Ne
olursan ol yine gel sözünü hepimiz Mevlana’nın söylemiş olduğunu biliriz. Ama durum
hiç de öyle değilmiş. Bugün izlediğim Youtube videosunda Murat Bardakçı dile
getirdi bunu. Bu sözlerin asıl sahibi, Ebu Said Ebu’l-Hayr adlı başka biri
imiş. Bunu öğrendiğimde şok oldum. Halbuki onun bakış açısıyla ne güzel de
uyuşuyordu. Ayrıca yine o videoda Mevlana’nın sanki bir düşünür, bir felsefeci
gibi yansıtıldığı söyledi.
Namazla hiç ilgisi yokmuş gibi gösteriliyor dedi. Zaman
zaman bende bunu düşünmüştüm. Sanki bir Sokrates gibi bir felsefeci gibi
görülmeye başlandı. Sema yapan ve hayat üzerinde sözler eden bir düşünür. Ama onu
asıl Mevlana yapan İslam dinini yaşaması, onun hayatında yokmuş gibi
davranılıyordu. Onun bir meta haline getirildiğini ve tüm dünyaya pazarlanıp
üzerinden para kazanıldığını sözlerine ekledi Bardakçı. Sonuna kadar
katılıyorum bu tespite.
Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/G-_L3Eqkqmc
Evet, hatta hiç sema yapmadığını bile söyleyenler var. İnceledikçe neler çıkıyor.
YanıtlaSilBu sözün ona ait olmadığını ben de bilmiyordum,yeni sizden duydum..Gerçekten çok ilginçliklerle karşılaşıyoruz günümüzde..Daha bakalım nelerle karşılaşcaz..🙂 Onunla ilgili bir hikaye aklıma geldi şimdi..🙂 Uzakdoğu seyahatlerinin birinde, havada asılı kalarak insanlara gösteri yapan bir Buda,yer inmek istediği halde bir türlü yere inemez,etrafındaki Budistler'de onu yere indiremez bir türlü.. Sonra havada asılı kalan Budist,Mevlana'yı işaret eder,diğer Budist'lerde Mevlana'dan onu yere indirmesini söylerler,o da yere indirince,Mevlana'nın büyük bir zat olduğunu anlarlar..Yani Mevlana sırlarla dolu biri..😊
YanıtlaSilBende anlattığın hikayeyi yeni duydum 😀
SilWikipedia'dan:
YanıtlaSilMevlana’ya atfedilen ve çok sık alıntılanan bir şiir olmakla birlikte kaynağı tam olarak bilinmez. Ebu Said-i Ebu’l-Hayr'a ait olduğu çeşitli kaynaklarda ileri sürülen şiir; "Rubaiyyat-ı Baba Efdal-i Kasani" adlı eserde 7 numara ile "Baba Efdal"'in rubasi olarak yer alır.[2]
Mutasavvıf Şefik Can, Mevlana'nın altı ciltlik Mesnevi’si varken bu şiirin ona ait olmayan 7. ciltte yazılı olduğunu söyler.[3] Şefik Can konuyu şöyle açıklar: "Mevlana’ya ait olduğu söylenen bu meşhur dizelerin, Kirmani isminde bir şaire ait olduğunu Ziya Paşa “Harabat” adlı eserinde belirtiyor. Sonra Mevlana dergahından Necati Bey adında bir katip, nasıl olduysa bir dergide bu beytin altında Mevlana yazdığını görmüş, her yerde söylemiş, diyor Şefik dede... Yine her nasılsa bu bilgi hiç tadile uğramadan tâ bugünlere dek gelmiş.."[4] Can ayrıca bu şiirin Mevlânâ'ya ait olmadığı halde onunmuş gibi gösterilmesinin, halkın nazarında Mevlânâ'yı gözden düşürmek için uydurulduğunu ifade eder.[5]
Mevlana'nın intihal yaptığı yönündeki iddialara cevap veren İlber Ortaylı, Mevlana'nın hiçbir kitabında bu dizelerin bulunmadığını, bu şiirin Mevlana'dan sonra ona isnad edildiğini ifade eder.[1]
Tuğrul İnançer, Şefik Can'ın delilleriyle yazmasına rağmen şiirin Mevlana'ya atfedilmesinin sürmesinden yakınır ve anlam değişikliğine işaret eder: "O “Ne kadar günahkâr olursanız olun Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyin” ayetinin dörtlük haline getirilmesidir. Bu Hz. Mevlana’nın fikirlerine tamamıyla uygundur." İnançer Mevlânâ'ya ait benzer bir başka sözün (“Biz güzeliz, gel sen de güzel ol”) olduğunu söyler.[6]
Mevlana’nın beyitlerinin yer aldığı Divan-ı Kebir nüshalarında bu dizeler yer almıştır. Ancak son yıllarda yapılan karşılaştırmalı metinlerle basılan nüshalarda bu ve buna benzer tartışmalı, Mevlana'ya ait olmadığı düşünülen beyitler ayıklanmıştır.
Öğrenen Anne, katkın için çok teşekkürler. Bu kadar derinini bende bilmiyordum.
SilVe de şu çok ilginç, aynı konuda: http://www.karakalem.net/?article=3450
YanıtlaSilBu yazıya da bakıyorum 👍
SilBu sözü ilk kimin söylediğinden çok kimin hangi anlamda söylediği daha önemli aslında. Mevlana yüce gönlü ile inananları dergahına bu sözlerle ya da benzer sözlerle çağırmış olması mümkün görünüyor bana. Teşekkürler bilgi için.
YanıtlaSilBana da mümkün görünüyordu. Ama değilmiş. Yorum için ben teşekkür ederim.
SilDaha önce öğrenmiştim bu bilgiyi ben. Tekrar olmuş oldu.
YanıtlaSilAbi bu konularda senin bilgin vardır zaten.
SilBence Mevlana ile özdeşleşen bir söz oldu. O söylemese bile Allah diyor ki; tövbe edin. Ben kabul ederim. Kul hakkı olmadığı sürece.
YanıtlaSilÖzdeşleşme konusunda çok haklısın. Ben bile bugün öğrendim başkasına ait olduğunu sözün. İnşallah kul hakkı olmadan göçer gideriz bu dünyadan.
SilMurat Bardakçı'nın bazen çok yerinde tespitleri oluyor. Mevlana sanki bir felsefeci gibi gösterilmeye çalışılıyor.
YanıtlaSilO sözün Mevlana'ya ait olmadığını biliyordum. Kitabının kenarına not aldığı için Mevlana'nın sanılmış.
Kitabın kenarına not aldığını da sizden öğrendim hocam.
SilHayal kirikligi yasadim simdi.
YanıtlaSilBende aynı duyguyu yaşadım Derya.
SilSöz o kadar güzel ki, atasözü gibi söyleyeni belli olmasa dahi baş tacı yapılacak bir söz. O yüzden kimin söylediği detayı önemli ama bence hem sözün hem de mevlananın bu durumdan etkilenmesi söz konusu değil.
YanıtlaSilBaş tacı edilecek bir söz diye ne güzel söyledin be Duo. Aynen, ikisinde de bir değer kaybı olacağını düşünmüyorum bende.
Silçok ünlü kişiler için oluyo böyle şeyler yaa :) che, deniz gezmiş, nazım, hep popüler kültür kurbanı oldular, halbuki, popüler kültüre düşman onlar :)
YanıtlaSilPopüler kültür o düşmanlığı bile kendine çevirdi Deep haklısın.
SilMevlana ile bütünleşmiş bir söz gibiydi. Kimin söylediği önemli olabilir. Ama asıl önemlisi neleri etkilediği...
YanıtlaSilEtki alanının çok büyük olduğu su götürmez bir gerçek.
Sil