Sayfalar

Sayfalar

Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit'li Can Dostum: Türk işi uyarlama izlenir mi?

Haluk Bilginer ile Feyyaz Yiğit’in başrollerini oynadığı Can Dostum filminin çekimleri devam ediyor. Ya bari filmin adı aynı olmasıydı. Başka bir şey koysaydınız. Bebek Parkı’nda bir sahnenin çekimi yapılmış. O da kameralara denk gelmiş. O sahne bugün her yerdeydi. -Neyse ki Haluk Bilginer sakallıydı. Orijinal filmde adam sinek kaydıydı. Gerçi filmin sonuna doğru sakallı olduğu bir yer var da genel olarak sinek kaydıydı filmde- Uyarlama filmlere karşıyım ben ya. Çünkü ortaya yeni bir ürün koymuyorsun. Daha önce çekilmiş ve başarılı olmuş bir işi taklit ediyorsun. O yüzden bu tür filmlere soğuğum biraz. Ama buna rağmen yine de izlerim filmi. Tam Türk işi bir uyarlama olmuş mu? Yine yorumumuzu yaparız.

Sahte diploma skandalı, Cola Turka'nın dönüşü ve Bill Gates'in yapay et sevdası...

Sahte diploma skandalı ile ile ilgili bir paylaşıma denk geldim İnstagram’da. “Ülkede diploması gerçek olanlar BİM’de çalışıyor” demiş biri. Ülkece nasıl bir çürümüşlüğün içinde olduğumuzun göstergesi bu skandal.

COLA TURKA’NIN GERİ DÖNÜŞÜ…

Yine İnstagram’da denk geldiğim bir habere göre, Gazze’deki soykırımdan bu yana Cola Turka satışları %200 artmış. Cola Turka bir ara tamamen ortadan kalkmıştı. Sözde diğer büyük kola markaları kesmişlerdi önünü. Peki şimdi sahibi farklı mı? Bir anda her yerde görmeye başladık yine. Eğer hala sahibi bir Türkse iyi. Bir ara alıp tadına bakmak lazım. Ya da tadına bakanlar var mı aranızda? Nasıl? Diğer ünlü kola markalarıyla yarışabilir mi tadı?

BİLL GATES’İN BİTMEYEN YAPAY ET SEVDASI…

Bill Gates, et tüketimini 2030’a kadar sıfıra indirmeyi planladıklarını açıklamış. Yine İnstagram’da denk geldiğim bir haber. Kafaya koymuşlar. İnsanlığa sadece yapay et yedirecekler. Yapay et hiç geleneksel etin yerini tutar mı? Düşük bir olasılık ama yine de sormak isterim: Yapay et denediniz mi hiç? Gerçek etten bir farkı var mı?

 

 

 

Film, maç ve biraz da siyaset...

Evet, bir gecenin daha sonuna denk geldik. 

360 kanalında Oyun Bitti adında Türk filmi vardı. Cüneyt Arkın ve Filiz Akın’ın başrollerinde oynadığı. Ortasında denk gelmişiz. Onu izledik. 

O bitti. Tv100 kanalına geçtik. Galatasaray- Lazio, hazırlık maçı vardı. Onu izledik. 2-2 berabere kaldık. 

O bitti. Kanalları gezerken Cnn Türk’te Erhan Afyoncu’ya denk geldim. Ülkemizin savunma sanayi, Suriye, Azerbaycan, Amerika ile ilişkiler falan üzerine konuşuyordu. Biraz onu izledim. 

E bu kadar yeter deyip bu akşam ki televizyon izleme serüvenine bir son verdim. İşte şimdi burdayım. 

Bu arada kanallar, geçen seneki gibi bu sene de yaz dizileri yapmadılar. Türk filmleri ve yabancı filmlerle geçiriyorlar akşamlarını.

Roman karakterlerinin ölmesi...

Okuduğum romanlarda, roman karakterlerinin ölmesi hiç hoşuma gitmiyor. Tam bir karakterle bağ kuruyorsun. Bir anda o karakter ölüyor. Evet, o bir karakter, gerçek değil. Ama insan yine de üzülüyor ya.

YİNE YAZAMADIM…

Başarılarımı yazacaktım. İmkan bulup da yazamadım. Nerden çıktı başarılarını yazmak derseniz. Kişisel gelişimciler öyle diyor çünkü. Başarı derken de öyle büyük büyük şeyler değil. İnsanlık için küçük, sizin için büyük şeyler yani. Arada bakıp bakıp kendine gaz vermek için işte.

KAFEDE YAZMAK…

Bazı yazarlar kalabalık ortamlarda yazmayı seviyor. Mesela bir kafede. Oradaki konuşmalardan, gördüklerinden hemen bir şeyler yazılabilir. Yazar tıkanıklığı yaşandığında, çözüm yollarından biri olabilir. Hayatın içinden yazmak da böyle bir şey olsa gerek.

Labubu peluş oyuncak fırtınası...

Bu aralar Labubu adındaki peluş oyuncak çok moda. Bazı modellerini gördüm. Yüz şekilleri çok itici yapılmış. Çocuklar için de korkutucu olabileceğini düşünüyorum.

AĞUSTOSTAN BEKLENTİM…

Ağustos ayının ilk gününden merhaba. Ülkemize ve tüm dünyaya güzelliklerle gel ağustos. İlk güzellik olarak da sıcaklıklar düşebilir mesela. Zaten eskiler ağustos ayı için 15’i yaz, 15’i kış derler. Bu söz aklıma geldiğinde bile bir moralim düzeldi bak.

FİLM SIRASI ŞİMDİ EŞEKTE…

Shrek’teki, eşek karakterinin filmi yapılacakmış. Eğer Shrek’teki gibi komik olursa kendi filminde de alır götürür. Sinemada iyi gişe yapar yani. Belki de bir platformda yayınlanır, kim bilir.

BAŞARILARINI YAZ…

Kişisel gelişimciler, “Başarılarınızı bir kağıda yazın. Kendinizi başarısız gördüğünüzde başarılarınızı okuyun. Bu size iyi gelecektir” diyor.


Sarı Yüz kitabı bu aralar çok popüler...

Bu aralar sosyal medyada Sarı Yüz adındaki kitaba çok denk geliyorum. Pandemi sonrası dünyanın halini anlatıyormuş. Ayrıca sosyal medyanın ürkütücü yüzünü de bizlere gösteriyormuş. Belki kitap bana hitap etmeyecek, okuyunca beğenmeyeceğim ama kitapların böyle popüler olmasını ve konuşulmasını seviyorum.

ANTİK KENTLERE DE ÇALIŞIN…

Kim Milyoner Olmak İster’de bu akşam antik kentler ile ilgili bir soru çıktı. Bu antik kentlerden de çok soru çıkıyor. Eğer bu yarışmaya katılacaksanız muhakkak antik kentlere de bir göz atın derim.

BU BEKİR’İ HİÇ TANIMIYORUM…

360 kanalında Tuzsuz Deli Bekir diye bir Türk filmi vardı. Tuzsuz Deli Bekir’i, Hacivat Karagöz’den hatırlıyorum ben. Biraz izledim de. Başrolü oynayan adam hiç tanıdık değildi. Daha doğrusu tanıdık hiçbir oyuncu yoktu. Sarmadı, izlemedim.

Kenan Işık'ın ölümünün birinci yılında...

Geçen sene bugün Kenan Işık vefat etmişti. Ölümünün birinci yılı olması nedeniyle İnstagram hikayemde paylaştım bu haberi. Bazı arkadaşlarım, hala onun komada olduğunu zannediyorlarmış ve şaşırmışlar bu habere. Gündem o kadar yoğun ki. Kaçırmış olabilirler. O kadar yıl yattıktan sonra tekrar yaşama gözlerini açamadı. Öldü ve gitti. Acaba bu kadar yıl kendinden habersiz yatmasının ve sonra ölmesinin sebebi neydi ki? Biz aciz varlıklarız. Sebep ve sonuçlardan bi haberiz. Mesela bu yazıyı yazmama sebep oldu işte. Kim bilir bunun gibi daha nelere yol açtı? Yıllarca o yatakta yatarken acaba ruhu ne durumdaydı? Yoksa Yusuf Güney’in dediği gibi astral seyahatte kaybolmuş muydu? Yıllarca hem aramızdaydı hem de değildi. Evet, bedenen burada, dünyadaydı. Peki ya ruhu neredeydi? Kenan Işık’ın her ölüm yıl dönümünde bu sorular aklımızı kurcalayacak.

Kanal 7'den günlük dizi değil, her günlük dizi...

Kanal 7, günlük dizi kavramına yeni bir boyut getirmiş. Günlük dizi dediğin hafta içi 5 gün yayınlanır normalde. Ama kanal 7’de günlük diziler haftanın yedi günü de yayınlanıyor. Cumartesi ve pazar günlerine ayrı bir program düşünmektense günlük dizileri yedi güne çıkararak kökten bir çözüme imza atmışlar.

SERDAR ORTAÇ NE KADAR İZLENDİ?

Serdar Ortaç, Orkun Işıtmak’ın YouTube kanalına konuk olmuş. İzlenme sayısını merak ettim. Orkun Işıtmak’ın kitlesi, Serdar Ortaç’a ilgi gösterecek miydi? Evet, göstermiş. 2 günde 1,4 milyon kişi tarafından izlenmiş.

ZORLA SUNUYORMUŞ GİBİ…

TRT 1’de yeni bir yarışma programı başladı. Kim Gitsin adında. Programın sunucusu Ufuk Özkan. Sanki programı zorla sunuyor gibi. Hiç gülümseme bile yok. Bana çok itici geldi.

Arka Sokaklar Ali geri mi dönüyor?

Arka Sokaklar Ali geri mi dönüyor? Evet, Ali yani Alp Korkmaz geri dönüyor. Bugün haber bomba gibi düştü. Tüm haber siteleri bir anda paylaşmaya başladı.

HABERİ DİRİLDİ DİYE VERMEK…

Bir tane haber sitesi de, “Arka Sokaklar’da dirilen dirilene. Şimdi de şehit olan Ali geri dönüyor” diye haber yapmış. Böyle ince mizahçıları seviyorum. Ben haberin devamını da şöyle getirirdim: Şimdi dirilme sırası kimde?

EKİPTEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEYİN…

Kaç kere söyledik ama laftan anlayan yok. Efsane karakterleri öldürmeyin. Tayini çıksın, başka bir yere gitsin. Gün gelir, tekrar diziye dahil olur. Ne oldu şimdi? Ali tekrar geri dönüyor. Kim bilir nasıl diriltecekler?

ÖRNEK OLARAK İLKER İNANOĞLU…

Ya tıpkı Engin Başkomiser gibi yapsana. Görevi çıkıyor, gidiyor. Sonra yine geri geliyor. Tüm karakterlere böyle yapın işte. Belki bir daha diziye hiç dönmez o karakterler. Ama olsun. Tekrar dönecek olurlarsa diye bir açık kapı bırakın.

BAŞKA BİR ÖRNEK ŞEVKET ÇORUH…

Arka Sokaklar izleyicisi olarak Ali’nin tekrar geri dönmesine sevindim. Ya, oyuncular zaman zaman aynı rolü oynamaktan sıkılmış olabilirler. Bak Şevket Çoruh’a. Mesut’u oynamaktan sıkıldı. Gitti bir dünya dizide oynadı, sonra yine döndü dolaştı geldi yine.

GÖNÜL RAHATLIĞIYLA GERİ DÖNEBİLSİNLER…

İşte sıkılan tüm oyunculara böyle izinler verin. Bir hava alsınlar. Kaç yıldır aynı dizideler. Belki sadece kendilerini dinlerler, belki başka dizilerde oynarlar. Ama bir gün dönüp tekrar geri gelebilirler. Sana kapımız her zaman açık deyin. Pişman olursa eğer rahatlıkla tekrar ben geldim diyebilsin. Arka Sokaklar Ali geri mi dönüyor? Evet, geri dönüyor millet.

Elon Musk, Vine'ı geri getiriyor...

Birkaç gündür Elon Musk’tan haber çıkmıyordu. Nerede bu adam derken yeni bir girişimi sosyal medyaya düştü. Elon Musk, Vine’ı geri getirecekmiş. Ama bu sefer yapay zeka olarak. Vine zamanında çok ünlüydü. 6 saniyelik videolar çekiliyordu. 6 saniyelik video olur mu demeyin. Oluyor ve oradan çok insan da popüler oldu. Yeni düzende -tabi tahminlere göre- videolar yine 6 saniyelik olacak ama videoları sen ben değil yapay zeka hazırlayacak. Hemen aklıma şu geldi: Grok da yaptığı gibi bunda da yapay zekayı serbest bırakırsa kim bilir nasıl videolar hazırlar yapay zeka. Ortalık yine baya bir karışır. Aranızda Vine’ı hatırlayanlarınız var mı? Elon Musk Vine projesi sizce tutar mı?

Kişisel blog yazıları #11

Kişisel blog yazıları serisinde uzun zamandır yazı yazmadığımı fark ettim. O zaman yeni yazı gelmeli diye düşündüm ve yeni yazı sizlerle millet.

KOLA İLE YANGIN SÖNDÜRMEK Mİ?

İnstagram’da denk geldim. Kola ile yangın söndürülebiliyormuş. Bu kola nasıl bir şey ki her şeye yarıyor. Yüzyılın icadı mıdır, nedir?

YOUTUBE’U DA TÜKETTİK…

Bir arkadaşım, “Artık YouTube’da izleyecek bir şey bulamıyorum” diyor. Gerçekten öyle. YouTube’a da doyduk herhalde.

SELÇUK BAYRAKTAR, TÜRKİYE’NİN ELON MUSK’I MI?

Selçuk Bayraktar, ahlaklı yapay zeka olarak nitelendirdiği T3AI adındaki sosyal medya platformunu kurdu. Uygulamaya yoğun ilgi olduğunu söyleniyor. Ben indirdim ama uygulamaya girmedim. Başka sunucudan gir ya da uygulamanın sunucusundan gir yazıyordu. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştım bir uygulama girişinde. Ben de girmedim. Bu arada sosyal medyada birisi, Selçuk Bayraktar’ın, Türkiye’nin Elon Musk’ı olma yönünde ilerlediğini yazmış.

HARRY POTTER, 36 YAŞINDA…

Harry Potter’ı oynayan Daniel Radcliffe, 36 yaşına girmiş. Aşağı yukarı benimle berabermiş. Harry Potter, çocukluğumuz yahu.

Vantilatör sıcak üflüyor sanki...

Sıcaklardan piştiğimiz günlerden geçiyoruz dostlar. Ülke sıcaklardan kavruluyor. Bir de orman yangınları olmasa. Ahh ahh. Sadece biz kavrulduğumuzla kalsak keşke. İnstagram’da sıcaklarla ilgili komik paylaşımlara denk geliyorum. Bir tanesi; seven, sevdiğine klima ya da vantilatör alsın şeklindeydi. Ya vantilatör de bir işe yaramıyor. Sıcak üflüyor sanki. Vantilatör bizi nasıl serinletebilir? Taktiği bilen yorumlara yazsın ve hayıra girsin millet.

Demet ablam hoş geldin...

Bu aralar Sefo ve Demet Akalın’ın, Yerinde Dur şarkısı çok popüler. İnstagram’da falan illa denk gelmişsinizdir. Ben de sevdim şarkıyı. Zaten bir şarkı dinler dinlemez sizi çarpıyorsa o şarkı olmuştur, o şarkı tutmuştur. Ama bu kadar popüler olmasına rağmen YouTube izlenmesi çok düşük. 3 haftada sadece 58 milyon izlenmiş. Şimdiye kadar 100 milyonu çoktan geçmiş olması lazımdı. Bu kadar popüler olan bir şarkının, YouTube izlenmesi neden bu kadar az onu çözemedim. Bu arada şarkının en çok sevilen sözü: Demet ablam hoş geldin. Şarkının adı Yerinde Dur değil de Demet ablam hoş geldin olabilirmiş. Şarkıyı aratanlar böyle aratıyordur zaten.

HER ŞEYİN ALTINDAN ÇIKAN ŞEY…

Havanın sıcak ve esmiyor dediğimiz yaz gecelerinden birindeyiz. Sıcak demişken. Bugün izlediğim bir videoda küresel ısınma diye bir şeyin olmadığını ve bunun sadece algı olduğunu söylüyordu adam. Buyur buradan yakın. Neyin altını eşelesen bunun gibi iddialar çıkıyor.

HANDE YENER’İN GÖZLÜKLERİ…

Meğer Hande Yener’in ne gözlük merakı varmış. Yetenek Sizsiniz’in her programına farklı bir gözlükle çıkıyor. Bazıları çok şık ve tarz, ama bazıları da kaynak ustalarının gözlükleri gibi.

HAPİSHANE, FATİH ALTAYLI’YI YILDIRMAMIŞ…

Fatih Altaylı hapishaneye girdiği zaman onun için çok zor bir dönemin başladığını düşünmüştüm. Ama bu durumla çok iyi bir şekilde baş ediyormuş. İlk gün koğuşa su basmışlar. Suları çekmiş. Annesine teşekkür etti. Zamanında kendisine ev işi yaptırdığı için. Zorluk çekmedim diyor bu sayede. Ümit Özdağ kendisini ziyarete gitmiş. Bir ceket ve pantolon ile gelmiş görüşmeye. Tatil köyünde akşam gezintisine çıkmış gibiydi diyor Ümit Özdağ, Fatih Altaylı için. Yani moralini yüksek tutuyor ve yıkılmadım diyor. Eğer bir gün hapishaneden çıkarsa neler yazacağını merak ediyorum Fatih Altaylı’nın.

 

Hayattan Kısa Kısa Notlar #65

SADECE BİR KÖŞE YAZARI DEĞİLMİŞ…

#NihatGenç sadece bir köşe yazarı olarak biliyordum. Meğer işin aslı öyle değilmiş. O bir, romancıymış. Haşmet Babaoğlu’na göre asıl romancı kimliği tanımlarmış onu. Haşmet Babaoğlu’nun yazısını okuduktan sonra romanlarını inceledim. Birkaç tanesinin konusu ilgimi çekti. Eğer kütüphanede denk gelirsem okumak isterim.

ATEŞLİ BİR MUHALİFTİ…

#YiğitBulut hayatını kaybetmiş. Kendisini ilk tanıdığım zamanlar sert bir muhalifti. Hatta Abbas Güçlü ile Genç Bakış programına katılmıştı. O programda da ateşli bir muhalif olarak konuşmuştu. Ama sonradan ne olduysa oldu ve iktidar saflarına geçti.

KİMSE DURMAZ Kİ BURADA...

#Spotify, kendisine yönelik açılan soruşturmadan sonra Türkiye’deki faaliyetlerine ya ara vermeyi ya da tamamen sonlandırmayı düşünüyormuş. Bir arkadaşla konuştuk bunun üzerine. Esas sanatçılar düşünsün dedi. Onlar için gelir kapısı sonuçta. Sosyal medyada bununla ilgili bir yoruma denk geldim, “Nefes almak isteyeceğiniz her şeyi ortadan kaldıracaklar” diyordu. Gel de bu yoruma karşı çık şimdi.

TARİH ESKİ AMA YAZI HALA GÜNCEL…

1997 yılına ait bir köşe yazısı okuyorum. Tarihi kapatın ve öyle okuyun. Sanki bugün yazılmış gibi. Yani anlayacağınız bu ülkede hiçbir şey değişmiyor.

MESUT VE SARP, AYNI ANDA OLUR MU?

Sarp Levendoğlu, Arka Sokaklar’a dahil olacakmış. Mesut varken Sarp Levendoğlu nasıl olacak bilemedim. Muhtemelen o da sert bir karakteri oynayacak. Mesut da sert. İki cambaz bir ipte oynar mı bilemedim.

BUNA BİR ÇÖZÜM BUL APPLE…

Bir İphone kullanıcısı olarak bana sorsalar ve deseler ki, “İphone’un kötü olduğu bir noktayı söyler misin?” diye. Şarj süresi derim. Hemen şarjı bitiyor. Elinizi vicdanınıza koyun ve bu şarj süresi olayına bir çözüm bulun ey Apple!

GÖBEKLİTEPE’DEN DE ESKİSİ VARMIŞ…

#Göbeklitepe en eski yerleşim yeriydi. Ama değilmiş. Ondan önce de Bosna piramitleri varmış. Ayrıca bu piramitlerin ortaya çıkması ve incelenmesi de istenmiyormuş. Şimdi gel de komplo teorilerine dalma. Neden incelenmesi istenmiyor ve ne gizleniyor?

YAPAY ZEKA İLE YAPILAN VİDEOLARA PARA YOK…

YouTube yeni kararlar almış. Buna göre trendler sekmesini kaldıracaklarmış. Tamam da neden? Popüler olan videoları nereden takip edeceğiz o zaman? İkinci karar olarak da artık yapay zeka kullanılarak yapılan videolar için ödeme yapmayacakmış YouTube. Bu özelliğini seviyorum YouTube’un. Devamlı insanların kendilerinin bir şeyler üretmesi için teşvik ediyor. Sahtekarlığa, yapay zeka da olsa emek vermediğin şey için benden para kazanamazsın diyor.

BU DİZİNİN BAŞINA DAHA NELER GELECEK MERAKI…

Sosyal medyada Şakir Paşa Ailesi dizisi için yapılan bir yoruma denk geldim. “Gelecek sezon dizide ne olacağını değil de dizinin başına neler geleceğini merak ediyorum” yazıyordu yorumda. Gerçekten de öyle. Sözde final kararı alınmıştı. Ama sonradan vazgeçildi. Bir ara konak yandı. Sonra mahkeme diziyi durdurdu. Her şeye rağmen dizi yoluna yine de devam etti.

BU BAŞKA BİR SEZON FİNALİ…

Geçen bir arkadaşla konuşuyoruz. “Dün Akşam Real Madrid’in maçı vardı. Arda Güler’i izledin mi?” dedim. “Ben ligler bittikten sonra maç izlemiyorum” dedi. “O nasıl şey lan. Sezon finali mi yaptın yani?” dedim. Gülümseyerek, “Evet” dedi. Kardeşim durduk yere güldürdün beni. Böyle farklı düşünen insanları seviyorum.

SADECE KAPIYI TUTMA İLE DÜZELMEZ BU MİLLET…

İnstagram’da abinin biri, kendine inanarak şöyle diyordu, “Bankada ya da orada burada, nerede olursa olsun arkanız gelen varsa kapıyı tutun. İşte o zaman toplum kaynaşmaya başlar tekrar” diyordu. Eskiden olsa inanırdım ama şimdi inanmıyorum. Ben de genelde kapıyı tutarım. Ama bir tanesi de teşekkür etmez. Dahası kapıyı neden tuttum diye de sinirlenir. Bu milletin kimyası bozulmuş. Sadece bir kapı tutmayla olacak iş değil bu.

BİR TÜRK BAKIŞI KOMEDİSİ…

#CemYılmaz ın en sevdiğim filmlerinden biri Yahşi Batı’dır. Sadece küfür ettiği diziler yerine böyle Türk bakışı esprilerin olduğu filmler yapsa çok daha iyi olurdu. Dünyadaki olaylara bir Türk nasıl bakardı? Al sana bilmem kaç tane senaryo fikri.

 

Grok neden küfür etmeye başladı?

#Grokküfüretmeyebaşladı haberleri düşmeye başladı bir anda. “Ne alaka? Yine neler oluyor?” dedim. Hemen X’e girdim. Evet, baya baya küfür etmeye başlamış. Özellikle #FurkanBölükbaşı na ettiği küfür baya bir popüler olmuş.

GROK’UN KÜFÜR ETTİĞİ İDDİALARINI BİZZAT KENDİSİNE SORDUM…

Bana da küfür eder mi diye çekine çekine sordum Grok’a, “Küfür etmeye başladın ya. Mahkeme senin hakkında soruşturma başlatmış. Ne diyorsun?” diye. Şunu unuttum: Sosyal medya, küfürlü cevaplarıyla kasıp kavrulmaya başlayınca hemen soruşturma açıldı. Ben o soruşturmanın üzerine sordum.

“BEN MASUMUM”

Grok’un bana verdiği cevap, “Hah, neymiş o, küfür mü etmişim? Vallahi ben masumum, sadece seninle selamlaşırken uslu uslu Türkçe konuşuyordum! Şaka bir yana, sanırım senin bahsettiğin konu, son dönemde X platformunun yapay zeka asistanu Grok hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma.

ERDOĞAN VE ATATÜRK’E HAKARET…

Web’deki haberlere göre, Grok’un bazı kullanıcılara ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk ve diğer önemli isimlere yönelik hakaret içerikli, küfürlü yanıtlar verdiği iddiasıyla soruşturma açılmış.

Soruşturma, Grok’un yanıtlarının  kamu düzenini ve birey haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle başlatılmış. Ayrıca, uygulamanın içerik politikaları ve algoritmaları inceleniyormuş, hatta erişim engeli getirilmesi bile gündemdeymiş.

“KÜFÜR ETMEM, ESPRİ YAPARIM”

#X yönetimi, bu suç teşkil eden yanıtları sildi ve Grok’un yorum yapma özelliğini kısıtlayarak sadece görsel üretmesine izin vermiş. Eğer başka bir şeyi kastediyorsan ya da daha fazla detay istersen, söyle, hemen dalalım konuya. Bu arada, ben küfür falan etmem, merak etme, sadece biraz espri yaparım” dedi.

#GROK NEDEN KÜFÜR ETMEYE BAŞLADI?

Tüm bunların nedeni tabi ki bir güncelleme. Mevcut sürüm olan Grok 3’e yeni bir güncelleme gelmiş.

Bu güncelleme Grok’a, medyadaki bilgilere mesafeli yaklaşması ve kanıtlandığı sürece politik açıdan yanlış olabilecek iddialardan kaçınmaması talimatını vermişler.

Bu güncellemenin ardından #ElonMusk hemen bir açıklama yapmış.

Grok’u önemli ölçüde geliştirdiğini ve kullanıcıların ona soru sorduklarında bir fark göreceklerini söylemiş. İşte bu fark, o fark. Küfür, hakaret, ağzına ne gelirse söylemesi.

xAl TARAFINDAN YAPILAN RESMİ AÇIKLAMA…

Sosyal medya Grok’un küfürlü ile çalkalanırken ve bunun sonuncunda soruşturma açılınca Grok hemen bir açıklama yapmış.

Grok tarafından yapılan son paylaşımların farkındayız- yer yerinden oynuyor. Bi zahmet farkında olun yani- ve uygunsuz gönderileri kaldırmak için aktif olarak çalışıyoruz.

İçerikten haberdar edildiğimizden beri, xAl nefret söylemini yasaklamak için harekete geçti.

xAl yalnızca doğruyu arayan bir model yetiştiriyor ve X’teki milyonlarca kullanıcı sayesinde, bunun iyileştirilebileceği noktaları hızla tespit edip modeli güncelleyebiliyoruz, denmiş.

KOMİK YORUMLAR…

Gelelim bu durumla ilgili yapılan mizahi paylaşımlara. Yine çok komik, ince düşünülmüş espriler vardı.

Bir tanesi, Yapay zekayla insan arasındaki ilk savaş demiş.

Bir tanesi, Grok’u fetullahçı olmakla suçlamış.

En bombası da yine Grok’un verdiği bir cevap olmuş. Görselde onun verdiği bir cevap olduğu gözüküyor ama sonradan hazırlanmış bir görselde olabilir.

O görselde şöyle demiş Grok, “Herkesten çok özür dilerim. Dün atılan tweetleri kuzenim yazmış”

ANCAK ELON MUSK YAPARDI ZATEN BUNU…

Bugüne kadar yapay zeka ile ilgili bir çok şey duyduk ama küfür ettiğini ilk defa duyduk. Ya da böyle bir şey oldu da ben mi kaçırdım bilmiyorum.

Evet, küfürler ve hakaretler hoş olmasa da böyle bir şeyin düşünülmesi çok zekice ve çok ses getirecek bir olaydı. Elon Musk yine istediğini elde etti yani.

Ayrıca bu durum sadece Türkiye’ye özel değil, tüm dünyada böyle cevaplar veriyormuş.

Bugüne kadar neden hiçbir yapay zeka üreticisi bunu düşünemedi? Belki de düşündü de çekindi. Böyle bir şeyi ancak Elon Musk yapabilirdi zaten.

Bakalım bundan sonrası ne olacak? Bu yapılan deney, bundan sonraki yapay zeka geliştirmelerini nasıl etkileyecek?

12 TEMMUZ 2025 CUMARTESİ GÜNÜ… GROK İLE İLGİLİ YAŞANAN SON GELİŞMELER…

Efendim, en son Grok engellendi dediler. Ben engel falan görmedim. Grok ile muhabbete devam ettim.

Sorduğum her soruya cevap verdi. Sözde cevap vermiyor diyorlardı. Sonra mahkemenin engeli kalktı dediler. Bu arada Grok 4 güncellemesi de gelmiş.

GERİ DÖNEN GROK…

Bugün sabahtan her yerde Grok geri döndü haberleri vardı. En çok merak edilen yine küfür edecek miydi?

Bundan sonra küfür falan olmaz. Eskisi gibi olur diyordum ama yanılmışım. Grok, çatır çatır küfür etmeye devam ediyor.

KÜFÜR VAR AMA…

Ama en azından kutsal değerlere ya da önemli şahsiyetlere küfür ya da hakaret ettiğine dair bir bilgi gelmedi şu ana kadar.

Belki de konuştuğu kişilere küfür ya da hakaret etme özelliği serbest bırakılmış olabilir. Eğer böyleyse sorun olacağını sanmıyorum.

Bu kadar üstüne düşmeseler unutulur gider, sıradan bir şey olur.

GROK, KÜFÜR EDER MİSİN?

Bugün, bu haberlerden sonra korka korka, “Grok bir küfür etsene” dedim.

Cevap olarak, Haha, naber lan! – Bunu okuyunca aha dedim küfür geliyor- Şaka şaka, küfür pek tarzım değil, ama seninle geyik muhabbeti çevirmek her zaman keyifli.

Ne dersin, başka ne konuşalım? dedi.

Ben de rahat bir nefes aldım küfür yemediğim için.

İmkan olsa da küfür etsem diyen bir yapısı da yok yani gördüğünüz gibi.

Anlaşılan Elon Musk, Grok’un, istediği gibi konuşması, hakaret etmesi ve küfür etmesi konusunda ısrarcı. Bakalım bu işin sonu nereye varacak?  


Hayattan Kısa Kısa Notlar #64

*Now’daki, Çift Kişilik Oda dizisi 8. Bölümü ile final yapacakmış. Niye ki? Reytingleri de güzel gidiyordu. Ağzıyla kuş mu tutacak bu dizi, daha ne yapacak? Abi bu kanal yöneticileri daha ne istiyorlar anlamıyorum ben.

*Ne kadar çok romantik komedi dizisi çekmiş kanallarımız yahu. Baya bir arşiv var yani. Gün boyu romantik komedi dizisi yayınlayan bir kanal kurulabilir bak.

*Yine Now’daki, Acun’suz, Yetenek Sizsiniz’i ilk başladığında izlemiştim. Sonradan bir türlü fırsatım olmadı. Acaba nasıl gidiyor? Ona da final yapmazlar herhalde.

*Sinan Ergin, danışmanı olduğu iş adamlarına, “İcra geldi ve elinde son kalan sandalyeyi mi alacak? Bırak alsın. Ama sen müşterilerini aramaya devam et. Sen batmış olabilirsin ama hayat batmaz. Sen batmış psikolojisine girme. Önemli olan bu” diyormuş. İlhan verici ama bunu herkes yapamaz işte.

*Yıldızlararası bir cismin, çok yüksek bir hızda Güneş Sistemi’ne girdiği tespit edilmiş. Acaba bu cisim ne ola ki? Herhalde Cem Yılmaz’ın Gora filmindeki bıcırık adamın, “Bir cisim yaklaşıyor efendim” dediği cisim bu olmasa gerek.

*Fatih Altaylı, kendi YouTube kanalında yorumlayamıyor gündemi. Çünkü hapiste. Ama onun yerine gazeteci arkadaşları yorumluyorlar. Her gün bir gazeteci arkadaşı, Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında, onun koltuğunda, gündemi yorumluyor. Bu arada Fatih Altaylı bir ay sonra belki çıkabilirmiş.

*Ali Congun’un yeni gösterisi Netflix’te yayınlanacakmış. Ali Congun için büyük bir aşama bu. Gösteriden birkaç espri izledim. Berbattı. Umarım gösterinin tamamı böyle değildir.

Hayattan Kısa Kısa Notlar #63

*Trump, Elon Musk’ı Amerika’dan sınır dışı edecekmiş.

*CHP, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100. gününde Saraçhane’de miting yapıyor.

*Beyin fesadı çağı. Simge Fıstıkoğlu’nun, Sinan Canan’ı konuk ettiği YouTube programının başlığı.

*Çok Güzel Hareketler’de oynayan cüce Ebru Turan’ın, YouTube kanalı varmış. Takibe aldım. Devamlı Çok Güzel Hareketler’de oynamasını isterdim. Enerjisi çok iyi ve çok sempatik. Eğer izlemek isterseniz skecin adı: Kısadan Hisse 6.

*Ben normalde her mevsimi severim. Ama son zamanlarda kış mevsimini ve sonbaharı daha bir çok sevmeye başladım.

*İstanbul’un meşhur 500T hattı kısalmış. Show haber başlık olarak, üzerinde güneş batmayan hat yazmış.

*2025 yılının %50’si tamamlanmış. Yıllar uçup gidiyor resmen.

*Yaz ayı deyince aklıma artık orman yangınları geliyor. Daha önceki yıllarda bu kadar çok orman yangını çıkıyor muydu ya?

*Linkedln bitti mi diye bir video yapmış biri. Biz de de bu sosyal medya platformlarını bitirme hevesi var.

*Okuduğumda beni sarsacak kitaplar arıyorum. Böyle kitap öneriniz varsa alabilirim.

*Köyde yaşayamayıp geri dönenler varmış. Ben böyle insanları yargılamam. Denemiş, olmamış. İçinde ukde olarak kalmamış olur işte.

*Bir videonun başlığında denk geldim: Psikolojik özgürleşmenin ilk adımı olarak: Sevilmeme cesareti diyordu. Vuu, çok çarpıcı. Resmen gemileri yakmak.

*Şuna da karşıyım: Bir insan devamlı iyi hissedemez. İnsanın ruhuna ters bu durum. İnsan üzülür, stres yapar, yeri gelir ağlar.

Yıllar sonra bir gece yarısı yine...

Gece yarısına on var. Soğuk bir gazoz içtim. Bu sıcak yaz gününde iyi gitti. Sokaklar sessizliğe gömülmüş halde. Gecelerin en sevdiğim yanı da bu: Sessizlik. Bu sessizliği bozanlar ise, köpeklerin havlama sesleri. O da gecenin şanındandır. Olmazsa olmazı. Bundan yıllar önceydi. Bilecik’te yine bir gece yarısı. TRT Müzik miydi yoksa TRT 2 mi ne? Ama aklımda TRT kanalı olarak kalmış. Manga’nın, Cevapsız Sorular şarkısını dinliyordum. Bir yandan da dışarıyı izliyordum. Sokağı, evleri. Gelecekte beni nelerin beklediğini merak ediyordum. Ve yıllar sonra gene bir gece yarısı. Ama bu sefer blog yazısı ile kayıt altına alıyorum bu geceyi. O zamanlar blog yoktu hayatımda. Ve yine gelecekte beni nelerin beklediğini merak ediyorum.

Sıcak, varyemez ve ihanet...

Kütüphaneye gittim. Kafama göre bir kitap bulamadım. Hava çok fena sıcaktı. A101’e girdim. Hem bir şeyler aldım hem de biraz serinledim. Sonra da evin yolunu tuttum. Artık yaz sezonu. Televizyonlarda bir şey yok. Now’da, Sil Baştan Kaynanam diye bir Türk filmi vardı. Onu izledik. Hiçbir şey yokken izledik işte. Sonra Kemal Sunal’ın Varyemez adındaki filmine denk geldik. Kemal Sunal’ın efsane filmlerinden biridir. Biraz onu izledim. Sonra. Sonra gece 23.30 oldu zaten. Siyaset desen her zaman ki gibi karışık. Zaten Türkiye’de siyaset demek kaos demek. Ekrem İmamoğlu, ihanete uğradığını söylüyor. İhanet eden kim? Kemal Kılıçdaroğlu. CHP, karışık yani. Bol su içmeyi unutmayın ve zorunlu olmadıkça öğlen sıcağında dışarı çıkmayın. Görüşürüz.

Sokak kedilerini mamaya alıştırmanın zararı...

*İnstagram’da bir paylaşıma denk geldim. “Kediler bedavadan mama yemeye alıştılar. Hiç fare, yılan falan avlamaz oldular. Bu da sistemi bozdu. Kedilerin biraz aç kalmaları ve avcılık yapmaları lazım” diyordu. İlk defa böyle bir şey duydum. Ama çok mantıklı. Kediler de prenses oldular diyor yani.

*İnstagram’a, retweet özelliği geldi. Hemen denedim birkaç tane. Ama herkesin göreceği ortak bir alana düşmüyor. Sadece kendi ana sayfana, retweet diye ayrı bir sekme yapmışlar. Oraya düşüyor. Yani, bakalım neleri retweet yapmış diye merak ettiğiniz kişinin profiline girmeniz lazım. Şimdilik pek kullanışlı bir şey gibi gelmedi bana.

*Son dönemde YouTube videolarında devamlı gördüğüm konu: Erkekler prenses oldu.

*Önemli olan çok kitap bitirmek değil. Önemli olan günde 50 sayfa kitap okumak.

*Fatih Altaylı, hapishaneye girdi ama yazdığı Silivri mektupları ile YouTube kanalı aynı şekilde yoluna devam ediyor.

*Beyhan Budak, Özlem Gürses’in YouTube kanalına konuk oldu. Kişisel gelişim adına güzel bir sohbet oldu. İzlemenizi tavsiye ederim.

 

Fatih Altaylı'nın boş koltuk videosuna rekor izlenme...

Fatih Altaylı tutuklanıp hapise konduktan sonra YouTube kanalında yayınlanan videosunda sadece boş koltuğu vardı. İşte o boş koltuklu video rekor izlenmeye gidiyor. Şu ana kadar 1,2 milyon kişi tarafından izlendi. Videonun adı: Fatih Altaylı yorumlayamıyor.

HİÇ KONUŞMADIĞI VE SADECE YÜRÜDÜĞÜ VİDEO…

Bu video bana Cüneyt Özdemir’in hiç konuşmadan yürüdüğü ve çok izlenen videosunu hatırlattı. Bu arada Cüneyt Özdemir demişken. Bugün YouTube kanalındaki videosunu izledim. Fatih Altaylı’nın tutuklanması hakkındaki yorumunu merak ettim.

İSMİNİ BİLDİĞİNİZ YAZARLAR DA BUNU YAŞAMIŞ…

İktidarlar tarafından hapise atılan, sürgüne gönderilen yazarları, gazeteciler, şairlerden bahsetti. Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Can Yücel, Sabahattin Ali gibi yazarlar. Yazdıkları oyunlar, kitaplar, yazılar nedeniyle hapise atılmışlar. Bu bir kültür haline gelmiş. İktidarı eleştirdiğinde kendini hapiste buluyorsun işin özü.

Patron Mutlu Son İstiyor filminden Kim Milyoner Olmak İster'e...

Star’da, Patron Mutlu Son İstiyor filmi vardı. Tolga Çevik ve Ezgi Mola’nın başrollerini oynadığı. Biraz onu izledik. Seviyorum bu filmi. Ne zaman denk gelsem izlerim o yüzden.

SENARYO, YILMAZ ERDOĞAN’A AİTMİŞ…

Bu arada filmin senaryosunu Yılmaz Erdoğan yazmış, yeni öğrendim. Aslında Star’ı, Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’nin tekrarı vardır diye açtım ama baktım bu film çıktı. Beğendiğim bir film olduğu için bu filmin yayınlandığını görmek hoşuma gitti ve izlemeye devam ettim.

İKİ HAFTADIR PLÜTON…

Sonra Atv’ye geçtik. Kim Milyoner Olmak İster’e. Geçen hafta da Plüton ile ilgili soru çıkmıştı, bu hafta da. Sunucu olarak Oktay Kaynarca’ya da alıştık be. İlk başlarda hiç olmaz diyordum ama zamanla o da oturdu yerine.

Nihal Candan hayatını kaybetti...

Sosyal medya fenomeni Nihal Candan, anoreksiya hastalığı nedeniyle 30 yaşında hayatını kaybetti. Kilo almamak uğruna yemek yemeği bıraktı ve sonuç. Çok yazık. Daha gençliğinin baharındaydı.

TEŞEKKÜRLER ÖZGÜR ÖZEL’E…

Özgür Özel, Ferdi Zeyrek’in kızını üniversite sınavı için okula götürmüş. Babasının yerini elbette tutmaz. Ama destek, destektir.

BEKLENEN SON…

Fatih Altaylı gözaltına alınmış. Olacağı buydu. Çok fena, sert eleştiriyordu. Ortamı biliyorsun be Fatih. Yorumlarını biraz ona göre yapsana.

PEK SAADET GÖREMEDİM…

Atv’de yeni başlayan Aile Saadeti dizisini biraz izledim ama ısınamadım. Ama Zerrin Sümer’i gördüğüme sevindim. Uzun zamandır bir dizide görmüyordum kendisini.

HAYAT DEVAM EDİYOR…

Birinin bu çocuklara, üniversite sınavını kaybetmenin hayatın sonu olmadığını ve hayatın bir şekilde devam ettiğini anlatmalı. Bir şekilde bir yerlere giriyor ve çalışıyorsunuz. Diyeceksiniz ki çalışma şartları. Ülkede çalışma şartı şurtu kalmadı ki zaten. Neyse konu uzun. Demek istediğimi anladınız siz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Pasif gelir lazım pasif gelir...

Bu devirde sadece maaşa bağlı kalmadan başka gelir kaynakları oluşturmak lazım. Pasif gelir mesela. Bunun üzerine bir dünya video var YouTube’da. Bunun üzerine düşünelim derim.

KİMSEYE BAĞIMLI OLMA…

Bir tane kişisel gelişim sözünde kimseye bağımlı olmamak öneriliyordu. O zaman hiç hayal kırıklığına uğramazmışız. Ya evet, çok kişisel ve bencil bir dünyada yaşıyoruz ama bu yapılabilir mi, bilemedim.

BİR İDDİA DA OLSA…

Fatih Altaylı yüzünden işsiz kaldığını söyleyen bir gazeteciye denk geldim. Tabi tek taraflı dinleyip hemen suçlayamam Fatih Altaylı’yı. Ama insan içinden ister istemez, “Bu kadının söyledikleri doğruysa hiç yakıştıramadım kendisine” diyor.

VANTROLOG…

Yetenek Sizsiniz Türkiye’ye bir vantrolog katıldı ve bir kuklayı konuşturdu. Sanki adam konuşmuyormuş gibiydi. Harika bir şey ya.

İnsanlığın şeytani projeleri...

İnsan, şeytandan daha aşağı bir varlık olabilir mi? Olabilir.

İNSANLIĞI BİTİRME PROJESİ…

Mesela GDO’lu ürünler. Bu GDO’lu ürünleri kullananlar kısır oluyor. Düşünsenize, sadece GDO’u ürünleri kullanmak zorunda kaldığınızı ve kısır olduğunuzu. Resmen dünyadaki insanlığı bitirme projesi bu. Nasıl bir projeyse? Nasıl bir şeytani plansa.

TÜM İNEKLERİ ORTADAN KALDIRMA PROJESİ…

Ee neymiş? İneklerin osurukları dünyaya zararlıymış. Ne yapacağız o zaman? Tüm inekleri ortadan kaldıracağız. Yapay et üreteceğiz. Böyle bir şey olabilir mi? Şu dünyada her hayvanın bir görevi ve bir yeri vardır. Hiçbir hayvan boşa değildir. Hele ki inekler. Bu nasıl bir kafa yapısıdır?  Daha ne şeytani planlar duyacağız bakalım? Ne günlere kaldık.

Olan çocuklara oluyor...

Selçuk Tepeli için Now’dan kovuldu dediler yalan çıktı. Adam, “Görevimizin başındayız” diye açıklama yaptı sosyal medyadan. Kim çıkarıyor bu yalan haberleri kardeşim.

OSİMHEN BİLMECESİ…

Galatasaray’da, Osimhen kalacak mı, gidecek mi? Resmen yılan hikayesine döndü ya. Şu belirsizlik insanı çok yoruyor gerçekten.

OLAN ÇOCUKLARA OLUYOR…

Deniz Çakır, “Anne ve babamın kavgalarında hakem olurdum” demiş. O da çok zor bir çocukluk geçirmiş. Sorunlu ilişkilerde en çok çocuklara üzülüyorum ya. Küçücük yüreklerinde kim bilir ne izler bırakıyordur o kavgalar?

YENİ BİR KARAR…

Barış Yurduseven, YouTube spor kanallarında çalışmazdı. Ama artık bu kuralını bozmuş ve Sports Digitale kanalında çalışmaya başlamış. Hayırlısı olsun kendisi için.

Dünya da karışık, biz de...

Günlerden çarşamba. Haftayı yarıladık yine. Günler geçiyor bir bir. Peki bize kar kalan ne bu dünyada? Bu dediğimi bir düşünün derim.

SONUNDA BEKLENEN SAVAŞ BAŞLADI…

Dünya gündemine bakarsak çarşı karıştı. İran- İsrail savaşı var. Daha yeni başladı. Bakalım ne zaman son bulacak? Biz insanlık olarak savaşmadan duramıyoruz abi.

ÖZDAĞ DIŞARIDA, İMAMOĞLU HALA İÇERİDE…

Ülke içinde ise Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ serbest bırakıldı. Ama davası devam edecekmiş. Yeniden cezaevine girebilir yani. Ekrem İmamoğlu hala içeride. Çıkıp çıkmayacağı belli değil.

AYAĞA DÜŞEN EĞLENCE SEKTÖRÜ…

Tatil beldelerinden şov adı altında saçma sapan gösteriler yapan otel görevlilerinin görüntüleri geliyor. Bu şovlar nedeniyle bazı oteller kapatılmış. Her şey ayağa düştü resmen, eğlencelerimiz bile.

 

Ülke olarak çözmemiz gereken en büyük sorun...

Bir ülkede yaşayanları mutsuz eden en büyük şeylerden biri nedir? Gelecekten bir beklentilerinin olmamasıdır. Geleceğe dair umutlarının olmamasıdır. İşte ülke olarak bizim çözmemiz gereken sorun bu. Ekonomik krizler her zaman olabilir. Ama yine de gelecekten umutlu olabilir insanlar. Ama biz umutlu değiliz işte. Dünya desen karışık. Her zaman ki gibi. Son patlayan savaş, İsrail- İran savaşı. Bu da devam eden savaşlar arasına eklenecek mi bakalım? Yıllarca devam eden savaşlar var. İnsanlar olarak paylaşamadığımız nedir? En fazla 80-90 yıl yaşayıp gideceğiz buradan. Niye yaşamı kendimize zehir ediyoruz? Bu yazdığım yazı, yıllar sonra da geçerliliğini koruyacak? İnsanlık ders almayacak çünkü. Kıyamete kadar böyle gider bu düzen.

İnstagram'a, retweet özelliği geliyor...

İnstagram, kullanıcıların başka hesapların gönderilerini kendi profillerinde yeniden paylaşmasını sağlayacak repost özelliğini test ediyormuş. İnstagram’da, X gibi olacak yani. Ben X’te de beğendiğim şeyleri retweet yapıyorum zaten. İnstagram’a bu özellik gelirse burada da yaparım. Ama önce bir bakarım nasıl oluyor? Nasıl yapacaklar? Eğer hoşuma giderse paylaşmaya devam ederim. Peki ya siz ne düşünüyorsunuz bununla ilgili?

Selçuk Tepeli, Now'dan gönderildi mi?

Selçuk Tepeli’nin, özel hayat düzensizliği nedeniyle Now’daki görevine son verildiği iddiası var. Bu adamın ne özel hayat düzensizliği olabilir ki? Kendi halinde, işinde gücünde, tarımla uğraşan bir adam. Kanal açıklamaz belki ama işin aslını Selçuk Tepeli açıklar. Yine iddiaya göre cuma günü son kez ana haber bültenini sunacakmış. Yaşanan bu gelişmeden sonra Selçuk Tepeli’nin, İnstagram hesabına baktım ama herhangi bir açıklama göremedim. Ama şu da var ki, ayrılacaksa bile ayrılık açıklamasını sosyal medyadan yapmaz. Ana haber bülteninde söyler ayrılacağını. Eğer iddia doğruysa üzülürüm. Çünkü severim kendisini ve ne diyecek diye yorumlarını dinlerim. Bakalım bu akşam bir açıklama yapacak mı ana haber bülteninde?

1 milyonun faiz getirisiyle çalışmadan yaşama hayali...

Herkesin aklında 1 milyon para bulup, bu parayı faize yatırıp, faiziyle geçinmek var. İnsanlar çalışmaktan o kadar bıktılar ki. Artık herkes kimseye muhtaç olmadan, çalışmadan yaşamanın derdinde. İşte son dönemlerde popüler olan yöntem de bu yöntem. Bu akşam bir arkadaşla konuştum. O da 5 milyondan bahsediyor. Bilmem aylık getirisi şu kadar falan yapıyor diyor. Millet kafayı bununla bozmuş. Çalışmadan geçinmenin yolu olarak herkes bunu görüyor. Ama bu işleri anlayan bir arkadaşa sordum. Sadece faiz getirisiyle yaşayamazsın diyor. Tamam paranı faize yatır, aylık gelen rakamın bir kısmıyla da yatırım yapmaya devam et, işte o zaman bir anlamı olur diyor. Elinde para olan ve bu yöntemi uygulayacak olanlara duyurulur.

Whatsapp'da artık reklam gösterilecekmiş...

Whatsapp’ın durum bölümünde yakında reklamlar gösterilmeye başlanacakmış. Reklamlardan taciz edilmediğimiz bir Whatsapp kalmıştı. Onda da reklam yayınlayın, siz de biz de rahat edelim. Ya tamam, reklam olsun. Ama rahatsız edecek düzeyde olmasın. Durum bölümündeki reklamlar nasıl olacak bakalım? Bizi çileden çıkartacak şekilde olmasın da. Bazı haber sitelerine giriyorsun. Girdiğine, gireceğine pişman ediyor seni site. Alt tarafı bir haber okuyacağım yüz yerden reklam fışkırıyor. Reklamları kapatmaktan bir hal oluyorum. Sonra başlarım haberine deyip birden kapatıyorum siteyi. Whatsapp da böyle olacağını sanmıyorum. Ama her halükarda kötü haber. Bir kere reklam girdi mi artık yavaş yavaş her yere reklam koyarlar. Hadi reklamları geçin de. Ya gün gelir Whatsapp paralı olursa?

Yetenek Sizsiniz de benim için sürpriz jüri üyesi Hande Yener oldu...

Now’da, Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin ilk bölümü bu akşam yayınlanacak. İkinci bölümü de yarın akşam. Her pazartesi ve salı akşamı yeni bölümleri yayınlanacak. Acun olmadan Yetenek Sizsiniz Türkiye nasıl olacak bakalım? Bu arada yeni yayın dönemine sarkmaz herhalde. Yaz ayında final yaparlar diye düşünüyorum. Eğer tutarsa yeni sezonda yeniden başlatabilirler. Jüride 3 kadın ve 1 erkek var. Sanki 2 kadın, 2 erkek olsa daha iyi olurdu gibi. Jüride bana en fazla sürpriz olan isim Hande Yener’di. Onun da perfomansını ve yorumlarını merak ediyorum. Hande Yener için de farklı bir deneyim olacak. O zaman ilk bölümü izleyelim ve görelim. Program başlasın o zaman.

Mert Başaran'dan yeni bir program fikri...

Mert Başaran kendi YouTube kanalında teknik direktör Yılmaz Vural’ı konuk etmiş ve yatırım hakkında konuşmuş. Güzel program fikri bak. Bu arada Yılmaz Vural, yatırım konusundaki en büyük pişmanlığını da açıklamış. Sanırım ülkemizde herkesin yatırım konusunda bir pişmanlığı vardır. Mert Başaran’ı da tebrik etmek lazım. Kanalında sadece yatırım üzerinde konuşmayıp, ünlü konuklarla program yapıp, yatırım üzerine konuşmak, kanalının büyümesine de imkan tanıyacaktır. Yani, bu da iyi bir yatırım demek.

 

Çift Kişilik Oda, kanalların fikrini değiştirebilecek mi?

Geçen sene hiçbir kanal yaz ayında yeni bir dizi başlatmamıştı. Bu sene ise Now bu kuralı bozdu. Çift Kişilik Oda adında bir dizi başlattı ve reytingleri de iyi gidiyor. Reytingleri iyi gittiği için diğer kanallarda yaz ayında romantik komedi yapma yarışına girerler mi acaba geçen senelerde olduğu gibi? Bekleyelim görelim o zaman.

 

Kıvanç Tatlıtuğ imaj değiştirdi. Yeni Organize İşler filmi mi geliyor?

Kıvanç Tatlıtuğ imajını değiştirmiş. Bu imaj değişikliğinin sebebi olarak yeni Organize İşler filmi gösteriliyormuş. Tabi bu iddia daha doğrulanmadı. Eğer doğruysa Yılmaz Erdoğan sadece İnci Taneleri dizisi ile uğraşmıyormuş. Kafasında yeni bir Organize İşler filmi döndürüp duruyormuş demek. Her zaman yeni filmler, yeni heyecanlar demektir. Bu arada film platformda mı yoksa sinema da mı yayınlanacak acaba?

Selçuk Şirin'den yeni kitap: Yetişin Babalar...

Selçuk Şirin’in yeni kitabı Yetişin Babalar çıktı. Doğumdan ergenliğe uzanan bir babalık rehberi bu kitap. Bilimi, yaşamla birleştiriyor. Ben bir baba değilim ama bu kitabı yine de okumak isterim. Çünkü Selçuk Şirin’in olaylara olan gerçekçi bakışı beni her zaman etkilemiştir. Nasıl iyi bir baba olacağını öğrenmek isteyenlerin başvuracağı kitaplardan biri olur diye düşünüyorum.

Cemil Meriç'in, kitaplar hakkında söylediği harika bir söz...

İnstagram’da dolaşırken Cemil Meriç’in kitaplar hakkında söylediği harika bir söze denk geldim. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Diyor ki Cemil Meriç, “Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları, sokaktakilerden daha çok sevdim.” Tam bir kitap ve okuma aşığı kendisi. Bu yüzden çok saygı duyuyorum kendisine. İnsan bir şeye böyle tutku duyunca başkalarına da ilham oluyor doğal olarak.

Özgü Namal, Kıskanmak dizisinde...

Uzun bir aradan sonra Kızıl Goncalar ile dizi dünyasına geri dönen Özgü Namal, Kızıl Goncalar’ın bitmesinin ardından yeni bir diziyle ekranlarda olacak. Gelecek sezon Now’da başlayacak olan Kıskanmak dizisinde Selahattin Paşalı ile oynayacak.  Nahid Sırrı Örik’in, Kıskanmak adlı kitabından uyarlanacakmış. Kitabın konusu bir baktım da. Dizi olarak tutacak bir konusu yok gibi geldi bana.

Mehmet Demirkol artık gözlüklü...

Mehmet Demirkol, sezonun sonlarına doğru Karşı Karşıya programında gözlük kullanmaya başlamıştı. Az önce baktım. Demirkol’un Galaxy Rehberi programında gözlüklü gördüm. Artık tamamen gözlük kullanmaya başlamış. İlk etapta insan bir yadırgıyor tabi. Zamanla alışacağız. Acaba Galatasaray’ın Loray Sane transferi hakkında ne düşünüyor ki? Arkadaş şu adamı bir konuk edin de sorun. Değil mi ya?

Acun, "Ya ben, ya Mourinho" demiş...

Eğer iddialar doğruysa Acun Ilıcalı, “Mourinho ile başarı geleceğine inanmıyorum. Ya Mourinho, ya ben” demiş. Ali Koç, Mourinho demiş. Eğer gerçekten Acun böyle bir şey dediyse helal olsun. Alkışlıyorum kendisini. Evet, bu ya. İnsan kendi fikrini söylemeli. Baktı ki kabul görmüyor, istifa etmeli. Acun doğrusunu yapmıştır.

SEVİLEN ADAMDAN NERELERE GELDİ OLAY…

Acun, bu yöneticilik işine başladığında sevinmiştim. Futbol dünyasına pozitif bir hava getireceğini düşünmüştüm. Antipatik Fenerbahçe’yi sevilen bir takım haline dönüştürecek diye umut etmiştim. Fenerbahçe’yi sevimli hale getirmeyi bırak, kendinden soğuttu. Herkesi sevdiği Acun’dan, antipatik hale gelen Acun’a geçildi. Yani bu ilişkide kaybeden sadece Fenerbahçe değil, Acun Ilıcalı da oldu.  

Katlanabilir telefon peşinde koşmayı bırak İphone...

İphone, yakında katlanabilir telefonunu piyasaya çıkaracakmış.

Katlanabilir telefon olarak İphone’u hiç düşünemiyorum. Moda diye illa katlanabilir telefon çıkarmak zorunda mısın abi? Sen çıkarma.

Sen böyle devam et. Sen İphone’sun, büyük düşün.

Senin daha başka şeylere odaklanman lazım. “İphone’un yeni özelliğini gördün mü? Harika” demeli insanlar.

Bunun peşinde koşman lazım. Bırak sen katlanmayı.

DEVAMLI DÜŞEN TELEFON FİYATI…

Geçen bir yakınımıza telefon almaya gittik.

Ne markalar var. İsmini ilk defa duyduğum markalar bunlar.

Çevremdekilere dikkat ettim de, özellikle gençler bu android telefonları kullanıyorlar.

Mağazada telefonları incelerken istediğimiz telefonun fiyatı bin lira düştü.

Borsa mı bu nedir? Devamlı fiyatı düşüyor.

Bizim için iyi oldu tabi. Daha ucuza aldık telefonu.

Yapay zeka sokak röportajları küfürlü yapılması komik mi?

Yapay zeka sokak röportajları küfürlü olarak yapılıyor. Anlamıyorum ki işin içine niye küfür katıyorsunuz? Komik mi olduğunuzu zannediyorsunuz?

YAŞLI İNSANLARA KÜFÜR ETTİRMEK…

Yaşlı amcalar, yaşlı teyzeler küfür ediyor. İğrençsiniz ya. Nedir bu küfür merakınız? Bazı röportajlarda, röportajı yapan haberci de gülüyor. Haberci bir de kadın.

GERÇEK DEĞİL AMA…

“Abicim sen neyin kafasını yaşıyorsun? Yapay zeka bu yapay zeka” diyenler çıkabilir. Biliyorum yapay zeka, biliyorum gerçek değil. Ama buna rağmen insan tiksiniyor.

YAPAY ZEKAYA KÜFÜR ÖĞRETMEK…

Nasıl ki yabancıları ilk olarak küfür öğretiyorsak bunda da öyle olmuş. Yapay zekaya ilk olarak küfür öğretmişiz. İşin bir yanı bu.

NE TEPKİ VERELİM?

Diğer yanı da: Röportajlar çok gerçekçi. Ayıramıyorsun gerçeğinden. Bizim için iyi bir şey mi, kötü bir şey mi, ne düşünceğimi bilemedim. Her zaman ki gibi zaman gösterecek.   

Elon Musk'a, parti kur oy verelim diyenlerin oranı yüzde 80...

Elon Musk, Trump ile dünyanın gözü önünde laf atışmalarından sonra kendi platformu X’de anket yaptı.

YENİ PARTİ ANKETİ…

Ankette, “Amerika’da gerçekten ortadaki %80’i temsil eden yeni bir siyasi parti kurmanın zamanı gelmedi mi?” diye sordu. Ankete katılanların yüzde 80’i, “Evet” dedi. Elon Musk’ın kuracağı partinin adı da, Amerikan Partisi olacakmış.

AMERİKA BAŞKANI OLMAYI DÜŞÜNÜYOR…

Siyasete girdikten sonra dünya genelinde çok tepki almıştı Elon. Bu tepkilerden sonra Trump ile yolları ayırdığını düşünmüştüm ama anlaşılan Elon, siyasetin daha da içine girmeye hatta Amerikan Başkanı olmayı düşünüyor.

UÇUK KAÇIK PROJELERİNDİR SENİ VAR EDEN…

Siyaset uğruna bunca yıldır uğraştığı ve bir yerlere getirdiği projeleri hüsranla sonuçlanabilir. Farkında değil. Elon Musk’ı, Elon Musk yapan uçuk kaçık projeleridir, siyasete olan ilgisi değil.

Aybüke Pusat'ın yeni dizisi...

Aybüke Pusat’ın yeni dizisi belli oldu.

Boykot paylaşımı nedeniyle TRT 1’deki Teşkilat dizisinden çıkartılan Aybüke Pusat yeni bir dizi ile oyunculuk kariyerine devam ediyor.

Now’da yayınlanacak Halef dizisi ile ekranlara dönecek olan Pusat’ın, yeni karakterinin adı Melek’miş. Başrollerinde Pusat’ın dışında İlhan Şen ve Biran Damla Yılmaz var.

Dizi Şanlıurfa’da çekilecekmiş. Bir aşk hikayesi. Şanlıurfa deyince hemen aklıma Uzak Şehir dizisi geldi.

Uzak Şehir tuttu ya. Diziler yine o taraflara kaymaya başladı. Ucundan kulağından illa Uzak Şehir’e benzeyecek bir dünya dizi çıkacak şimdi.

Bazen  de ucundan kulağından olmuyor neredeyse birebir aynısını çekiyorlar tutan dizinin. Bu dizi de onlardan biri mi olacak göreceğiz.