81 milyonun önünde. Hem bu ifadeyi kullanmak istemişimdir bak. 

     O andan itibaren o gelen mesaj internet sitelerine ve sosyal medyaya düşüyor. Benim anlamadığı bir şey var: Acun niye kendi telefonundan bir görüntü izletiyor ki? Ver görüntüyü içeriye, yansıtsınlar plazmaya. Ama bundan sonra böyle bir şeye kalkışmaz herhalde. 

Acun Şeyma
foto kaynak: gercekgundem.com
     Acun’un yaşadığı durumu siz yaşamadınız mı peki? Ben yaşadım. Tıpkı Acun gibi bir arkadaşıma video izletirken mesaj geldi. Karşımdakinin görmesini istemediğim bir mesajdı. Hemen alıp kapatmaya çalıştım ama bir faydası olduğunu sanmıyorum. 

     Bir bildirim gelince insanın gözü otomatik olarak hemen ona kayıyor. Ve okuyor hemen. O yüzden ne kadar elinden aldıysam da okunmuştur. Bence telefon üreticilerinin buna da bir çare bulmaları gerekir. Anlık bildirimleri engelleme olabilir adı. Böyle bir şey yapılsın ki millet rahat rahat yanındakilere internetten video izletebilsin.