Powered By Blogger

28 Şubat 2022 Pazartesi

Mars'ta çiçeğe benzer bir cisim tespit edildi...

      Mars’ın yüzeyinde çiçeğe benzer bir cisim görüntülenmiş. Çiçeği ya da bir bitkiyi andırıyor.

     Yapılan araştırmalarda bu nesnenin mineral oluşumu olduğu tespit edilmiş ve “Karaçalı Tuzu” adı verilmiş.

     Bu arada yeni geliştirilen teknolojilerle beraber 45 günde Mars’a gidilebilecekmiş. 45 gün yine de çok be kardeşim.

     45 gün, bir uzay gemisinin içinde ne yapar insan? Depresyona girer, panik atak geçirir.

     İnsana göre değil bu yolculuklar.

JAMES WEBB’TEN YILDIZ FOTOĞRAFI…

     James Webb Uzay Teleskopu’undan bir yıldız fotoğrafı gelmiş. Uzayın derinliklerine gönderilen teleskopun altın aynalarını hizalama çalışmaları sürüyor.

     Bu çalışmaların nasıl gittiğine dair teleskoptan gelen yıldız fotoğrafı her şeyin yolunda olduğunu göstermiş.

     Bu teleskop neden önemli? Bu teleskop sayesinde evrenin sırlarını çözmeyi hedefliyoruz insanlık olarak.    

27 Şubat 2022 Pazar

Zamlara gerekçe: Savaş...

     Savaş var diye de bazılarına fırsat çıkıyor. Zamlara tepki gösterdiğinizde hemen, “Savaş var kardeşim savaş” diye cevap vereceklerdir size.

DÖNEMEÇ ÇOKTAN BİTTİ…

     Konya’da, İklim Şurası düzenlenmiş, “İnsanlık olarak son dönemeçteyiz” denmiş. Dönemeç falan kalmadı. Freni patlamış ve son hızla uçuruma giden bir araba gibi insanlık. Kimsenin de umurunda değil. Laf ola beri gele diye konuşuyor işte herkes. Koşa koşa kıyamete gidiyoruz.

RUSYA’DA TWİTTER YOK…

     Rusya’da, Twitter’a erişilemiyormuş. Acaba savaştan dolayı Twitter’ın kendisi mi böyle bir şey yaptı diye baktım ama değilmiş. Rusya’nın kendisi erişime engellemiş.

İNSANI YARDIM VE YİNE HALUK LEVENT…

     Haluk Levent ve AHBAP, yine iş başında. Ukrayna’ya insani yardım kararı almışlar ve bu kapsamda 5 tır, iki-üç gün içinde yola çıkacakmış.

 

Ofislerinize benim fotoğrafımı asmayın...

     Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin bir konuşması dönüyor sosyal medyada. Konuşmasında, “Ofislerinize benim fotoğrafımı asmayın. Çocuklarınızın fotoğrafı olsun. Her kararınızda onların fotoğrafına bakın” diyor. Adam, iyi konuşmuş be kardeşim.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI DİYEREK PUTİN’İ KORKUTACAĞINI MI ZANNEDİYORSUN BİDEN?

     ABD Başkanı Joe Biden, kendisinden beklenmeyen bir açıklama yapmış. Ben beklemiyordum en azından. Şu anki yaptırımların dışındaki alternatif yaptırım olarak üçüncü dünya savaşını söylemiş. Hiç tedirgin olmadım. Böyle bir savaşın başlayacağına inanmıyorum.

EYFEL KULESİ’Nİ IŞIKLANDIRMAKLA NE FAYDAN OLUR UKRAYNA’YA?

     Fransa, Ukrayna’ya destek için Eyfel Kulesi’ni, Ukrayna’nın bayrak renkleriyle ışıklandırmış. Işıklandırsan ne, ışıklandırmasan ne? Çocukça şeyler bunlar. Resmen alay geçmek bu. Hiç yapmasanız daha iyiydi. Millet sosyal medyada alaya alıyor bu girişimi zaten.

 

Sefil apartman yığınları...

     Okuduğum Safran Sarı kitabında geçiyordu bu cümle. “Sefil apartman yığınları” diye. Gerçekten apartmanları sevmiyorum. Soğuk geliyorlar bana. Kimsenin kimseden haberi yok. Kimin ne halt yediği belli değil. Bir başka dikkatimi çeken cümle ise, “İnsanın üstüne atlayan devasa ilanlar” oldu. Gerçekten de merkeze indiğinde reklamdan geçilmiyor. Her yer reklam. Sağımız solumuz reklam.

10 tane baklava 30 lira...

     Kardeşim baklava almış bugün. Ve 10 tanesi için 30 lira vermiş. Tanesi 3 liradan. Bizim ailede tatlı çok sevilen bir şey değildir. Ama yine de tadımlık olarak alırız ara ara. Bugün aldığı baklavayı masaya koydu, kutusunu açtı, “Şu 10 tane baklava için 30 lira verdim” dedi kardeşim. Bana da bunu yazmak kaldı.

Eteği yanan Asiye...

     Kardeşlerim dizisinde Asiye, okul eteği kurusun diye sobanın yanına koymuş. Sobaya yapışmış etek ve bir bölümü yanmış. Eteğinin yandığını görünce Asiye, “Bir bu eksikti. Kim bilir kaç paradır yenisi” dedi. Kızın başka okul eteği olmadığı için okula pantolonla gitmek zorunda kaldı. Okul bir günlük kabul etse bile daha sonraki günler için illa etek isterler diye söyledi kuzenleri. Fakirlik ne zor şey be kardeşim.

26 Şubat 2022 Cumartesi

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, siyasetten önce komedyenlik yapıyormuş...

     Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski, siyasete atılmadan önce komedyenmiş. Haberi duyduğumda, “İnanmam buna” dedim. Çünkü adam tam bir siyasetçi gibi davranıyor. Ezelinden beri siyasetçiymiş gibi bir havası var. Ayrıca vatanını savunmak için elinden geleni yapması çok saygı uyandırıyor ben de. Televizyona çıktı. Bilgilendirme yaptı. Sonra asker tişörtüyle çıktı, tekrar konuştu. Adamın vatanına olan sevgisi, “Helal olsun” dedirtti bana.

Gün içinde tatil...

     Gecenin bir yarısı olmuş. Saat ikiye on beş var. Düşünüyorum. Şimdiki hayatımı ve geleceğimi. Pozitif bakıyorum geleceğime. Pozitif bakış açımda hafta sonuna girmiş olmamızın da etkisinin olduğunu gizlemeyeceğim. Kaan Sekban bir röportajında, “Bu röportajdan sonra akşam da bir radyoya konuk olacağım. Başka işim yok. Radyo programına kadar boşum. Benim tatilim bu aradaki boşluk” diyor. Böyle ara boşluktaki tatillere can kurban.

İnstagram'ı açmaya elim gitmiyor...

     İnstagram’ı açmaya niye elim gitmiyor? Çünkü her dakika Rusya- Ukrayna savaşından video ve fotoğraflar düşüyor önüme. Ne iç acıtıcı hikayeler var öyle. Sığınaklardaki çocukların fotoğrafları. Daha yeni evlenmiş çiftin, vatanlarını savunmak için ellerine aldıkları silahlar. Eşleri ve sevgilileriyle vedalaşan askerler. Belki bir daha hiç görüşemeyecekler. Belki de son görüşmeleri olacak.

Keşke savaş da olmasaydı...

     Hafta sonu geldi diye tam sevinemedim bile. Çünkü savaş var. Çünkü masum insanlar ölüyor. İnsanlar vatanlarını korumak için ellerine silah alıyorlar, ölüyorlar. Belki de hayatlarında yapmayacakları bir şeyi yapıp, bir başka insanı öldürüyorlar. Rusya-Ukrayna savaşı bitinceye kadar, hayatlarımız buruk, gülümsemelerimiz yarım. Ne zaman kendimizi iyi hissetsek, “Keşke şu savaş da olmasaydı” diyeceğiz.

25 Şubat 2022 Cuma

Rusya, Ukrayna topraklarında...

     Rusya, Ukrayna’ya savaş ilan etti. En son gelen haber Rusya’nın, Kiev’e girdiği yönündeydi. Sosyal medyaya savaştan görüntüler, fotoğraflar yansıdı. Askerleri esir almışlar. Onların fotoğrafı vardı. Arabanın arkasında, ölmüş birinin, üstü örtülmüş, çekilen bir fotoğrafı vardı sonra. İç acıtıcı görüntüler bunlar.

TÜRKİYE OLARAK BAKIŞIMIZ NE?

     Türkiye olarak tarafsız bir tutum içindeyiz şu aşamada. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki ülkeden de vazgeçemeyeceğimizi söyledi. Bence çok yerinde bir açıklamaydı.

ÜTOPYA…

     Klişe bir söz vardır ya, “İnsanlık olarak neyi paylaşamıyoruz?” diye. Gerçekten neyi paylaşamıyoruz? Bu ölümler niye? Hepimiz güzel güzel yaşasak ne olurdu? Biliyorum bu söylediklerim bir ütopya. Ama bunca ölümü görünce insan yine de bu soruyu sormadan edemiyor.

24 Şubat 2022 Perşembe

Cübbeli Ahmet Hoca'dan, Elon Musk'a Mars cevabı...

     Cübbeli Ahmet Hoca, “Kıyamet kopunca gider Mars’ta yaşarım diye ümit etmeyin. Kıyamet olunca Mars da kalmayacak, uzay da” diyor. Elon Musk, boşa kürek çekiyorsun kardeşim.

HAYATINDA DANIŞACAĞIN İNSANLAR OLSUN…

     İnsanın danışacağı, fikir alacağı birilerinin olması harika bir şey. İster özel hayatında olsun, ister iş hayatında olsun, böyle insanlara ihtiyaç var. Senin kötülüğü istemeyen, sağlam insanları bulacaksın. Onlardan her zaman fikir alacaksın. İstersen sen yine bildiğini oku, ama fikir al ve danış.

CÜNEYT ÖZDEMİR, KEMAL SUNAL İLE REKLAM FİLMİNDE OYNAMIŞ…

     İnstagram’da, yıllar önce Kemal Sunal ve Cüneyt Özdemir’in beraber oynadığı bir reklam filmine denk geldim. O reklamın hikayesini aslında Cüneyt Özdemir’den dinlemek vardı.

Hayır diyemememin sebebi bu olmasın...

     İnsanları kırmak istemiyorum. Belki de hayır diyemememin nedeni de budur. Çok hassas bir yapım var.

UKRAYNA’DAN VAZGEÇMEYEN RUSYA…

     Rusya’ya yaptırım uyguluyor ABD ve bazı Avrupa ülkeleri. Ama Rusya’nın bunları taktığı yok gibi. “İlle de Ukrayna” diyor.

BASİT ANLAT, CANIMI YE…

     Anlaşılması zor şeyleri çok basit şekilde anlatan insanları seviyorum. Mesela uzay hakkında. Basit anlatan insanlar sevdiriyor anlattıkları şeyleri.

“ADAY DEĞİLİM” DE…

     Hala tartışılıyor. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı? Çık ve açıkla. “Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” de. Sen de, millet de rahat etsin. Yoksa taktik falan mı yapıyor ki?

EKMEK FİYATLARI NE OLUR?

     Rusya, Ukrayna’ya saldırır ve savaş çıkarsa ekmek fiyatları fırlar mı? Millet olarak konuştuğumuz konulardan biri de bu.

    

23 Şubat 2022 Çarşamba

Kendimi dinlesem...

     Gündem çok yoruyor bazen beni. Şöyle bir yerlere gitsem. Gündemi sadece arada sırada Twitter ve İnstagram’dan takip etsem. “Kendimi dinlesem” diyorum.

AKLIMA GELEN ŞARKI…

     “At kadehi elinden bin parçaya bölünsün/ Dökülsün meyler yere hatıralar gömülsün.” Durduk yere bu şarkı geldi aklıma. Muazzez Ersoy’un şarkısı.

TGRT’DE GÜZEL DİZİLER OLURDU…

     Uzun zaman önce galiba TGRT’de olacak, Muazzez Ersoy’un bir dizisi vardı. Onu izlerdik. TGRT’de güzel diziler vardı bir zamanlar. Hey gidi. Hatırlayanlarınız vardır.

KORUNMACI YETİŞTİRİLEN ÇOCUKLAR…

     İşe yeni başlayan arkadaşlarımız oluyor. Çok zorlanıyorlar. Çağrı merkezi için,“Ben yapamam bu işi” diyorlar. Kimisi de bırakıp gidiyor. Çocuklarımızı öyle korumacı yetiştiriyoruz ki. En ufak şeyde hemen pes ediyorlar.

22 Şubat 2022 Salı

Atatürk'ün, Dimitrina'ya olan aşkı film oluyor...

     Atatürk’ün hep genel olarak hayatını anlatmış filmlerini izledik. Ama bu sefer çekilecek filmi ise bambaşka. “Gençliğimi bıraktım Sofya’da” dediği, Dimitrina’ya olan aşkı film yapılacakmış. Hayatının her döneminin ayrı ayrı film yapılmasının öncüsü olabilir bu film.

UBER YENİDEN YOLLARDA…

     Uber bir ara tamamen yasaklanmıştı. Şimdi, Uber dediğimizde aklımıza gelen o siyah minibüslerle tekrar hizmet vermeye başlayacakmış.

YASAK ELMA DİZİSİNDEN GÖNDERME…

     Yasak Elma dizisinde Muharrem Sarıkaya’ya gönderme yapılmış. Ender bir programa katılacaktır. Mikrofonunu ayarlamaya çalışan görevliye vurmaya çalışır. Eli boşa gider. Bu sefer iter çalışanı. Ben hala adamın tekrar gazetede yazmaya başlamasını hazmedemiyorum bu arada.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI ÇIKMAZ…

     Rusya, Ukrayna’ya saldırır ve böylelikle üçüncü dünya savaşı çıkar mı? Zannetmiyorum.

21 Şubat 2022 Pazartesi

Tarkan'ın, Geççek şarkısı neden bu kadar çok konuşuldu?

      Tarkan’ın, Geççek şarkısı çıktığından beri herkes bu şarkıyı konuşuyor. Siyasetçiler, vatandaşlar, YouTuberlar... Hatta Cübbeli Ahmet Hoca bile konuştu şarkı hakkında.

     Şunu fark ettim ki: Millete konuşacak konu lazım. İçerik üreticilerine de konu lazım. Konu sıkıntısı çekiyor herkes.

     Tarkan’ın şarkısına ilk tepkiler gelmeye başladığında ellerini ovuşturup, “İşte şimdi konuyu bulduk” demişlerdir eminim.

     Tüm kanallarda şarkı ile ilgili videolar geldi sonra.

KEZBAN PARİS’TE FİLMİ…

     Uydu kanallarından birinde, “Kezban Paris’te” filmine denk gelmiş bizimkiler. Biraz onu izledim.

ALANYA’YA 4 ATTI…

     Trabzonspor adım adım şampiyonluğa gidiyor. Alanyaspor’u deplasmanda 4-0 yendiler.

GEÇÇEK İLE İLGİLİ BENİM YORUMUM…

     Tarkan’ın, Geççek şarkısı ile kendi yorumumu yazdım mı hatırlamıyorum. Yazdıysam bile tekrar yazmış olayım. Şarkı olarak çok kötü. Şarkı yapmak için yapmış. Bence iktidarı hedef alan bir yanı da yok.

    

20 Şubat 2022 Pazar

Tepkiler nedeniyle açılış tarihi değişen 1915 Çanakkale Köprüsü...

     1915 Çanakkale Köprüsü’nü, 26 Şubat’ta açacaklardı. Ama buna vatandaşlar tepki gösterdiler. Köprünün 18 Mart’ta açılmasını istediler. Bu nedenle köprünün açılışı 18 Mart’a alınmış. Olması gereken de buydu zaten.

HAMİLELİĞİNİ, GÖBEĞİNİ GÖZÜMÜZE SOKARAK GEÇİREN RİHANNA…

     Rihanna’nın bebeği olacakmış. Kadın devamlı göbeği açıkta geziyor. Hadi reklam falan çekimi olur anlıyorum. Sokakta da gezme be kadın. Üşüteceksin falan. Biri yorum yapmış bu konuda. “Çocuk cidden doğmadan cırcır olacak” diye.

YALAN DÜNYA’YA BİLE RAZIYIM…

     Komedi dizilerine o kadar hasret kaldık ki. Yalan Dünya tarzında bir dizi bile olur yani. Gülse Birsel’in sevmediğim bir dizisiydi Yalan Dünya. Bir türlü ısınamamıştım. Ama öyle bir ortamdayız ki. Dramdan içimiz parça pinçik oldu. Komedi dizisi olsun da. Yeter ki olsun konumundayım artık.

Nusret'in, başarı için hayatından verdiği örnek...

     Nusret’in, İnstagram’da bir açıklamasına denk geldim. Amerika’ya dokuz kere vize için başvurduğunu ve hep ret yediğini söylemiş. Şimdi ise, FBI ve CIA, uçağın kapısından onu alıp pasaporttan geçiriyormuş. Yani pes etmemenin ve mücadelenin önemini vurgulamış.

TARKAN’IN, GEÇÇEK’İ AZ İZLENMİŞ…

     Tarkan’ın, Geççek şarkısı, Youtube trendlerde bir numarada. Şu ana kadar 13 milyon izlenmiş. Ülkede bunca tartışmaya neden olmuşken bu rakam çok az geldi bana.

BİLL GATES AĞZINI HAYRA AÇMIYOR…

     Bill Gates yine bir açıklama yapmış. Bir pandemi daha yaşayacağımızı söylemiş. İnsanlığın pandemi ortamından çıkmasını istemiyorlar. Ne oyunlar dönüyor böyle?

ŞENOL GÜNEŞ NE VEREBİLİR Kİ BEŞİKTAŞ’A?

     Şenol Güneş’in, Beşiktaş’la anlaştığına dair her gün bir haber çıkıyor. Kardeşim ne uzattınız şu mevzuyu. Beşiktaş’lıların yerinde olsam hiç heyecan duymazdım. Hele ki Şenol Güneş’in berbat geçen milli takım performansından sonra.

 

19 Şubat 2022 Cumartesi

Tarkan'ın Geçcek şarkısı ülkeyi ikiye böldü...

     Tarkan’ın, Geçcek şarkısı iktidar ve muhalefeti karşı karşıya getirdi. Ülke şimdi de Tarkan’ın şarkısı yüzünden ikiye bölündü. Muhalifler şarkıyı yere göğe koyamıyor. İktidar yanlıları ise yerin dibine sokuyor.

BATTANİYELİK BİR GÜNDÜ…

     Hava yağmurluydu bugün. Biraz da soğuktu. Tam battaniyelik bir havaydı yani. Biraz uyurdum. Sonra da kalkar bir film izlerdim. Bugünü mü de böyle değerlendirirdim. Eğer çalışmıyor olsaydım tabi.

ÇEKİNGENLİĞİM DEVAM EDİYOR…

     Yine bir ortam içine girerken çekiniyorum. Geçenlerde bir komşumuz vefat etti. Başsağlığı dilemek için cenaze evine gittim. Kalabalığın arasına girip yakınlarına taziye dilemeye çekindim. Çekine çekine de olsa başsağlığı diledim. Hala üzerimden atamadım şu durumu.

DUOLİNGO İLE İNGİLİZCEYİ KÖKTEN ÇÖZÜYOR MUYUZ?

     Duolingo uygulamasındaki İngilizce alıştırmaları sonuna kadar bitiren var mı? Bitirince kesin İngilizceyi çözmüş oluyor muyuz?

18 Şubat 2022 Cuma

Cüneyt Özdemir'in, Tarkan'ın Geçcek şarkısı için ilgi çeken yorumu...

     Dün akşam Tarkan’ın, Geçcek şarkısı yayınlandığından beri herkes bu şarkıyı konuşuyor. Muhalefet partileri ve muhalefet yanlıları şarkıyı çok sevdi. İktidar ve iktidar yanlıları ise şarkıyı yerin dibine soktu. Cüneyt Özdemir ise YouTube’daki videosunun başlığını şöyle atmış: “Geçcek, geçcek de ne geçecek? Tarkan çarşıyı nasıl karıştırdı?”    

KALP YARASI FİNAL…

     Dizilerden peşi sıra final haberleri geliyor. Atv’deki, Kalp Yarası dizisi mesela. Yaz dizisi tadında başlayan dizi sonradan konak dizisine dönmüş ve tüm güzelliği gitmişti.

KIRMIZI ODA FİNAL…

     Geçen seneye damgası vurmuştu Kırmızı Oda dizisi. O da final yapıyormuş. Birkaç kere izleme denemem oldu. Ama benim psikolojimin kaldıracağı bir dizi olmadığını anladım ve izlemeyi bıraktım.

BERGEN’İN AFİŞİ YAYINLANDI…

     Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde oynadığı Bergen filminin afişi yayınlandı. Film 4 Mart’ta vizyona girecek. Afişteki fotoğraf, gerçekten de Bergen’i andırıyor.

    

Yazılarımda tekrara düşmek...

      Geçmiş yıllarda yazılarımı yazdığım deftere denk gelmiş ve yazılarımı okumuştum. 

     Yazılarıma baktığımda gördüğüm şey ise: Tekrara düştüğüm. 

     Aynı konular üzerine yazmışım. 

     Bu iyi bir şey mi yoksa kaçınılması gereken bir durum mu? Cevap veremedim kendime. 

     Genelde aynı konular üzerine yazan köşe yazarları var. Onları düşününce hoşuma gitti bu durum bak.

Dünün aynısı...

      Bazen yazacak konu bulamıyorum. Bu gibi durumlarda kendi hayatımdan bir şeyler yazmaya çalışıyorum.

     Ama benim hayatımda da her gün yazılacak şeyler olmuyor ki. İyice rutine bindi hayatım. Kendi hayatımdan da yazacak konu çıkmıyor yani.

    Öyle günler oluyor ki, “Dünün aynısı” yazıp bıraksam yeridir. Öyle bir karikatür vardı ya.

     Adam camdan dışarı bakıyor, “Bu ne lan dünün aynısı” diyor. Aynı onun gibi işte.

17 Şubat 2022 Perşembe

Çok Güzel Hareketler Bunlar 2'nin yayınlanacağı yeni kanal...

      Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’nin kanalı belli oldu.

     2 Mart’tan itibaren Star’da yayınlanmaya başlayacakmış. Ben daha çok dijital bir platformda yayınlanacağını bekliyordum.

     Ama böylesi daha iyi oldu. Normalde Star’ı hiç izlemeyiz.

     Bu sayede artık haftanın bir gecesini Star’a ayırmış olacağız.

     Umarım şöyle güzel bir güne koyarlar da reyting yarışına kurban gitmez.

16 Şubat 2022 Çarşamba

Yıllar önce yazılarımı yazdığım defteri inceledim...

      Televizyon dolabında başka bir şey ararken eski tuttuğum defterlerden birine denk geldim.

     Blogdan önce yazdığım defter.

     O defterin bir bölümde blogda da yazmaya başlamışım.

     Siyaset üzerine çok yazmışım. Ağzıma ne geldiyse yazmışım ama. Sanki kahvede konuşurmuş gibi.

     Şimdiki gibi, uzun ve kısa yazılarım olmuş. Kimi zaman notlar almışım sadece. Belli bir yazı tarzım o zamanlarda da yokmuş.

     Bugünden farklı olarak, o gün başımdan ne geçtiyse onu yazmaya gayret göstermişim. Özenmedim değil o tip yazılarıma hani.

15 Şubat 2022 Salı

Bıktım artık dram dizilerinden...

      Show TV’de dün akşam, “Oğlum” adında yeni bir dizi başladı.

     Bu akşam yine Show TV’de, “Baba” adında bir dizi başladı. İki dizi de dram.

     Kanal D’de yeni bir dizi başlıyor. Adı gelmedi şimdi aklıma. İclal Aydın oynuyor. O dizi de dram.

     Yeter!!!

     Bıktım artık dramdan. İçimiz dışımız dram oldu ya.  

Röportaj Adam'dan içi boş video...

      İçi boş baklavadan sonra içi boş içli köfte yapılmış. Sosyal medyada alıp yürüdü tabi bu haber.

     Peki, Röportaj Adam boş durur mu? Durmaz. O da içi boş video yapmış.

     Bu adamı seviyorum abi. Gündemi nasıl yakalayacağını biliyor. Bu adam daha uzun yıllar bu sektörde var olur.

     12 saniyelik, kapkara bir ekrandan oluşuyor video. Twitter’dan paylaşmış.

     Yorum yapanlardan biri de, “Görüntü ve yayın yönetmenine teşekkür ederiz. Harika manzaralar ve değişik tatlar ile ufkumuz genişledi” demiş.

     Kendisi gibi takipçilerinin de yorumu da mizah dolu gerçekten. Mizahi yorum yapabilmek de bir yetenektir bence.

     Twitter’dan paylaşım yaparken de, “İçi boş videomuz yayında. İyi seyirler” demiş Röportaj Adam.

   

Kaan Sekban'ın skeçlerini izledim...

      Kaan Sekban’ın kısa kısa skeçlerini izledim.

     Böyle kısa kısa skeçlerinden haberim yoktu. Ben sadece gösteri yaptığını zannediyordum.

     Skeçlerdeki yönetici tipine sinir oldum.

     Adam o kadar iyi oynamış ki gibi yönetici tipini. Adamı gerçekten yönetici zannediyorsun.

     Adamların satıştan, hedeften başka bir şey bildikleri yok.

     İşle o kadar kafayı bozmuşlar ki. İnsan olarak umurlarında değilsin.

BURNU BÜYÜK BİRİSİ DEĞİLMİŞ…

     Birkaç tane de röportajını izledim kendisinin. Dışarıdan burnu büyük birisi gibi görünüyor.

     En azından ben öyle görüyordum. Ama öyle değilmiş. Röportajlarını izledikçe sempati duymaya başladım kendisine.

     Senin/benim gibi biri o da işte.

     Gösterisini izleme fırsatı bulamadım hiç. Ama Düzce’ye gelirse izlemek isterim.

     İnternet üzerinde de gösterisinden görüntüler var mı diye araştırdım ama bulamadım.

     

14 Şubat 2022 Pazartesi

Sosyal medya gündemini İnstagram'dan takip etmek...

     Fark ettim de sosyal medyanın gündemini İnstagram’dan takip edebiliyorum. Ayrıca Webtekno ve Bundle uygulamasından da son dakika bildirimleri geliyor.   

BU KİTAP BU HAFTA BİTMELİ…

     İki üç gündür yine kitap okumuyordum. Bugün buna bir son verdim. Safran Sarı kitabını okumaya devam ettim. Artık bu hafta bu kitabı bitirmek istiyorum.

YİNE TEMA DEĞİŞİKLİĞİ…

     Yine dayanamadım. Yine bloğun temasını değiştirdim. Uzun süre aynı kalınca batıyor bana resmen. İlla değiştireceğim. Başka temalara baktım. Bloğa uymadı. O yüzden mecburen Blogger’ın temalarından birini kullanmaya başladım yine.

RÖPORTAJ TEHLİKESİ…

          Sosyal medyada yapılan sokak röportajlarını tehlikeli buluyorum. Hükümet karşıtı veya yanlısı söylemlerle tansiyon daha da artıyor. Gün gelip sokakta yapılan röportajlara, karşı görüş şiddetle karşılık vermeye başlarsa ne olacak?

    

13 Şubat 2022 Pazar

Ekonomide neler yapacaklarınızdan bahsedin bize...

     Altı tane muhalefet partisi genel başkanı dün bir araya gelmişler. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada ekonomiye değinilmemiş. İktidar olmak istiyorsanız tek açıklama yapmanız gereken şey: Ekonomi, yine ekonomi ve hep ekonomi olmalı. 

BURDAKİ PİDECİMİZ KAPANMIŞ…  

     Dün bizim buradaki pideciden pide söylemek için aradık. “Kapandık. Tamamen kapandık” dedi. Satış yapıyorlar gibiydi. Kalıcı olmuşlar gibiydi. Uzun yıllar bu işten ekmek kazanacaklar gibiydi. Görünenle, gerçek çok farklıymış demek ki.

 BU KABUS NE ZAMAN BİTECEK?

     Galatasaray dün akşam evinde Kayserispor ile 1-1 berabere kaldı. Adım adım ligden düşmeye doğru gidiyoruz.

HALA ÇAYDAN TAT ALAMIYORUM…

     Çaykur’un mavi paketini kullanıyorduk. Bizimkiler kırmızı pakete geçmişler. Ama çaydan hala tat alamıyorum ben.

 

12 Şubat 2022 Cumartesi

Hep 8-4 çalışsak...

     Hep 8-4 çalışsak nasıl olur? Saat 4’ten sonrası bize kalsa. Bir siyasi parti olsam bunun üzerine çalışırdım. Topluma bunu vaat ederdim. Eğer mantıklı bir şekilde, bu işi nasıl yapacağımı açıklarsam da, iktidar olurdum.

SIRADAN BİRİ BİLE ELEŞTİRİ İSTEMEZ…     

     Bizim ülkemizde sıradan biri bile eleştiriye gelemez. Biz de böyle bir kültür yok. Sıradan biri bile böyle iken, bir de yüksek makamlardaki insanları düşünün.

ERKEN YATINCA UYKUMUZU ALMAK GARANTİ DEĞİL…

     Dün akşam erken yatmış olmama rağmen yine de esniyorum. Erken yatmış olmamız uykumuzu alacağımız anlamına gelmiyor yani.

EVRAK İNDİRMEK BASİTMİŞ.

     E-Devlet üzerinden hayatımda ilk defa evrak indirdim. İkametgah ve öğrenim durumumu gösterir belge. Zor olacağını sanıyordum. Basitmiş.

    

10 Şubat 2022 Perşembe

Hayatta istediğim şeyler olmayınca aklıma getirdiğim söz...

     Hayatta çok istediğim şeyler olmadı diye moralim bozuluyor. Kimin bozulmuyordur ki. Ama sonra aklıma, “Her başımıza gelen şeyde, bir hayır vardır” sözü geliyor. Bir şey olmuyorsa daha vakti gelmediği içindir. Belki de o çok istediğim şey olursa, bizim açımızdan kötü olacağı içindir. Bunları düşünüyorum. Bunları düşünüyorum ve ferahlıyorum. 

KENDİME BİLE GÜVENMEDİĞİM ZAMANLAR OLUYOR… 

     Bu devirde kimseye güvenmem. Çünkü bazen ben kendime bile güvenmiyorum. Güvensizlik seviyem nirvanaya ulaşmışken benden güvenmemi beklemeyin. Böyle atıp tuttuğuma bakmayın. İnsanız sonuçta. Güvenmeden olmuyor. Güvenmeden yapamıyoruz. Birine güvenmek ihtiyacı duyuyoruz. Kimseye güvenmeden yaşamaya çalışmak deli olmak gibi bir şey bana göre.  

HİÇ ÇALIŞMASAYDIK VAKİT GEÇİREBİLİR MİYDİK?

     Bazen çalışmadan bir hayat nasıl olurdu diye düşünüyorum. Ben bu konuyu açtığımda babam, “Sıkılırsın oğlum” diyor. “Bir gün yattın. İki gün yattın. Sonra nasıl zaman geçireceksin?” Bir şey yapmadan, vakit geçirmeye çalışmak. Gerçekten insanı deli edecek bir durum. İnsan illa ki bir şeylerle uğraşmalı. Vakit geçirmeli. Hobin ile de bir gününü dolduramıyorsun. En azından ben dolduramadım. İlla ki bildiğimiz anlamda bir işte çalışmak istedim.

ALDIĞIMIZ KARARLARIN SONUÇLARINI GÖREBİLSEK…

     İnsan hayatıyla ilgili büyük kararlar almak durumunda kalıyor. Ama aldığın karardan bir türlü emin olamamak durumu var ya. İnsanı yiyip bitiriyor. Aldığımız kararın sonucunu görme imkanımız olsa keşke. Zaman makinesi olsa da gitsek. Aldığımız karardan yıllar sonrasını görsek. “Aaa, bu yanlış kararmış. Hemen bunu değiştireyim” diyerek geri dönsem ve aldığım karardan vazgeçsem.

ANNE/BABANIN YAŞADIĞI HAYAL KIRIKLIĞI…

     Çocuğunu en iyi şekilde büyütmek için elinden gelen şeyi yapıyorsun. Ve o çocuk, gün gelip büyüyor ve sana asi oluyor. Bazıları el bile kaldırıyor. Bazıları öldürüyor bile. Bu nasıl bir iştir? Sen çocuğun olunca havalara uçuyorsun sevinçten. O sevinçten havalara uçtuğun çocuk, gün geliyor katilin oluyor. Ya da yaşlılığında sana bakmıyor. Sana yüz çeviriyor. Anne ve babanın yerine koysanıza kendinizi o anda. Nasıl bir hayal kırıklığıdır o?

KLASİKLEŞMİŞ KONULAR ÜZERİNE YAZMAM…

     Yazdığım konulara bakıyorum da. İnsanlık var olduğundan beri olan olaylar. Ve kıyamete kadar da bunlar yaşanmaya devam edecek. Klasikleşmiş olaylar bunlar. Ama buna rağmen, yine de bunlarla ilgili yazıyorum. Bu gibi durumlarla ilgili yazmayı sevmem aslında ben. Kendimce yeni şeyler yazmanın peşinde koşarım. Ana/babası, çocuğu büyütmüş ama çocuk onlara bakmamış. Her gün duyduğumuz, sıradan bir haber. Bunları yazmak, sanki bana da, okuyana da bir şey katmazmış gibi. “Her gün olan olayları yazmışsın kardeşim” diyebilir biri. O yüzden farklı şeyler yazmak istiyorum. Ne yazacaksam artık?

UZUN BİR YAZIYI OKUR MUYUM?

     Çok uzun bir yazı gördüğümde, “Bu ne ya? Bu yazı okunur mu?” demem. Hemen ön yargılı olmam. Yazının konusu sevdiğim bir konuysa ve yazan, okutturacak bir şekilde yazdıysa, ne kadar uzun olsa da okurum. Merak ettiğim bir konu ise hele, su içer gibi okurum. Yudum yudum okurum. Hazmede hazmede okurum. Bununla ilgili daha önce de yazmış olabilirim. Muhtemelen tekrara düştüm.

BİTMEYEN, YAZI TARZIMI BULMA MESELESİ…

     Yazma konusunda çok değişken bir ruh haline sahibim. Bazen, kısa kısa yazmak istiyorum. Bazen bilgi içeren makaleler. Bazen uzun yazılar. Ama bir türlü tatmin olamıyorum. Belli bir yazı stilim yok. Böyle olmasının nedeni, belki de istediğim okunma oranlarına ulaşamadığımdandır.

ESKİLERİN AKLIMA GELMESİ…

     Gün içerisinde bazen eski günlerim aklıma geliyor. Bazen ilkokul dönemimden bir sahne, bazen de ortaokul dönemimden. Ya da arkadaşlarla top oynadığımız bir günü hatırlamış buluyorum kendimi. Mesela okuldan erken çıktığımız bir günü hatırlıyorum. Eve gelişimi ve televizyonu açmamı. Ne izlediğimi hatırlamıyorum ama.

BİR SAYFA OLSA BİLE OLMUYOR BAZEN…

     Kitap okuma alışkanlığı elde etmek için günde 10 sayfa bile olsa okumayı önerenler var. “Günde 10 sayfa nedir kardeşim. Okurum elbette” diyorum. Ama gün geliyor bir sayfa bile okuyamıyorum. Okumak istemiyorum. Yani okumayacak olan bir sayfa da olsa okumuyor.

SANKİ SADECE YAZIN ÖLÜYOR İNSANLAR…

     Haziran ayını düşündüm. Yaz ayını. Yine sıcaklar gelecek. Ve biz yine sıcaklarda kavrulacağız. “Önümüzdeki yaz kim ölecek?” dedim. Sanki ölümler sadece yaz aylarında olurmuş gibi. Yakınlarımı genelde yaz ayında kaybettiğim için ben de böyle bir düşünce oluşmuş.

ÖZELİMİ YAZMAK…

     Bazen blogda yazı yazarken, yazdığım bazı şeyleri siliyorum. “Bu, çok özel oldu galiba” diyorum. Ya da, “Bunu yazarsam beni eleştirirler ve kınayabilirler” diyorum ve yazdıklarımı siliyorum. Blogda yakın olduğum arkadaşlarımın tepki göstereceği düşünceler bunlar. Benimle ilgili düşüncelerini kökten değiştirecek. Kökten değiştirecek ağır oldu. O kadar olmasa bile bir mesafe koyabilirler.

BANA YAMUK YAPAN ANKET ŞİRKETİ…

     Bir anket şirketine üye olmuştum. Arada anket gönderiyordu. Yapıyordum. Anket doldurmayı seviyorum nedense. Böyle böyle yaparken anket göndermeyi kesti. Ulan alacağımız üç kuruş bir şey. Aylar sonra baktım, anket göndermiş. “Başka kapıya kardeşim” dedim.

ÖLÜM, SIRADAN BİR ŞEYMİŞ GİBİ…

     Kendimiz üzerine düşünüyor muyuz hiç? Etten, kemikten varlıklarız. Gün gelip ölüp gideceğiz. Hiç buna kafa yoruyor musunuz? Ölüm sanki normal bir şeymiş gibi. Askerlik, evlilik gibi. “Amannn, şimdi ölmekle uğraşamam ben” dediğimiz bir işmiş gibi. Öleceksin ama dünyada yine yaşamaya devam edecekmişsin gibi. Ölme, sanki böyle bir şeymiş gibi hissediyoruz. “Sinek ısırığı gibi. Her şey iğnenin ucu girene kadar” diye anlatırmışız gibi oldu ölüm sanki.

ELON MUSK GİBİ BAŞARILI OLMAYI İSTEMEK…

     Başarılı olmak için kişisel gelişim videoları izliyoruz. O videolarda başarılı olmuş insanlara verilen örnekler Elon Musk gibi insanlar. Tamam da, hepimiz Elon Musk gibi çok mu başarılı olacağız? Çıtayı oralara koymak bizi hayal kırıklığına uğratmaz mı? Senin kendince, Elon Musk olacağın yer neresi? Galiba önce hayatımızda bunu belirlememiz gerekiyor.

KEDİLER DE HASTA OLURMUŞ…

     Kedi bakmaya başlamadan önce hiç düşünmezdim hasta olduklarını. Onlar kedi ve köpekler. Yaşarlar ve ölürler. Yaşlılıktan veya araba çarpmasından. O kadar. Hiç hastalanmazlarmış gibi gelirdi bana. Meğer öyle değilmiş. Bir çok hastalıklara yakalanabilirlermiş.

KENDİN OLMAK GİBİSİ YOK…

     Kendin olmak çok güzel bir şeymiş. İçindekini, hiç değiştirmeden karşı tarafa olduğu gibi söylemek, çok güzelmiş. Ne kadar kendin olursan, o kadar mutlu oluyormuşsun. Çekinmeyin ya. Kendiniz olun. Kendiniz olduğunuzda, çok mükemmel bir kişilik olmasanız bile kendiniz olun.

HAYATI ANLAMAK…

     Bundan 7-8 yıl önce şöyle bir not aldığımı hatırlıyorum: “Bazen hayatı çözdüğümü sanıyorum. Ama sonra bir şey oluyor. Meğer çözmemişim, çözdüğümü sanmışım” diye. Bugün için hala değişen bir şey yok. Ama o günlerden bu günlere, biraz daha hayatı tanıdım. Hala da tanımaya çalışıyorum. Hayatı tanımak derken, çok büyük şeyler hayal ediyorum. Nedense hep en yüksekten düşünüyorum. Benim için hayatı tanımak nedir peki? Karşılaştığım her durumla başa çıkabilmektir. Nasıl başa çıkabileceğimi öğrenmiş olmak.

  

9 Şubat 2022 Çarşamba

Duolingo'yu bana sevdiren 5 özelliği...

1-Duolingo’dan günlük olarak bildirim gelir. Mesela, “Merhaba ben Duolingo. 5 dakikan var mı? Alıştırmaya ne dersin?” gibi. Kendini okutan bildirimler.

2-Her alıştırmaya başlarken İngilizce hakkında dünya çapında bilgiler veriyor. Ve özellikle kendisi hakkında verdiği bilgiler çok iyi. En çok hoşuma gidenlerden biri, “Biz, her gün denk geldiğin uygulamalardan değiliz. Bizim tekniğimiz test edildi, onaylandı” gibisinden bir şeydi. Tabi onlar daha kurumsal yazmışlardı. Ben, kendimceye çevirdim.

3-Yine alıştırma bittikten sonra, “30 günlük seriye katılmak ister misin?” diye soruyor mesela. “Hadi, bunu yapabilirsin” gibi motive edici şeyler yazdığını görüyorsunuz ekranda. Benim gözüm korktuğu için kabul etmedim bu arada 30 günlük seriyi.

4-Alıştırma yaparken üç hakkınız var mesela. Üç yanlış yaptınız ve uygulamayı kapatacaksınız. Üzgün bir kuş çıkıyor ve “Gitme” diyor. “Alıştırma yaparak can kazanabilirsin” diyor.

5-Uygulamanın senden isteği her gün bir alıştırma yapman. Diyelim ki o gün alıştırma yapmadın. Hemen bildirim geliyor. “Serini dondurma hakkın var. Bu sayede serin bozulmayacak” diyor. Kabul edersen bu sayede serin bozulmuyor. Bir sonraki gün devam ediyorsun. Böylece gün atlamamış ve moralini bozmamış oluyorsun.

8 Şubat 2022 Salı

Hayattan kısa kısa notlar 41...

CEM YILMAZ, ELEKTRİK FATURALARI İÇİN NE DEDİ?

     Elektrik faturaları olayına Cem Yılmaz da dahil oldu. Hayat pahalılığından  dertlenmeyen birinin, ya hırsız ya da deli olduğunu söyleyerek. Bu paylaşım çok ses getirdi. Önümüzdeki günler daha nelere gebe merak ediyorum açıkçası.

KAFELERDE ISITICI ÜCRETİ…

     Günün öne çıkan başka bir gelişmesi ise, bazı kafelerin ısıtıcılar için saatlik ücret istemesiydi. Arkadaş nereye gidiyoruz biz böyle?

UFOLARIN NET FOTOĞRAFLARI MI?

     Harvard’dan bir profesör, iki yıl içinde ufoların net fotoğraflarını çekeceğini iddia etmiş. Eğlenmeyin artık bizimle. İnsanları boşuna heyecanlandırmayın.

400 MİLYON TAKİPÇİ NEDİR RONALDO?

     Futbolcu Ronaldo, İnstagram’da 400 Milyon takipçiye ulaşan ilk kişi olmuş. Adam, futbolda olduğu gibi İnstagram’da da rekorlar kırıyor.

Doğan Cüceloğlu'nun beni çarpan sözü...

     Sosyal medyada gezerken Doğan Cüceloğlu’nun çok güzel bir sözüne denk geldim. Hatta bunu İnstagram hesabımda da paylaştım. Hayatın içinde koştururken hiç farkına varmıyoruz. Veya farkında olmamıza rağmen kendimize engel olamıyoruz. Başkalarına kendimizden daha çok önem veriyoruz. Kendimizi ikinci plana atıyoruz. İşte bunları göz önünde bulundurarak demiş ki, “Biliyor musunuz? Kendimi sürekli ihmal etmişim.”

NELER YAPMAYARAK İHMAL ETMİŞİM KENDİMİ?

     “Kendimi nasıl ihmal ettim?” diye sordum. “Hayır” diyemeyerek kendimi ihmal etmişim. “Başkaları kırılır ama” diyerek kendimi ihmal etmişim. “Karşımdakinin istediği cevabı vermezsem bana tepki gösterir” diyerek kendimi ihmal etmişim. Artık, “Hayır” demeye çalışıyorum. Artık, tepkilerden çekinmemeye çalışıyorum. Artık, kendimi ihmal etmemeye çalışıyorum.

7 Şubat 2022 Pazartesi

Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 yeniden başlayacak mı?

     Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 final yaptıktan sonra Twitter’da, “Yakında Görüşürüz” şeklinde bir tag açmışlar ve bu tag listede birinci olmuş. Benim haberim yok. Çok Güzel Hareketler’den Metin Pıhlıs’ın, YouTube kanalında öğrendim bunu. O videoda ayrıca yeniden başlayıp başlamayacağını da öğrendim. O kadar tag açmışlar. Elbette ki yeniden başlayacak.

NEREDE YAYINLANACAK BELLİ DEĞİL…

     Metin Pıhlıs’ın anlattığına göre, kanal D artık yayınlanmaktan vazgeçmiş. Yoksa ekibin final gibi bir kararı yokmuş. Zaten bölümün finalle hiç alakası yoktu. Normal bir bölümdü. Ya başka bir kanalla anlaşacaklar ya da dijital bir platformda yayınlanmaya devam edecekmiş. Bunun görüşmeleri sürüyormuş. O konuda detay vermedi Metin. Ekip ise şu an için tatil yapıyormuş.  

Hayattan kısa kısa notlar #40

ELEKTRİK FATURALARI KONUŞULUYOR…

     Ülkedeki herkesin tek konuştuğu konu: Elektrik faturaları. 150 kilovattan 210 kilovata yükselttiler zam sınırını. Bakalım aynı faturalar gelmeye devam edecek mi?

HARİKA BİR SOHBETTİ…

     Okan Bayülgen ile Nilgün Belgün’ün sohbetleri çok güzeldi. Haber Global’de, Okan’ın programını izleyebilirsiniz.

ENTERESAN BİR VİDEO…

     Beyhan Budak’ın, bugün YouTube kanalında yayınladığı video çok enteresandı. Vesveselerimizle ilgiliydi. Kendine veya yakınlarına zarar verme korkusu, intihar etme korkusu gibi korkular üzerineydi.

İLBER ORTAYLI’DA FARK ETTİĞİM BİR DURUM…

     İlber Ortaylı’ya bir soru soruluyor. Cevabı verirken, cevabın içinden değindiği başka bir konuyu anlatmaya başlıyor bir anda. Cevabın anlaşılması için o konuya değinmesi gerekiyordur belki. Ama haddinden fazla uzatıyor.

    

6 Şubat 2022 Pazar

Hayattan kısa kısa notlar #39

SEFA DOĞANAY ORTAYA ÇIKTI…

     Sefa Doğanay bayadır ortalıklarda gözükmüyordu. Dün akşam kanal D’deki, Şarkılar Bizi Söyler programında ortaya çıktı. Sibel Can takliti çok konuşuldu.

DÜŞME KORKUSU DEVAM EDİYOR…

     Galatasaray deplasmanda Alanyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Hala düşme hattına çok yakın. Seri galibiyetler lazım.

ANA HABER SUNMAK MI?

     Hulki Cevizoğlu, ismini ilk defa duyduğum bir kanalda ana haber sunacakmış. Pek hayal edemedim haber sunarken.

FİLMSİZ BİR HAFTA SONU…

     Bu haftayı da film izlemeden geçirdim. Aslında izleyeceğim filmler de vardı. Artık önümüzdeki hafta sonuna.

CEZA YAĞMURU…

     RTÜK, Survivor’a da ceza vermiş. Bu aralar gelene geçene ceza veriyor. Her gün bir ceza haberi görüyorum.

    

 

Saatlerce elektriksiz kalan Isparta...

     Isparta yaklaşık 60 saat elektriksiz kaldı. Tam da kış ayında olacak iş değildi.

     Elektriksizlik demek, doğalgazın çalışmaması ve evde donmak demek.

     İnşallah sorunsuz bir şekilde atlatmışlardır bu durumu insanlarımız.

ERDOĞAN VE EŞİ KORONAYA YAKALANDI…   

     Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan koronavirüse yakalandı.

     Sürekli atıştığı muhalefet liderlerinden bu sefer geçmiş olsun mesajları geldi.

     Olması gereken de buydu zaten.

İSMAİL KARTAL’LI FENER’DE KAYIPLARDA…

     Fenerbahçe evinde Başakşehir’e 1-0 yenildi.

     İsmail Kartal da çare olamadı Fener’e.

SAMSUN’DA ATATÜRK NÖBETİ…

     Samsun’da, Atatürk Park’ındaki Onur Anıtı önünde nöbet tutuluyor.

     Heykeli yıkmaya çalışanlar polis tarafından gözaltına alınmıştı.

     Bu olaydan sonra ata binmiş Atatürk heykeli önünde nöbet tutulmaya başlandı.

     Ve o nöbetten paylaşılan bir fotoğraf çok sevildi ve binlerce kere paylaşıldı.

Organize İşler dizisi...

     Organize İşler dizisi haberini dün akşam gördüm. Farkında mısınız? Bir zamanlar diziler çok kötülenirdi. “Suya yazı yazmak gibidir dizi. Asıl önemli olan film yapmaktır. Çünkü film, kalıcıdır” denirdi. Şimdilerde ise filmler, dizilere çevriliyor. Mesela, Yüzüklerin Efendisi gibi. Organize İşler’e dönersek.

SEKİZ BÖLÜMLÜK ORGANİZE İŞLER…

     Yılmaz Erdoğan, Dilber Ay filminin galasında bahsetmiş diziden. 8 bölüm olacakmış. Yazmaya başlamış senaryoyu. Daha oyuncu kadrosu belli değilmiş. Senaryo bittikten sonra oyuncular belirlenecekmiş. Ve filmdeki oyunculardan da bazıları dizide de yer alacakmış. Yılmaz Erdoğan’ı yakalamışken insan, Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’nin final yapmasını da sorardı. “Neden bitti ve yeniden başlayacak mı?” diye. Organize İşler, dizisi ile de başarıyı yakalayabilecek mi bakalım?

5 Şubat 2022 Cumartesi

Hayattan kısa kısa notlar 38

HAYATTA SEÇİM YAPMAN GEREKİR…

     Hayat seçimlerden ibarettir ve zor da olsa seçim yapman gerekir. Çok zor karar aldığım zamanların birinde bunu düşününce biraz rahatladığımı hissettim.

KİTAP KURDU DEĞİLİM BEN…

     Kendimle yüzleşmem gerekir. Ben bir kitap kurdu değilim. Her boş kaldığımda kitaba sarılan bir yapım olsun isterdim. Ama ayda bir kitabı zor bitiriyorum. Bazen 2-3 ay elime kitap almıyorum. Kendimden büyük beklentilerim var. Bu da hayal kırıklığı olarak dönüyor bana. Artık kendimden gerçekçi beklentilerim olacak.

AYNI ŞEYLERİ SIK TEKRAR ETMENİN ZARARI…

     Bu ülkenin sorunları hakkında da devamlı aynı şeyleri söylemekten gına geldi artık. Aynı şeyleri tekrar ede ede sahicilikleri de kalmadı.

YERLİ VE MİLLİ, YARIŞ FİLMİ…

     Murat Soner, YouTube kanalında yeni vizyona giren Türkiye’deki ilk yarış filmi olan Anka için, “Yerli ve milli, hızlı ve öfkeli” benzetmesinde bulundu.

Hayattan kısa kısa notlar 37

*İlk başlarda aşıyı ateşli ateşi savunanların bile zaman geçtikçe aşıya olan güvenleri azalmış gibi geliyor bana. Belki de aşıya olan güven değil de, bu virüsün bir gün biteceğine olan inanç azalmış gibi. O yüzden 3’ten sonraki aşılar için kimsenin acelesi yok gibi.

*Medeni diye bildiğimiz ülkelerin zamanında ne herzeler yediklerini duyuyor musunuz? Bir yanda insanları ölüme mahkum et, diğer yanda kendi insanını en güzel şartlarda yaşat. Böyle medenilik olmaz olsun.

*İnsanları kırmaktan çekiniyorum. Bu yüzden istemediğim durumlarda kalmışımdır. Mesela bir arkadaşım, “Gel şuraya gidelim” demiştir. Ben gitmek istemememe rağmen, “Gidelim” deyip gitmişimdir. O günden bu günlere gelişme olduğunu söylemeliyim. Ama tam olarak hayal ettiğim yerde değilim.

Hayattan kısa kısa notlar 36

*Bergen, 4 Mart’ta sinemalardaymış.

*Kedi ile köpeğin kavga etmesinin bilimsel bir açıklaması bulunamamıştı. En azından bir zamanlar ben öyle bir şey okumuştum. Bilim bu konuda yeni bir şeyler buldu mu acaba?

*Kendime diyorum ki, “Yaptığın şeyden pişman olsan bile üzerinde durma. Geçmiş gitmiş işte.” Bakalım kendimi ne zaman dinlemeye başlayacağım.

*Kimseden beklentiye girmeden yaşamaya çalışıyorum.

*Vardır her şeyde bir hayır. Çok duyduk ve bilindik bir söz ama. İnsanın hayatında o kadar etkili ki. İnsanın huzurlu yaşamasında. Yaşadığın her ne olursa olsun, “Bunda da vardır bir hayır” deyip yoluna devam edeceksin.

*Mutlu olmamasına rağmen, mutluymuş gibi yapmacık davrananlara üzülüyorum. Bırak, üzüntünü de dibine kadar yaşa.