Okuma günlüğüm ile
karşınızdayım. Bir haftadan beri çalışıyorum. Bugün tatildim. Rahat rahat kitabımı
okudum. Jean-Christophe Grange’ın, Lontano kitabını okumaya devam ediyorum. Daha
ancak 200’lü sayfalara gelebildim. Bugün bi 50 sayfa kadar okumuşumdur. Kahramanımız
Erwan, bakalım katili bulabilecek mi? Buradan kitabın ön sözüne ve satış
fiyatına bakabilirsiniz. Sonra takip ettiğim bloglara bir göz attım. Evren
Günlüğü’nün, “Bloglar adına asıl şimdi endişelenmeye başlayabiliriz” yazısını
okudum. Sonra köşe yazarlarına geçtim. Haşmet Babaoğlu’nu okudum. Onun Pazar sözlüğü
bölümü var. Dostluk, anlaşmak ve gece’yi anlattığı bölümler benim dikkatimi
çekti. Pazar günlerini ayrı seviyorum. Çünkü bugün genelde hayatın içinden,
mizah dolu yazılar oluyor.
DM’DEN
YÜRÜME KURALLARI
Okuma Günlüğüm Pucca ile devam ediyor.
Pucca’da, Arda Turan’dan yola çıkarak, 10 adımda dm’den yürümeyi yazmış. Biz Türk
erkekleri böyleyiz. Nerede olursak olalım yürüyoruz. İster İspanya’da olsun,
ister sosyal ağlarda. Bu biraz, bize her yer Trabzon gibi oldu. Yani Arda Turan’da
olsan, bu yürüme işi, yine de devam ediyor. Gülse Birsel ise, bugün mizah
yapmamış. Eleştirel bir yazı yazmış. İstanbul Belediyesi kentin akıllı kent
olabilmesi için harekete geçmiş. “Önce siz trafiğe, çarpık yapılaşmaya vs.
onları bir halledin. Sıra akıllı kent olmaya gelsin” demiş, yazının özeti.
Gülse Birsel’in içinden böyle muhalif bir kişiliğin çıkacağını beklemezdim.
KALIPLAŞMIŞ MİZAHÇI ANLAYIŞIMIZ
Onu da diğer komedyenler gibi, siyasete
girmeden mizah yapacak, işine bakacak bir kadın komedyen olarak görüyordum. Sanırım
bu kalıp, yerleşmiş bizde artık. “Mizahçı siyasete girmez. Mizahını günlük
hayattan alır” gibi bir algı oluşmuş bizlerde. Onur Baştürk ise, son günlerin tartışılan
bir başka konusunu ele almış. Özge Ulusoy’dan ve onun çok tartışılan, “Mankenler
fakirle mi çıksın?” açıklamasından bahsetmiş. Bu sözün, Özge Ulusoy’a yapışıp
kalacağını yazmış. Gerçi dışardan bu lafı edecek birine benzemiyor. Oda sonradan
açıklama yapmış. Yazının içerisinde var bu açıklama. Bu zenginlik-fakirlik
mevzu da çok tartışılır oldu. Davul bile dengi dengine demişler arkadaşım. İnsanların
kendi statülerindeki kişilerle bir birliktelik yaşamasından daha doğal ne var
ki? Okuma günlüğüm burada bitti. Güzel tepkiler gelirse bu köşeyi devam
ettirmeyi düşünüyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.
Foto kaynak:https://www.pexels.com/photo/woman-sitting-on-chair-using-black-ipad-196649/
Bence eğlenceli ve güzel olmuş.Yürü böyle kim tutar seni :))
YanıtlaSilBu gazla kimse tutamaz beni :)
SilBen çok beğendim Cem. Ben seni e-mail ile takibe almıştım. Ama nedense yazıların düşmüyor gelen kutuma. Takip butonun vardı senin. Yorumdan sonra tekrar ekleyeyim.Temanı epey oldu değiştireli herhalde. Değindiğin, irdelediğin konuları yerinde buldum. Ben zaten senin bu tür yazılarını çok beğeniyorum. Bence devam :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler bu cesaret veren yorum için :)
SilSonrası nasıl olacak acaba? Dedirttiği için bence devam etmelisin. Gülse Birsel'den pek hoşnut olmasam da objektif davranacak olursam; haklı. Sevgiler Cem abim :)
YanıtlaSilEyvallah kardeşim. Sevgiler benden :) Yorum için ve destek için teşekkürler :)
Sil