“Mutluluğun
resmini çizebilir misin Abidin?” demiş ya bir şiirinde Nazım Hikmet. İşte o
soruyu sorduğu Abidin Dino’yu izledim bu akşam. Fransa’da ırkçılığı protesto
gösterisinde anlık olarak o ortamı çiziyor. Hem de dakikalar içerisinde. Sanat başka
bir şey. “Oradaki duyguyu yansıtmam lazım resme. Resmin güzel olup olmadığı
ikinci planda kalır” diyor.
Benim de böyle bir yeteneğim olsun isterdim. Kaç defa
yazmışımdır yazılarımda bunu. Ressam olmak isterdim. Ya da bir şair. Hep böyle
anlarda düşünürüm. “Yetenek doğuştan gelir. Sonradan kazanılmaz” derim. Öteki türlüsü
biraz insanın kendini avutması gibi geliyor bana. Bu yazma atölyeleri falan da
sanki bu duygularımızı sömürüyorlar gibime geliyor bu yüzden.
DÜNYA
MENFAATLERİ SİZİN OLSUN BANA HUZURU VERİN…
Ben
asosyal bir insanım. Genelde evde takılmayı severim. Evciyim ben evci. Saatlerce
vakit geçirebilirim evde. O kadar yapacak çok şeyim var ki. Gün geldi çalışmaya
başladım. İnsanların içine girmeye başladım. İnsanlarla birebir temasta
bulunmaya başladım. Ve insanları tanıdıkça gördüm ki bugüne kadar hiç zararda
değilmişim. Sadece birkaç dost tanımama vesile oldu bu sosyallik.
İnsanların
içine girdikçe iki yüzlülüklerini gördüm. Menfaatleri uğruna neler yaptıklarını
gördüm. İnsanların bu hırsı da yordu beni. Bağıra bağıra demek istiyorum ki
onlara, “Ne kadar hırs ettiniz şeyler varsa- makam/mevki, para- hepsi sizin
olsun. Bana sadece huzurumu verin”. İnsanlardan kaçmak istiyorum. Ne halleri
varsa görsünler. Ama ne mümkün. Mecburen çıkarları için neler yaptıklarına
tanık olmaya devam edeceğim.
HERKES
HERKESE BİR ŞEYLER SATMA PEŞİNDE…
Youtuberlar
videolarının arasına reklam alırlar. Reklamını aldıkları ürünlerini bize satma
derdindedirler. İnstagram’da takip ettiğin popüler hesaplar hikaye aralarında reklam
verirler. Onlar da bize bir şeyler satma derdindedirler. Bir hesap ya da kanal
az biraz popüler olmaya görsün. Hemen bize bir şeyler satma derdine düşer. Tüketiciler
olarak bir reklam saldırısı altındayız.
İnternette adım attığımız her yere
reklamlar da peşimizden geliyor. Ortalık reklamlardan geçilmiyor. Reklamların bu
kadar gözümüze gözümüze sokulması doğru mu? Bloğuma giren bir kişi aynı benim
düşündüğüm gibi bu şekilde düşünmesin diye okuru sıkmayacak şekilde
yerleştiriyorum reklamları. Umarım bloğumda reklamlardan rahatsız olanlar
yoktur. Okuma keyiflerini bozmuyordur reklamlar.
Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/Ae2VSuCqK7Y
Mehmet Akif Ersoy boşa dememiş. Artık iki yüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.
YanıtlaSilNe de güzel söylemiş üstad.
SilYetenek aslında doğuştan geliyor ama kendimizi geliştirmek diye de bir şey var. Huzur çok önemli, marifet sosyal yaşamın içinde huzurlu olmakta...
YanıtlaSilKendini geliştirme olayına katılıyorum Duo. Sosyal yaşamın içinde huzurlu olabilene ne mutlu.
Silİnternet reklamları çok fazla karşımıza çıkar oldu, özellikle insatgarmda akışta çok sık oluyor.
YanıtlaSilYeteneğin bende doğuştan geldiğine inanırım. Hiç eğitim almamış insanlar şahane eserler ortaya koyabiliyor ,bu nasıl olabilir ki başka.
Sosyallik son zamanların kavramı.Ne çok sosyal ne çok asosyal olmaktan yanayım.
İnstagram'da reklamdan geçilmiyor. Sende benim gibisin Mehtap. Yetenek doğuştan gelircilerden. Her şeyin azı karar çoğu zarar, haklısın.
Silben de ressam olmayı çok isterdim..hiç yeteneğim yok ama ölmeden önce yapılacaklar listemin başında olduğu için geçen ay resim kursuna başladım renklerle haşır neşir olmak tam bir terapi oluyor insana...
YanıtlaSilSenin adına çok sevindim. Bizi de bilgilendir blogda :)
SilSanat.. Sanatçılar arasında yaşıyorum da, hep sorarım sence yetenek doğuştan mı sonradan emek verilerek mi kazanılır diye. Sanatçıların tamamı bana %10'u geçmez doğuştan kısmı dedi, o oranı aşıran olmadı, çoğu çok daha altında bir rakamdan bahsediyor. Eşimle dün konuşuyorduk bu konuyu ve eşim hayır tamamen yanılıyorsun; olay tamamen %40 yaratılan eserin bir felsefesinin yani anlamının olması, %40 işe yararlık yani ister sosyal toplumsal anlamda işe yarasın ister mekanik anlamda ama eserin işe yaraması lazım, %20 ise estetik, güzellik dedi.. Bu çok ilgimi çekti ben de bloğumda ele almak için fırsat kolluyorum açıkcası... Çok ilginç.
YanıtlaSilEminim yine çok güzel yazacaksın. Merakla bekliyorum yazını.
SilGenel olarak bloglarda ki reklam olayını sevmiyorum :) zira ister istemez ,reklam alanı içinde olmayan bir üründen bahsetse bile acaba? diye yaklaşıyorum. Öte yandan sanal alemin gerçekliği gibi bir hal aldı bu durum,.olmasaydı,iyiydi bence:)
YanıtlaSilReklam olsun ama abartıya kaçılması diye düşünüyorum bende. Evet, kocaman bir gerçeklik :)
Sildoğuştan gelenler yetenekler var tabi ki ama sonradan da kendini geliştirebilen bir çok yetenek var
YanıtlaSilYetenek varsa bence üstüne kat çıkılabilir yoksa bir şey olmaz. Tabi bence. Görüşünüze saygım büyük.
Sil“Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?
YanıtlaSilDÜNYA MENFAATLERİ SİZİN OLSUN BANA HUZURU VERİN…
Aynen kardeşim.
Silgeniş yelpazeli bir paylaşım olmuş. öncelikle yetenek doğuştan gelir ama yetersiz kalır diye düşünüyorum çalışıp onu ortaya çıkartmak lazım. insanlardan kaçmaya gelince bende aynı düşünüyorum keşke işimizi evden yönetebilsek de boş insanlarla vakit geçirmesek ve reklamlar evet bazen resmen insanı soğutacak derece de abartıyorlar
YanıtlaSilÜstüne gidilmezse bence de o yetenek körelir. Keşke evden çalışabilsek ahh. Her sayfaya tıkladığında önüne reklam geliyor. Koşarak uzaklaşmak istiyorum o siteden o anda.
SilSonradan kazanılan yetenekleri görmezden gelmek olmaz. Önemli olan insanın içindeki kıvılcımı ateşleyebilmesi, büyütebilmesi. Ben de kendi kendime vakit geçirmeyi severim. İnsan tuhaf bir varlık. Can sıkmak konusunda üstüne yok.
YanıtlaSilYoutube, instagram gibi sosyal paylaşım platformlarından beklenti para kazanmak üzerine. Çoğu kişi kolay yoldan nasıl para kazanırız derdinde. Ben blogun her yerinden fırlayan reklamlar olunca blog yazısına odaklanamıyorum. Senelerdir adense var bende. Uzunca bir süre kapalıydı. Şimdi actım fakat yine fazla reklam yerleştiriyor gibime geliyor. Sanırım yine reklam görünürlüğünü kapatacağım.
Sonradan yazar olunabilir mi mesela tereddütlerim var. İnternet demek yırtmakla eş anlamlı hale geldi. Bence sitende okuyanı sıkmıyorsa kalsın derim.
SilEvet olunabilir. Yazarlık da gelişen bir yetenek. Mesela Sabahattin Ali ilk yazdığı hikayeleri hiç beğenmiyormuş. Çünkü zamanla gelişmiş. Kendi tarzını bulmuş ve eski yazdıkları ona sığ gelmiş.
SilBunu duymak çok güzel Bir Tutam Karınca.
Sil